Logo

2. Hukuk Dairesi2023/472 E. 2023/3748 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, tarafların kusur durumu, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarının uygunluğu uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı dikkate alındığında, hükmedilen maddi ve manevi tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının düşük olduğu ve hakkaniyet ilkesine uygun daha yüksek bir miktar belirlenmesi gerektiği gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat ve nafaka miktarı yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 6. Aile Mahkemesi

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin fiili ayrılık hukuki nedenine ve kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı davalarının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve kadının zina sebebine dayalı davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde; taraflar arasındaki ilk boşanma davasının feragat nedeniyle reddedildiğini, akabinde erkek tarafından açılan davanın da reddedildiğini, kararın kesinleştiğini ve aradan 3 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına karşın ortak yaşamın kurulmadığını iddia ederek tarafların fiili ayrılık nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1.Dava dilekçesi davalı-davacı kadına 01.11.2018 günü usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı-davacı kadın davaya süresi içinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu, evi, eşi ve çocuklarıyla ilgilenmediğini ve diğer kadınla birlikte çekilmiş fotoğraflarını sosyal medyada paylaştığını ileri sürerek öncelikle zina, kabul edilmezse evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini ve kadının erkeğin soyadını kullanmasına izin verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, zina fiilinin ispatlanamadığı, taraflar arasında daha önceden görülen boşanma davasının reddedildiği, kararın kesinleştiği, aradan 3 yıldan fazla zaman geçmiş olmasına rağmen ortak yaşamın kurulmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kesinleşen mahkeme kararında da belirtildiği üzere sadakatsiz davranışları bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düştüğü ve kadın lehine tazminatlara hükmedilebilmesinin yasal koşullarının bulunduğu gerekçesi ile, kadının zinaya dayalı davasının reddine, kadının evlilik birliğinin temelinden sarsılması ve erkeğin fiili ayrılık hukuki nedenine dayalı davalarının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve dördüncü fıkrası uyarınca boşanmalarına, aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 80.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine ve kadının erkeğin soyadını kullanmasına izin verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı erkek vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının kusurlu olduğunu belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve kadının eşinin soyadını kullanmasına izin verilmesi davası yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin sadakatsiz olması nedeniyle davasının reddedilmesi gerektiğini, zinanın ispatlandığını ve tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu belirterek erkeğin davasının kabulü, kadının zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile boşanma davaları ve fer'îlerine yönelik istinaf başvurularının 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine ve kadının eşinin soyadını kullanabilmesine izin verilmesi davasının tefrik edilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekilince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki itirazlarını tekrar ederek kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kadının zinaya dayalı davasının reddi, kusur belirlemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, erkeğin fiili ayrılık sebebine ve kadının zinaya dayalı davasının ispatlanıp ispatlanmadığı, kusur belirlemesinin doğru olup olmadığı ve kadın lehine hükmedilen tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü, 6 ncı ve 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci, ikinci ve dördüncü fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 330 uncu maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafların kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davalı-davacı kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri nazara alınarak, daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekirken, yazılı şekilde hüküm kurulması bozmayı gerektirmiştir.

3.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre davalı-davacı kadın yararına takdir edilen yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının kadın lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakasının miktarı yönlerinden yönlerinden BOZULMASINA,

3.Davalı-davacı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana iadesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

05.07.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.