"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Trabzon Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/219 E., 2023/404 K.
...
...
...
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sürmene Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2019/275 E., 2022/225 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre erkek vekilinin; kadının 6.500,00 TL takı para alacağı talebi nedeniyle lehine hükmedilmeyen vekâlet ücretine yönelik temyizinde; kadının takı para alacağı talebinin Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibariyle 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca belirlenen kesinlik sınırı olan 238.730,00 TL'nin altında kaldığı anlaşılmakla erkek vekilinin bu yöne ilişkin temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
... kadın vekilinin tüm, davalı-davacı erkek vekilinin reddedilen yön dışında kalan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin kendisine hakaret ve tehdit içeren sözler kullandığını, kendisine şiddet uygulamaya çalıştığını, aşağılayıcı cümleler kullandığını, erkeğin kendisinden önce evlendiğini bilmediğini, bu durumun davalıya karşı tüm güvenini sarstığını belirterek, bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ıncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL, kadın için aylık 1.500,00 TL nafakaya, 50.000,00 TL manevî, 85.000,00 TL maddî tazminatın ve konutun yarı değerinin tarafına ödenmesine, 40.000,00 TL altın bedelinin fazlaya ilişkin hakkı saklı kalmak kaydı ile dava tarihinden işleyecek yasal faiz ile birlikte davalıdan alınarak kadına ödenmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap-karşı dava dilekçesinde özetle; kadının müvekkiline hakaret ettiğini, davacı karşı davalının, müvekkilinin aile ile görüşmek istemediğini, ... kadının müvekkiline küfür ettiğini, onur ve haysiyeti zedeleyici sözler sarfettiğini, davalı-davacı erkeğin aşırı maddîyatçı bir insan olduğunu, müvekkilin ailesine iyi bir yaşam sunmak için gece gündüz demeden çalıştığını, ... kadının hiçbir görev ve yükümlülüğünü yerine getirmediğini belirterek bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin babaya verilmesine, ortak çocuk için aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına, 50.000,00 TL maddî tazminata, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla davalı-karşı davacı erkeğin davacı-karşı davalı kadına küfür ve hakaret ettiği, seni öldürürüm, seni yaşatmam, seni camdan atarım, seni, anneni sinkaf ederim dediği, fiziksel şiddet uyguladığı, daha önce başkaları ile 3 kez evlenip ayrıldığı ancak davacı-karşı davalı kadına ve ailesine 1 kez evlenip ayrıldığını söylediği davacı-karşı davalı kadının da davalı-karşı davacı erkeğe "seni Allah kahretsin, Allahından bul, seni Allah'a havale ediyorum, şerefsiz, eğer eve gelmezsen bir daha gelme, orospu çocuğu, kendin gibi başka orospu çocukları bulmuşsun, bir yere gidemezsin, orospu çocuğu paraları oraya buraya yediriyorsun, senden önceki eşinin anasını abilerim sinkaf etti, senin anneni de abilerim ve babam sinkaf eder, adi piç şerefsiz" dediğinin anlaşıldığı, eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle her iki davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 2.500,00 TL tedbir nafakasına, kararın kesinleşmesinden sonra iştirak nafakası olarak devamına,kadın yararına aylık 2.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasna, tarafların tazminat taleplerinin reddine, ziynet alacağı 40.000,00 TL'nin davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalı kadına ödenmesine, davacı-karşı davalı kadının düğünde takılan 6.500,00 TL para alacağı talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.... kadın vekili istinaf dilekçesinde; kusur değerlendirmesinin hatalı olduğunu, para alacağının reddine karar verilmesinin hukuken mümkün olmadığını, ziynet alacağının kabulüne karar verilmesine rağmen lehlerine ziynet alacağı yönünden vekâlet ücreti takdir edilmediğini, erkeğin tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını, şiddete uğradığını, maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kusur değerlendirmesinin hatalı olduğunu,kadının tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını, hakaret ettiğini belirterek davalı müvekkilinin üç kez evlilik yaptığını, ancak bunu davacıdan sakladığını boşanma gerekçesi yapılmasının hatalı olduğunu, ziynet alacağının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin maddî ve manevî tazminat taleplerinin kabulüne karar verilmesi gerektiğini, nafaka bağlanmasının hukuka aykırı olduğunu, reddedilen 6.500,00 TL nakit paraya ilişkin davalı-davacı erkek yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiği belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğe yüklenen fiziksel şiddet ve hakaret ettiği kusuru ile ilgili olarak erkeğin karısına karşı fiziksel şiddet uygulamaya çalıştığı ancak eyleme geçmediğinin anlaşıldığı, kadının bu teşebbüs aşamasında kalan olayı anlayışla karşıladığının anlaşıldığı, kadının kendisine karşı gerçekleşen şiddeti affettiği ve kendisine hakaretlerini sürdürmesi nedeni ile boşanma kararı aldığı hususu ispatlanamadığı, yine; erkeğe izafe