"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/341 E., 2023/386 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Konya 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/88 E., 2022/977 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir. Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince hükmün kaldırılarak dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; evlendikten kısa süre sonra kadının sıra dışı hareketler yaptığnı, seni istemiyorum dediğini, erkeğin doktora götürdüğünü, doktorda da gülmeye başladığını, doktorun bir şey yok dediğini, daha sonra kadının sıra dışı davranışlarının devam ettiğini, yatak odasındaki eşyaları yırtıp kırdığını, sorduğunda sen kimsin bana karışıyorsun, ben istediğimi yaparım dediğini, ortak çocuk doğduktan sonra da aynı olumsuz hareketlerinin devam ettiğini, çocukla da ilgilenmediğini, erkeği ısırarak yaraladığını, erkeğe ve ailesine hakaret ve küfür edip saldırdığını ve yaraladığını, erkeğin annesini darp ettiğini, kadının ailesine haber verilmesi üzerine onların da geldiklerini, erkeği isteyip istemediğini sorduklarında, istemediğini söylediğini ve ailesinin kadını götürdüğünü belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, erkek lehine 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, kadının yaptığı hiçbir işin erkeğin annesi tarafından beğenilmediğini, evdeki bütün işlerin kadın tarafından yapıldığını, annesinin oğluna kadından için götür git dediğini, çocuğun kırkı çıktıktan sonra erkeğin kadını dövdüğünü, istenilen her şeyi yapmasına rağmen erkek ve ailesi tarafından kadının hor görülüp dövüldüğünü, psikolojisinin bozulduğunu, erkeğin talebi üzerine bir süre ailesinin yanına gitmesinin iyi olacağını düşündükleri için kadının abisinin kadını kendi yanına getirdiğini, daha sonra erkeğin almaya gelmediğini ve dava açtığını, aradığında bağırıp çağırdığını, bir daha aramamasını söylediğini, tarafların daha sonra konuştuklarını ve erkeğin barışmak istediğini söylediğini, daha sonra da barışmayacağını söylediğini belirterek davanın reddine karar verilmesini, aksi halde ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı
İlk Derece Mahkemesinin 12.12.2017 tarih ve 2016/591 Esas, 2017/911 Karar sayılı kararı ile; kadının, erkeğe ve erkeğin annesine fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğe ''Adam mısın, erkek misin, sen erkek değilsin, seni istemiyorum, anneni de istemiyorum, sen adam mısın, sen bana heriflik mi yapıyorsun'' gibi sözlerle hakaret ettiği, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, evdeki kıyafetleri kestiği, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun yaşı, anne bakım ve sevgisine olan ihtiyacı, maddî ve manevî menfaatleri doğrultusunda velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk lehine aylık 175,00 TL tedbir ve aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadın asli kusurlu olduğundan yoksulluk nafakası talebinin reddine, erkek yararına 1.250,00 TL maddî ve 1.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili tarafından hükmün tamamı yönünden istinaf başvurusunda bulunulması üzerine; Bölge Adliye Mahkemesinin 11.12.2020 tarih ve 2019/236 Esas, 2020/1506 Karar sayılı kararı ile; kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının tamamının kaldırılmasına, daire kararına uygun şekilde davalı kadının taraf ehliyeti yönünden araştırma yapılıp yeniden esas hakkında bir karar verilmek üzere dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.
C.İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kadının, erkeğe ve erkeğin annesine fiziksel şiddet uyguladığı, erkeğe ''Adam mısın, erkek misin, sen erkek değilsin, seni istemiyorum, anneni de istemiyorum, sen adam mısın, sen bana heriflik mi yapıyorsun'' gibi sözlerle hakaret ettiği, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, evdeki kıyafetleri kestiği, kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurunun ispatlanamadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için dava tarihinden itibaren aylık 175,00 TL, karar tarihinden itibaren aylık 300,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 250,00 TL tedbir nafakasına, erkek lehine 1.250,00 TL maddî ve 1.000,00 TL manevî tazminata, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; boşanma sebebi kabul edilen olaylarda davalı kadın tamamen kusurlu olduğundan kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi gerektiği, her ne kadar İlk Derece Mahkemesinin kısa kararı ile davalı kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiş, yine ve gerekçeli kararı ile tazminat taleplerinin reddine karar verildiği gerekçelendirilmiş ise de gerekçeli kararın hüküm fıkrasında bu yönde bir hüküm tesis edilmediği, bu kapsamda yapılan değerlendirmede; kadının boşanmaya sebep olan olaylarda tamamen kusurlu olduğu, bu haliyle tazminat taleplerinin redde mahkum olduğu görülmekle davalı kadının maddî ve manevî tazminat talebi hakkında denetlenebilir bir karar verilmemesine ilişkin istinaf itirazının kabulü ile davalının tazminat taleplerinin reddine, davalının sair istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tazminatlar ve yoksulluk nafakasına hükmedilme koşulları oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.