Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4765 E. 2024/3542 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddi ve manevi tazminat taleplerinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun bulunduğundan Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/40 E., 2023/28 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Büyükçekmece 5. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/33 E., 2020/774 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, karşı davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kısmen kaldırılarak bu yönlerden yeniden esas hakkında karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-karşı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının aşırı kıskanç olduğunu, erkeğe ve ailesine ağır ithamlarda bulunduğunu, erkeğin kadın tarafından psikolojik baskıya maruz kaldığını, 15 yaşında eğitime muhtaç bir kıza eğitim için burs vermesinin dahi aile içinde olay olduğunu, benim yerime kuma getireceksiniz ablan bu duruma onay verdi ifadeleriyle erkeğe ve aile şerefine hakarete varacak sözlerde bulunduğunu, evde sürekli huzursuzluk yaşandığını ve kadının aşırı şüpheciliğinin evlilik kurumunu zedeleyip bir arada yaşanmaz hale getirdiğini, yaşanan tüm tartışmalar yüzünden tarafların yatak odalarını ayırmak zorunda kaldıklarını, aynı evde iki yabancı gibi yaşadıklarını, aralarında yaşanan kavgalar ve aşağılamalar nedeniyle erkeğin hem maddî hem de manevî olarak yıprandığını, tarafların 31.10.2020 tarihinden bu yana ayrı yaşadıklarını belirterek evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu, biletlerin alınmasına rağmen erkeğin işini ve ablasından kaynaklı nedenleri iddia ederek Azerbaycan'a gidişini iptal ettiğini, kadının yeni bir çevrede yeni insanlar arasında inanılmaz kötü muameleye maruz kaldığını, kadının 31.10.2017 tarihinde evden ayrıldığı iddiasının gerçek dışı olduğunu, bu tarihten önce erkek ve erkeğin ablası ile Azerbaycan'a gitmek üzere anlaştığını, biletler alındığı için kadının ülkesine annesinin yanına gittiğini, göğsünde kitleler tespit edilmesi sonucu ülkesine gidince orada tedavisine başlandığını, tarafların evliliklerinde sorunun tek kaynağının erkeğin ablası olduğunu, erkek için ablasının her şey olduğunu, erkeğin ablası ile aynı evde yaşamaya zorladığını, erkeğin kusurları nedeniyle maddî manevî kayba uğradığını, başka bir ülkeye gelip gelir imkanından yoksun kaldığını, erkeğin kadına kötü muamele, haksız suçlama, kötü davranış uyguladığını, kadının tedavisini yaptırmadığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebiyle tarafların boşanmalarına, kadın lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, nafakaya yıllık artış oranının belirlenmesine, yasal faiziyle birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin, ablasının evlilik birliğine müdahalesine, kadına olumsuz davranışlarına ses çıkarmaması eylemi sebebiyle kusurlu olduğu, kadının ise baskıcı davranmak (aşırı kıskançlık göstermek), suçlayıcı davranmak, birlikte yaşama yükümlülüğüne aykırı davranmak eyleminden dolayı kusurlu bulunduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda kadının ağır, erkeğin ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle karşı davanın reddine, asıl davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin ikinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, kadının maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadına kusur yüklenmesinin yanlış ve hakkaniyete aykırı olduğunu, erkeğin kadını ailesi ile yaşamaya zorladığını ve ailesinin evliliklerine müdahalesine sessiz kaldığını, müvekkilinin sağlık sorunları ile ilgilenmediğini ileri sürerek; asıl davanın kabulü, karşı davanın reddi, kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; erkeğin ablasının evlilik birliğine müdahalesine, kadına olumsuz davranışlarına ses çıkarmadığı, bu nedenle kadın, erkeğin ablası ... ile aynı evde yaşamak istememesine rağmen, erkeğin bunu kabul etmediği hatta diğer ablası ...'yi de getireceğini söyleyerek, kadını ablası ile yaşamaya zorladığı, kadının ise baskıcı davranmak (aşırı kıskançlık göstermek) suçlayıcı davranmak, birlikte yaşama yükümlülüğüne ayrı davranmak eyleminden dolayı kusurlu bulunduğu, böylelikle evlilik birliğinin sona ermesinde tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle kadının kusur tespitine ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulü ile karar gerekçesinin, boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesine, 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası şartları gerçekleştiğinden karşı davanın reddine karar verilmesinin hukuka aykırı olduğu gerekçesiyle kadının bu yöndeki istinaf talebinin kabulü ile karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası gereğince boşanmalarına, kadın çalıştığından ve sabit geliri bulunduğundan, kadın lehine 4721 sayılı Kanun'un 169 uncu maddesi gereğince tedbir nafakasına karar verilmemesinde ve yoksulluk nafakasının reddine karar verilmesinde hukuka aykırılık bulunmadığına, tarafların eşit kusurlu olması nedeniyle kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olduğu gerekçesi ile kadının diğer istinaf itirazlarının esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddi yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat şartları oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı-karşı davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,16.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.