edilen; "önceki sonlanan evliliklerinin sayısını karısından saklaması" tarafların evlenmeden önceki gerçekleşen olaylara yönelik olduğu ve boşanma davasına değil ancak şartları oluşursa butlan davası konusu olacağından bu husus da boşanma davasında erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, kadının erkeğe karşı söylediği yukarıda yazılı hakaretamiz sözlerin tarafların evliliğinin sonlamasına neden olduğu ve tanık beyanlarına göre yer zaman mekan bildirilmeksizin geniş zaman aralığında duyduklarını söyledikleri, genel ifadeler içeren telefondaki ses kaydı ve birebir sözlerin söylenmesinden sonra erkeğin evliliğini sonlandırma kararı aldığı hususu davalı-karşı davacı erkek tarafından ispatlanamadığı, her iki tarafın da davasının reddi gerekirken, her iki tarafın da davasının kabulüne karar verilmesi usul ve yasaya aykırı olduğu, her iki davanın da reddine karar vermek gerektiği, ziynet eşyası ile ilgili olarak davanın kabulüne dair karar verilmiş olduğundan davacı lehinde vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi ile tarafların istinaf başvurusunun ayrı ayrı kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılarak, açıklanan gerekçe doğrultusunda her iki boşanma davasının reddine ve para alacağı ile ilgili olarak usulünce açılmış bir dava bulunmadığından bu hususta karar verilmesine yer olmadığına ve kabul edilen ziynet alacağı davası yönünden davacı-karşı davalı kadın yararına vekâlet ücretine, tarafların sair yönlere ilişkin istinaf başvurularının esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.... kadın vekili temyiz dilekçesinde; kusur değerlendirmesinin hatalı olduğunu, karşı davanın reddi, asıl davanın kabulü gerektiğini, yargılama gideri ve vekâlet ücretinin davalı karşı davacıya yükletilmesine karar verilmesi gerektiğini belirterek reddedilen boşanma davası yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kusur değerlendirmesinin hatalı olduğunu, asıl davanın reddi, karşı davanın kabulü gerektiğini, kadının tam kusurlu olduğunu, kötü davrandığını, hakaret ettiğini, ziynet alacağının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, nafaka bağlanmasının hukuka aykırı olduğunu, 6.500,00 TL nakit paraya ilişkin davalı-davacı müvekkilinin yararına avukatlık ücretine hükmedilmesi gerektiğini belirterek karşı davasının reddi, kadın ziynet alacağı davasının kabulü, nafakalar ile kadının takı para alacağı talebi nedeniyle hükmedilmeyen vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
3.Bölge Adliye Mahkemesi 24.04.2023 tarihinde ek karar ile ziynet alacağı talebinin 40.000,00 TL’sinin kabulüne karar verilmiş olup, 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (a) bendi uyarınca 238.730,00 TL'nin altında kalması nedeniyle kesin olduğu gerekçesi ile davalı-davacı vekilinin ziynet alacağı davasına yönelik temyiz dilekçesinin 6100 sayılı Kanun'un 366 ncı maddesi yollaması ile 346 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince reddine karar vermiştir. Bu karar tebliğ edilmesine rağmen taraflarca temyiz edilmemiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık; tarafların boşanma davalarının kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur tespiti, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, fer'î talepler noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.
3.Değerlendirme
Taraflarca karşılıklı boşanma davalarının yapılan yargılaması sonucunda; İlk Derece Mahkemesince tarafların eşit kusurlu olduğundan bahisle her iki tarafın boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiş, kararın taraflarca istinaf edilmesi üzerine; Bölge Adliye Mahkemesince her iki tarafın boşanma davalarının kabulü koşulları oluşmadığı gerekçesi ile reddine karar verilmiş, bu karara karşı taraflarca temyiz talebinde bulunulmuştur. Yapılan yargılama ve toplanan delillerden İlk Derece Mahkemesince de kabul edilen ve gerçekleşen kusurlu davranışlarına göre erkeğin eşine hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı; kadının da eşine hakaret ettiği anlaşılmaktadır. Bu halde taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte geçimsizlik mevcut ve sabittir. Olayların akışı karşısında her iki tarafta dava açmakta haklı olup evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda erkeğin ağır; kadının az kusurlu olduğunun kabulü gerekir. Hal böyle iken her iki tarafın da davalarının kabulüne karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yanılgılı kusur belirlemesi ve hatalı değerlendirme sonucu tarafların kusursuz olduğunun kabulüne karar verilerek kadın ve erkeğin açmış olduğu boşanma davalarının ayrı ayrı reddine karar verilmesi doğru olmamış ve bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı erkeğin takı para alacağından kaynaklı olan vekâlet ücretine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının taraflarca açılan her iki boşanma davasının reddi yönlerinden BOZULMASINA,
3.Bozma nedenine göre her iki boşanma davası ve fer'îleri hakkında yeniden hüküm kurulması gerekli hale geleceğinden tarafların diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatırana geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...