Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4789 E. 2024/3263 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davası temyiz aşamasındayken davacı erkeğin vefat etmesi üzerine davanın konusuz kalıp kalmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Davacı erkeğin boşanma kararı kesinleşmeden vefat etmesi ve evlilik birliğinin ölümle sona ermesi nedeniyle boşanma davasının konusuz kaldığı gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/354 E., 2023/427 K.

KARAR : İstinaf başvurunun kısmen kabulü ile gerekçenin düzeltilmesine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/840 E., 2020/836 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün gerekçesinin düzeltilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2016 yılında anlaşmalı boşanmak için başvurduklarını, anlaşmalı boşanma kararını tebliğ alan davalı kadının davayı çekişmeli boşanmaya dönüştürdüğü, tarafların evliliklerine bir şans daha verme kararı aldıklarını ve davadan feragat ettiklerini, müvekkilinin sağlık sorunlarının başladığını, davalı kadının müvekkilinin sağlık sorunlarına duyarsız kaldığını, ameliyatlarında müvekkili ile ilgilenmediğini, ameliyat sonları kızının ve ablasının kendisi ilgilendiği, müvekkilini eve dahi kabul etmediğini, müvekkile bakmayacağını söylediğini iddia ederek, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız ve gerçek dışı olduğunu, erkeğin 2015 yılı itibariyle değiştiğini, aralarında öncesinde hiçbir sorun olmadığını,müvekkiline karşı aşırı kıskanç bir tavır sergilediğini, eve kamera dahi yerleştirdiğini, zaman zaman kapının önünde minderde yatarak nöbet tuttuğunu, müvekkilinin kendisini aldattığından şüphelendiğini, davacının hastalıkları nedeniyle müvekkilinin davacıya destek olmak istediğini ancak davacının bu istekleri geri çevirdiğini, anlaşmalı boşanmalarına karar verildiğinin ertesi günü evi terk ettiğini, davacı erkeğin, birden fazla kez sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkilinin davacı erkeğin sağlık problemlerini bildiğini, evliliklerini kurtarmak istediğini ancak aldatılmaya devam ettiğini, son zamanlarda yaşadığı psikolojik şiddet hakaret ve tehditlerin yıldırma politikası olduğunu anladığını, davacının hastalığı sırasında destek olmadığını istediğini ancak davacının reddettiğini, davacının ameliyatlarında davacının yanında Zeynep isimli kişisinin kaldığını, müvekkilinin bu yüzden gidemediğini, hatta müvekkilinin kızının bu 3. Şahıs ile aynı odada kalmak zorunda kaldığını, evlilik birliğinde kusurlu tarafın davacı erkek olduğunu beyan ederek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının, davacı erkeğin hastalığı ve ameliyatı ile ilgilenmediği erkek eşin ise, ortak konutu terk ederek birlikte yaşamaktan kaçındığı ve asılsız olarak eşinin kendisini aldattığını söylediği, Davalı kadının iddia etmiş olduğu davacı erkeğin başka bir kadınlarla ilişkisinin olduğu, ilişkisinin olduğu kadının davacı erkeğe hastanede refakat ettiği için davalı kadının, eşini hastanede ziyaret etmediği ve erkek eşin kendisine hakaret ve tehdit ettiğine dair iddiların kanıtlanamadığı evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde erkek eşin ağır kadının ise az kusurlu olduğu gerekçesiyle; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kabul edilen boşanma davası ve kusur tespiti yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının davacı erkeğin hastalığı ve ameliyatı ile ilgilenmediği, erkek eşin ise ortak konutu terk ederek birlikte yaşamaktan kaçındığı, asılsız olarak eşinin kendisini aldattığını söylediği, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, hakaret ettiği, evden ayrıldıktan sonra davalı kadın ile maddî ve manevî olarak ilgilenmediği, evlilik birliğinin sona ermesinde davacı erkek eşin ağır, davalı kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle davalı kadının kusur tespitine yönelik istinaf talebinin kabulü ile taraflara yüklenen kusur oranları değişmemekle birlikte gerçekleşen kusurlu davranışlar yönünden İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin düzeltilmesine, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf kanun yolu itirazlarını aynen tekrar ederek kararın usul ve yasaya aykırı olduğunu belirterek, kabul edilen boşanma davası, kusur tespiti yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanma istemli davada, davacı erkeğin temyiz aşamasında vefatı üzerine yapılan yargılamada davanın konusuz kalıp kalmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 323 üncü, 326 ncı 331 inci maddesinin birinci fıkrası, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ile 181 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Davacı erkek tarafından, 30.10.2019 tarihinde evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı iş bu yargılamaya konu boşanma davası açılmış, İlk Derece Mahkemesince 29.12.2020 tarihli karar ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir. İlk Derece Mahkemesi kararının davalı kadın vekili tarafından tamamı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile gerekçenin kusur yönünden düzeltilmesine, sair istinaf istemlerinin ise esastan reddine karar verilmiş, hüküm yine tamamı yönünden davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmiştir.

2.Dosyanın yapılan incelemesinde, nüfus kaydına göre davacı erkeğin dosya temyiz aşamasındayken 02.10.2023 tarihinde vefat ettiği anlaşılmıştır. Bu durumda davacı erkek boşanma kararı henüz kesinleşmeden vefat etmiş ve evlilik birliği ölümle sona ermiştir. Evlilik birliği ölümle sona erdiğinden açılan boşanma davası da konusuz kalmıştır. O halde Mahkemece, konusuz kalan boşanma davası hakkında karar verilmesine yer olmadığına şeklinde hüküm tesis edilmek üzere hükmün bozulması gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,

Dosyanın kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,08.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.