"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/356 E., 2023/1081 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Çorum 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/320 E., 2022/678 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı- karşı davalı erkek dava ve cevap dilekçelerinde özetle; evliliklerinin son bir kaç yılında ortak hayatın çekilmez hale geldiğini, tarafların fikren ve ruhen bir arada yaşayamaz duruma geldiklerini, eşinin boşanmayı kabul ettiği, ancak çocukların velâyeti ve mal paylaşımı konusunda anlaşmazlık olduğunu, kadının erkeği azarladığını, erkeğin ailesi ziyarete yatak odasına geçip kapığı kilitlediği ve erkeğin ailesi yokmuş gibi tek başına odada oturduğunu, askerdeyken erkeğe para dahi göndermediğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların babaya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin evine, esine ve çocuklarına ilgisiz olduğunu, evlilik birliğinin yükümlülüklerine aykırı davrandığını, eşine haber vermeden tayin istediğinin, kadının maaş kartına el koyduğunu, kadının ailesine saygı ve sevgi göstermediğinin, kadının ailesiyle görüşmesini kısıtladığını, hastalığında ilgilenmediğini, tehdit ettiğini, evi terk ettiğini belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar için ayrı ayrı aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine yasal faiziyle birlikte 150.000,00 TL maddî ve 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, eşinin maaş kartının kendisinde kalması hususunda eşine psikolojik baskı yaptığı, eşine ve çocuklarına karşı ilgisiz davrandığı, eşinin ailesi evlerine geldiğinde yanlarına dahi uğramadığı, "Seni esaret altında kalpten ötüreceğim ya da bitik bir şekilde kapının önüne koyacağım" şeklinde tehdit ettiği, eşinden habersiz tayin istediği, eşine ve çocuklarına haber vermeden evden ayrıldığı, evin maddî ihtiyaçları ile ilgilenmediği ve tarafların uzun süredir fiilen ayrı yaşadıkları, erkek tanıklarının aktardıkları olayların yeri, zamanı, ne şekilde oluştuğu, kimin davranışının önce olduğu, o olaylardan sonra tarafların tutum ve davranışları hakkında açıklamada bulunmadıkları, anlatımlarının mücerret kaldığı ve somut bir olayla desteklenmemiş olması ve kişisel kanaatlerini içerir soyut beyanlar içermesi ve duyuma dayalı olması sebebiyle itibar edilmeyerek boşanma hükmüne esas alınmadığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin tam kusurlu, kadının ise kusursuz olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, tarafların ayrı yaşadıkları zaman içinde ortak çocukların annelerinin yanında kaldığı, bakım, gözetimi ve sağlığı açısından annelerinin bir ihmalinin ispatlanmadığı, uzman incelemesinde çocukların velâyetinin anneye bırakılmasında sakınca olmadığının bildirildiği, idrak çağındaki ortak çocuk Ali'nin tanık olarak alınan beyanında velâyetinin annesinde kalmasını istediğini bildirdiği gerekçesiyle ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk ... yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla aylık 1.500,00 TL'ye çıkarılmasına, iş bu nafakanın boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, ortak çocuk ... yararına hükmedilen aylık 500,00 TL tedbir nafakasının karar tarihi itibarıyla aylık 1.000,00 TL'ye çıkarılmasına, iş bu nafakanın boşanma kararının kesinleşme tarihine kadar tedbir, boşanma kararının kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, yasal koşulları oluştuğundan kadın lehine yasal faiziyle birlikte 40.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; Mahkemece kadına kusur yüklenmemiş ise de; erkeğin vakıa olarak dayandığı ve tanık beyanlarıyla ispatlanan kadının, kocanın ailesine soğuk davranması ve istememesi vakıasının kusur olarak yüklenmesi gerektiği, taraflar arasındaki kusur dağılımı değişmekte olduğundan kararın kusura ilişkin gerekçesinin evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda, kadının maaş kartının kendisinde kalması hususunda kadına psikolojik baskı yapan, kadına ve çocuklarına karşı ilgisiz davranan, kadının ailesi eve geldiğinde yanlarına dahi uğramayan, kadına "Seni esaret altında kalpten götüreceğim ya da bitik bir şekilde kapının önüne koyacağım" şeklinde tehdit eden, kadından habersiz tayin isteyen, kadına ve çocuklarına haber vermeden evden ayrılan, evin maddî ihtiyaçları ile ilgilenmeyen erkeğin ağır, erkeğin ailesine soğuk davranan, istemeyen kadının az kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, kusur durumu nazara alınarak erkeğin boşanma davasının da kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkeğin diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet, nafakalar, kadın lehine hükmedilen tazminatlar, eksik inceleme yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kadının davasının kabulü ile kadın lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, velâyet ve nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 327 nci, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.