Logo

2. Hukuk Dairesi2023/4888 E. 2024/1491 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin açtığı boşanma davasında, evlilik birliğinin temelinden sarsılıp sarsılmadığı ve tarafların kusur durumları.

Gerekçe ve Sonuç: Davalı kadının hakaretleri ve evi terk etmesi ile davacı erkeğin tek seferlik hafif şiddet uygulamasının birlikte değerlendirilmesinde, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı ve davacı erkeğin boşanma davası açmakta haklı olduğu gözetilerek, yerel mahkemenin davayı reddetme kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/409 E., 2023/1018 K.

DAVA TARİHİ : 21.08.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Samsun 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/265 E., 2022/637 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine, davalı kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmiştir.

Kararın davacı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacının istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı dava dilekçesinde özetle; kadının kendisini bir başkası ile aldattığını iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun)'nun 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı vekili sunduğu 29.06.2021 tarihli cevap dilekçesine karşı beyanlarını ve delillerini içerir dilekçesinde özetle; davalı taraf, cevap dilekçesinde her ne kadar boşanmayı talep eder gibi açıklamalarda bulunsa da dilekçesinin sonuç ve istem kısmında hiçbir şekilde bu yönde talepte bulunmadığını, aksine boşanma davasının reddini talep etmekte olduğunu, boşanma davasının reddini talep etmesinin hakkın kötüye kullanması niteliğinde olduğunu, son olayda erkeğin kadını darp etmediğini, taraflar arkadaşlarıyla görüştüğünde davalının davacıyı hakir görmekte olduğunu, arkadaşlarının ve akrabalarının yanında davalının, davacıya yönelik "Senle neden evlendim ki, sen bunu da beceremezsin." gibi saygısızca sözler söylemekte olduğunu, davacıya yönelik küçümser mahiyetteki gurur kırıcı hakaretlerinin olduğunu iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile açılan davanın kabulüne karar verilmesini talep ve beyan etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın cevap dilekçesinde özetle; aleyhine açılan boşanma davasını kabul etmediğini, davacının iddia ettiği hususların hiçbirinin doğru olmadığını, davacının sürekli ağza alınmayacak hakaretler ettiğini, bütün kişisel eşyaları, kimliği ve tarafına düğünde takılan tüm ziynet eşyalarının davacının evinde kaldığını, kimliğini tekrar çıkartmak zorunda kaldığını, şuan ailesi ile kaldığını, maddî olarak bir gelirinin de olmadığını, maddî olarak çok zor durumda olduğunu, evliliğin sona ermesine sebep olan kişinin davacının kendisi olduğunu iddia ederek davacının davasının reddine, lehine aylık 2.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile tarafların tanıklarının dinlendiği, delillerinin toplandığı, davacı tanıklarının davacının ileri sürdüğü olayla ilgili olarak görgüye dayalı beyanlarının bulunmadığı, davalı tanıklarının beyanlarına göre ise davacının davalıya şiddet uyguladığı, davacının ileri sürdüğü olayın doğru olmadığı, davacının davalıya şiddet uyguladığına dair dosyada ayrıca darp raporunun da bulunduğu, buna göre davacının davasını ispat edemediği, davalının, davacının kendisine şiddet uyguladığı hususunu ispat ettiği, davacının boşanmaya sebep olarak ileri sürdüğü hususun ispat edilemediği, tam aksi olarak davalının şiddet iddiasını ispat ettiği, buna göre tam kusurlu davacının ispat edilemeyen davasının reddine, kadın yararına kararın kesinleşmesine kadar aylık 400,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; sundukları 29.06.2021 havale tarihli beyan dilekçesi kapsamında evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine yönelik vakıalar ve olguların açıklandığını, dava dilekçesinde yer alan olguların izahının, davanın değiştirilmesi ve genişletilmesi yasağı kapsamında olmayıp bu vakıaların da davaya esas alınabileceğini, kadının zinasının, hakaret ve aşağılamasının tanık beyanları ile ispat edildiğini, kadının da boşanmak istediğini, davanın reddinin ve kadın yararına nafakaya hükmedilmesinin hukuka aykırı olduğunu , davalı tarafın telefon kayıtları henüz gelmediği için de İlk Derece Mahkemesince karar verilmesinin usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek,kusur belirlemesi, davanın reddi ve tedbir nafakası yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, davanın reddi ve tedbir nafakası yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin açtığı boşanma davasının reddinin usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın yararına tedbir nafakasının yasal koşullarının oluşup oluşmadığı, oluşmuş ise miktarı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu madde.

3. Değerlendirme

Davacı erkek tarafından açılan evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı boşanma davasının yapılan yargılaması sonucunda İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğin davalı kadının az da olsa boşanmaya sebebiyet verecek bir kusurunun varlığını ispat edemediği, buna karşın dosya kapsamından davacı erkeğin davalı kadına şiddet uyguladığı hususunun ispat edildiği belirtilerek tam kusurlu erkeğin davasının reddine karar verilmiş ise de; yapılan yargılama ve toplanan delillerden davalı kadının davacı erkeğe sürekli olarak ''sen erkek değilsin, hiçbir şey bilmiyorsun, beceriksizsin'' dediği, ortak haneyi terk ederek birlikte yaşamaktan kaçındığı, erkeğin ise son yaşanılan olayda münferit ve tek olarak eşine basit tıbbi müdahale ile giderilebilecek şekilde fiziksel şiddet uyguladığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı kadının ağır, davacı erkeğin ise daha az kusurlu olduğu anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında davacı erkek dava açmakta haklıdır. Bu şartlar altında eşleri birlikte yaşamaya zorlamanın artık kanunen mümkün görülmemesine göre, boşanmaya karar verilecek yerde, yetersiz gerekçe ile davanın reddi doğru bulunmamış, bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2.İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA, bozma sebebine göre erkeğin sair hususlara yönelik temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,

İstek halinde temyiz peşin harcının yatırana geri verilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesi Hukuk Dairesine gönderilmesine,

05.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.