"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/629 E., 2023/345 K.
DAVA TARİHİ : 11.01.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Elazığ 3. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/23 E., 2022/121 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı olarak açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince kadının davasının reddine, erkeğin davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmanın fer'îlerine ve 01.04.2022 tarihli ek karar ile reddedilen asıl dava yönünden erkek lehine vekâlet ücretine hükmedilmesine karar verilmiştir.
Kararın ve ek kararın davacı- davalı kadın tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesi 01.04.2022 tarihli ek kararın kaldırılmasına, 07.03.2022 tarihli kararın ise ilgili bölümleri kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin işsiz olup müvekkiline karşı ilgisiz, samimiyetsiz, sevgisiz ve yokmuş gibi davrandığını, evlilikleri süresince ekonomik şiddet uyguladığını, harçlık vermediğini, hizmetli gibi davrandığını, ayrı bir ev açmadığını, müvekkilini sürekli babasının evine göndermekle tehdit ettiğini, hakaret ve küfür ettiğini, müvekkilinin ailesine hem davalının hem de ailesinin hakaretler ettiğini, davacı erkek eşin annesinin, müvekkilinin iffetine dil uzattığını, evden kovulduğunu, ailesinin yanına dönmek zorunda kaldığını, tarafların o günden itibaren ayrı yaşadıklarını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili karşı dava dilekçesinde özetle;davacı kadının sürekli müvekkilinin maddi sıkıntı yaşamasına sebep olacak şeyler istediğini, müvekkilinin ayrı bir ev tuttuğunu, evlilik birliği devam ederken müvekkilinin askere gittiğini, bu süreçte kadın tarafından boşanma davası açıldığını, kadının daha sonra boşanma davasından feragat ettiğini, kadının ailesinin müvekkil ile konuşmayıp aynı odada oturmadıklarını, müvekkilini, hor gördüklerini, kadını jandarma komando sınavını kazanan müvekkilinin göreve başlamasına izin vermediğini, işsiz kalmasına sebep olduğunu, erkeğin ailesine surat astığını, onları evde istemediğini, ev eşyaları ve ziynet eşyalarını habersiz bir şekilde kadının evden götürdüğünü iddia ederek asıl davanın reddine, karşı davanın kabülü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile boşanmalarına, müvekkili lehine 200.000,00 TL maddi, 200.000,00 TL manevi tazminata hükmedilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı kadının davalı erkeğe yönelik ileri sürdüğü vakıaların soyut kaldığı ve tanık beyanları ile desteklenmediği ve davacı kadının davasını bu nedenle ispat edemediği, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadın eşin, erkeğin maddî durumunu, işsiz olduğunu, askere gitmediğini bildiği ve uzman çavuş olmasını istemediği halde evlendikten sonra erkeğin maddi durumunu aşacak şekilde taleplerde bulunduğu, iş bulamayan ancak ilçede iş bulabilen her gün gidiş geliş yaptığı, için ilçede oturmak isteyen davacı erkeğin talebini zorunlu neden olmaksızın reddettiği, kök ailesinin sürekli aşağıladığı, küçük gördüğü, kadının bu duruma engel olmadığı, evlilik birliğinin çekilmez hale gelmesinde kadının tam kusurlu olduğu, erkek eşe kusur izafe edilemediği boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği, kadın için yoksulluk nafakası hükmedilmesi şartlarının oluşmadığı gerekçesi ile; kadının davasının reddine, erkeğin boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına 5.000,00 TL maddî, 15.000,00 TL manevî tazminata, kadının yararına 400,00 TL tedbir nafakasına nafakanın karar kesinleştiği tarihe kadar devamına yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine, davalı- davacı erkek vekili lehine karşı davanın kabulü yönünden vekalet ücretine karar verilmiştir.
2. İlk Derece Mahkemesinin 01.04.2022 tarihli ek kararı: asıl davanın boşanma davası yönünden reddine karar verildiği ve davalı- davacı erkek kendisini bir vekil ile temsil ettirdiğinden, erkek lehine vekâlet ücretine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; ek kararın usulsüz olduğunu, kusur değerlendirmesinin yanlış yapıldığını, erkek lehine maddî ve manevî tazminata hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu beyan ederek kabul edilen ek karar ile her iki dava ve fer'îler yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kadının, ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı ve "siz bize layık değilsiniz" demek suretiyle erkeğin ailesini aşağıladığı, hor gördüğü; erkek eşin ise kendi ailesinin müdahalesine sessiz kaldığı ve kadını kendi kök ailesi ile birlikte yaşamaya zorladığı, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu,gerçekleşen bu duruma göre evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda tarafların eşit kusurlu oldukları davacı-davalı kadının, ek karara, reddedilen asıl davaya, kusur tespitine ve erkek lehine hükmedilen tazminatlara, yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile kusurun gerekçesinin düzeltilerek yeniden hüküm tesisine, "tarafların eşit kusurlu olduğunun tespitine", asıl davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, eşit kusurlu bulunan tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve mahkemenin 01.04.2022 tarihli ek kararının kaldırılmasına, davacı- davalı kadın lehine asıl davanın kabulü yönünden vekâlet ücretine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı-davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar ve nafakaların miktarı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2. Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçede özetle; kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafakalar ve reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.