"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/640 E., 2023/1167 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/184 E., 2022/927 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- davalı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalı kadın ve annesinin aşağılayıcı söz ve eylemleriyle ve davacının kişisel özgüvenini sarsıcı eylemlerle davacının hayatındaki sosyal etkinliklerini kısıtlamayı ve sosyal ortamlardan soyutlanmasına,tabiri caizse ortak konutta tecrit edilmesine sebep olduklarını, davalının davacıyı aile bireylerinin yanında olduğu gibi, üçüncü şahısların yanında da sürekli olarak suçlayıcı, baskıcı tutumlar ve davranışlar sergilediğini, davalının müvekkiline karşı sürekli ilgisiz ve soğuk davrandığını, davalının evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirmediğini, aile konutunda gerekli hijyeni yapmadığını, ortak konutu haksız yere terk ettiğini, davacıya sevgi göstermediğini, cinsel birliktelik yaşamaktan kaçındığını 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721Sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili, cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; müvekkilinin ve annesinin davacıya karşı aşağılayıcı söz ve eylemlerde bulunmadığını, sosyal ortamlardan soyutlandırmadığını, öz güvenini sarsıcı, suçlayıcı, baskıcı eylemlerde bulunmadığını, annesinin evlilik birliğine müdahalede bulunmadığını, davalının ve müşterek çocukların davacının fizyolojik ve psikolojik şiddetlerine, hakaretlerine ve tehditlerine daha fazla dayanamayarak, can güvenliği bulunmadığı için ortak konuttan ayrılmış olduklarını, müvekkilinin evlilik birliğinin tüm yükümlülüklerini yerine getirmesine rağmen davacının hakaret ve tehditlerine, cebir ve şiddet eylemlerine maruz kaldığını, müvekkilinin can güvenliği endişesiyle müvekkil çocukları ile birlikte evden kaçtığını, davalının müvekkiline yönelik olarak sürekli hakaret, tehdit ve darp eylemlerde bulunduğunu, "aç köpek" , "aç karnını doyurmaya mı geldin" ,"hayvan", "şerefsiz", " salak" gibi hakaretlerde bulunduğunu, bu eylemlerini komşularının ve sosyal çevresinin yanında gerçekleştirerek müvekkilinde onarılmaz hasarlar bıraktığını, bir çok kez darp ettiğini, boynuna tel geçirmek suretiyle boğmaya çalıştığını 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, davanın açıldığı tarihten itibaren müvekkili için 1.000,00 TL tedbir nafakası daha sonra 1.000,00 TL yoksulluk nafakası 50.000,00TL maddi tazminat, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla, davalının evlilik birliği içerisinde annesinin davacıya karşı hakaret ve aşağılamalarına sessiz kaldığı, evinin temizliğini yeterince yapmadığı gibi kişisel temizliğine de dikkat etmediği, davacının ise, davalının ailesi ile görüşmesini kısıtladığı, davalıya ve çocuklara karşı şiddet uyguladığı, davalıyı hayvanlara bakmak için baskı yapıp zorladığı ve davalıya karşı sürekli küfür ve hakaretlerde bulunduğu kocanın ağır, kadının az kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl ve birleşen davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanunu’nun 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, kadın yararına yasal şartları oluştuğundan aylık 600,00 TL tedbir 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından belirlenen kusur durumlarının hatalı olduğunu, manevî tazminatın dayanağı ve kadın eşin kişilik haklarının ne sebeple zedelendiğinin somutlaştırılmadığını, evlilik birliğinin sarsılmasında kadın eşin kusurlu olduğundan maddî tazminat kararının hatalı olduğunu, yoksulluk nafakasını ödeyecek imkanın olmadığını belirterek kusur belirlemesi ile kadının davası ve fer'îleri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı- davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde; kusur belirlemesi, erkeğin davası ile lehine takdir edilen nafaka ve tazminatların miktarları yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava dosyası içeriğine, dosyadaki yazılara göre İlk Derece Mahkemesi kararında usule ve esasa ilişkin herhangi bir aykırılığın bulunmadığı, davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin dava dosyası içinde bulunduğu, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının dosya kapsamına ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak az olduğundan kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derede Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönden kaldırılmasına ve 50.000,00 TL maddî tazminatın davacı-karşı davalı erkekten alınarak davalı-karşı davacı kadına verilmesine, 50.000,00 TL manevî tazminatın davacı- karşı davalı erkekten alınarak davalı - karşı davacı kadına verilmesine, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin ise sair istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde; İlk Derece Mahkemesi tarafından belirlenen kusur durumlarının hatalı olduğunu, manevî tazminatın dayanağı ve kadın eşin kişilik haklarının ne sebeple zedelendiğinin somutlaştırılmadığını, evlilik birliğinin sarsılmasında kadın eşin kusurlu olduğundan maddî tazminat kararının hatalı olduğunu, yoksulluk nafakasını ödeyecek imkanın olmadığını belirterek kusur belirlemesi,tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, tazminatlar, nafakalar
noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,26.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.