Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4823 E. 2024/4886 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasında boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının belirlenmesi uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu değerlendirilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/55 E., 2023/323 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Bakırköy 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/63 E., 2020/583 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekilince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı tarafından davacıya yönelik fiziksel psikolojik şiddet tehdit, hakaret, aşağılama olduğunu belirterek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ileride yoksulluk nafakasına dönüşmek üzere, davacı lehine dava tarihinden itibaren aylık 900,00 TL tedbir nafakasına, ileride iştirak nafakasına dönüşmek üzere, ortak üç çocuk için ayrı ayrı 700,00 TL toplamda 2.100,00 TL iştirak tedbir nafakasına hükmedilesine, davacıya 30.000,00 TL maddî tazminat, 70.000,00 TL manevî tazminatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile beraber ödenmesine, aile konutu ve bir aracın davacı ve çocukların kullanımına tahsisine, adli yardım talebinin kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının mesnetsiz olduğunu, davacı tarafından ileri sürülen iddiaların, elle tutulur bir tarafının olmadığını, boşanmayı gerektirecek ciddi bir iddianın da bulunmadığını, yargılamanın uzamasının özellikle çocuklarının üzerinde olumsuz etkiler meydana getireceğini, ayrıca mevcut kırgınlık ve gerginliklerin derinleşmesine sebep olacağını, bu itibarla bir an önce davanın reddi hususunda karar verilmesi gerektiğini ayrılmak istemediğini davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, tarafların süre gelen bir anlaşmazlıklarının olduğu, beraberliklerinin son 2 yılı içerisinde arttığı, davalının maddî ve manevî olarak ailesine karşı destekte bulunmadığı, bir gün ekmek parası yüzünden çıkan tartışmada davalının davacıya eşyalar fırlatıp saçından sürüklediği, fiziki şiddet uyguladığı sürekli sinkaflı küfürler ettiği, davacıya "senin üzerine birilerini getireceğim" şeklinde sözler söylediği, son yaşanan olay sonrasında alınan darp raporlarının da olduğu, yaşanan tartışmalarda davacının da davalıya yönelik hakaretlerinin olduğu, kadının az, erkeğin ağır kusurlu olduğu 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuklar lehine aylık 200,00'er TL tedbir nafakasına, aylık ayrı ayrı 300,00'er TL iştirak nafakasına hükmedilmesine, 200,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası, kadın lehine yasal şartları oluştuğundan 20.000,00 TL maddî, 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacının davasını ispat edemediğini, evlilikte davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle kararın tamamının kaldırılması yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, İlk Derece Mahkemesinin evlilik birlğinin sarsılmasında davacı kadının hafif, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğuna ilişkin kusur tespiti doğru ve maddî gerçeğe uygun olduğu, velâyetin anneye verilmesinde usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı, ortak çocuk ... 15.08.2021 tarihinde ergin olduğundan ... yararına iştirak nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, davalının iştirak nafakasına ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının buna ilişkin kısmının kaldırılmasına, ortak çocuk ... yararına hükmedilen tedbir nafakasının ergin olduğu tarihe kadar devamına, iştirak nafakası talebi hakkında karar verilmesine yer olmadığına karar vermek gerektiğinden davalı erkek vekilinin iştirak nafakasına ilişkin istinaf talebinin kısmen kabulüne, diğer istinaf taleplerinin ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacının davasını ispat edemediğini, evlilikte davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle kararın tamamının kaldırılması yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık; kadının boşanma davası şartlarının oluşup oluşmadığı, tazminatlar, nafakalar, velâyet, uzman raporu noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı maddesi, 169 uncu maddesi, 175 inci maddesi, 182 inci maddesi, 327 inci maddesi, 328 inci maddesi, 330 uncu maddesi, 335 inci maddesi, 336 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.