"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/785 E., 2023/559 K.
DAVA TARİHİ : 30.06.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Zonguldak 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/175 E., 2022/55 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı kadın dava dilekçesinde özetle; taraflar evlendikten sonra kadının Almanya'ya döndüğünü, Almanya'da iş bulup ardından eşini de Almanya'ya davet etmeyi düşündüğü bu süre zarfında bazı duyumlar almaya başladığını, sağlık sorunları nedeniyle girdiği işe devam edemediğini ve ayrıldığını, kayın pederinin bu durumdan rahatsız olduğunu, kadının ailesine " ben artık kızınızı istemiyorum, boşatacam, oğlumun gelmesi mümkün değil bu durumda boşatacağım " diye söylediğini, kadının bu olay üzerine erkeği aradığını, onun da " babam ne derse odur " dediğini, ailece bir araştırma yaptıklarında erkek ve babasının sadece Almanya'ya gitmek için bu evliliği istediklerinin ortaya çıktığını iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı erkek cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; kadının erkeğe hakaret ettiğini, iftiralar attığını, kadının şu an Almanya'da başka birisi ile gönül birlikteliği yaşadığını, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, kadının Almanya'ya döndükten sonra huzursuzluk çıkarmaya başladığını, erkeğe ve babasına karşı hakaretlerde bulunmaya başladığını, erkeğin evli olan kuzeni ile birliktelik yaşadığına dair iftiralarda bulunduğunu ve hatta bu durumu sosyal medya üzerinden dahi paylaştığını, hatta erkeğin, kuzeninden çocuk yaptığını bile iddia ettiğini, kadının anlaşmalı boşanmak için erkekten para istediğini, aksi halde boşanmayacağını söylediğini, zaten şu anda başka birisi ile dini nikahlı yaşadığını bile söylemekten geri kalmadığını, sunulan yazışmalarda davacı eşin hakaret ve küfürlerine devam ettiğini, kadının tam ve asli kusurlu olduğunu, güven sarsıcı davranışlar sergilediğini iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL manevî tazminatın ve 100.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğe karşı aşırı kıskanç tavırlar sergilediği, erkeğe karşı sürekli başka kızlarla ilişkisi olduğuna dair ithamlarda bulunduğu, erkeği teyzesinin kızından bile kıskandığı, hatta erkeğin teyzesinin kızıyla ilişkisi olduğunu, ondan bir de çocuğunun olduğuna dair iftiralarda bulunduğu, bunun üzerine erkeğin Almanya'ya gitmekten vazgeçtiği, yine erkek vekili tarafından 08.09.2020 havale tarihli cevap ve karşı dava dilekçesi ekinde sunulan ve taraflar arasında geçtiği anlaşılan mesaj içeriklerinden, kadının, erkeğe karşı tehdit ve hakaret içerikli sözler sarf ettiği, yine Almanya'da başka bir şahısla dini nikahının olduğunu ve yakında aynı eve taşınacağına ilişkin beyanda da bulunduğu,kadının bu beyanları doğrultusunda sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğinin kabul edilmesinin gerektiği, bu sebeple boşanmaya sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının yerinde görülmeyen yoksulluk nafakası ve manevî tazminat istemlerinin reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; tarafların fiili olarak 30 gün bir arada kaldıklarını, bu süre içerisinde müvekkilinin davalıya yönelik herhangi bir kusurlu hareketi olmadığını, Yerel Mahkemece kusur tespitinin hatalı yapıldığını, bu kadar kısa süreli evlilikte verilen maddî-manevî tazminata karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğunu, kadının geliri bulunmadığını ve kişilik hakları zedelendiğinden, kendi açtıkları asıl davanın reddedilmesinin ve nafaka ve tazminat taleplerinin kabulü gerekirken reddinin usul ve yasaya aykırı olduğunu beyan ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kabul edilen maddî ve manevî tazminat, reddedilen manevî tazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı- karşı davalı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü, kabul edilen maddîve manevîtazminat, reddedilen manevîtazminat, tedbir ve yoksulluk nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının ve erkeğin maddî ve manevî tazminata hak kazanıp kazanmayacağı, asıl davanın reddinin, karşı boşanma davasının ve erkeğin maddîve manevîtazminat isteminin kabulünün yasal şartlarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.02.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.