"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2020/2206 E., 2022/1552 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile esas hakkında yeniden hüküm
kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : ... Anadolu 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/124 E., 2019/951 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekil tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; karşı tarafla 1995 yılında evlendiklerini, karşı tarafla fikren ve ruhen anlaşamadıklarını, karşılıklı olarak anlaştıklarını, anlaşmalı olarak boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiş ise de 27.03.2018 tarihli celsede karşı tarafla bazı hususlarda anlaşamadıklarını, davanın çekişmeli olarak devam etmesini talep ettiklerini, erkeğin müvekkiline karşı onur kırıcı davranışlarının her geçen gün arttığını, ailesi ile ilgilenmeyerek müvekkili ve çocuğunu kaderine terkettiğini, evliliğin çekilemez hale geldiğini, müvekkilinin ev hanımı olduğunu, tüm bu nedenlerden dolayı tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarını, kadın lehine aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; evlilik birliği boyunca maddî manevî elinden gelen herşeyi yaptığını, hafta sonları dahi ek iş olarak taksicilik yaptığını, karşı tarafa hakaret ve onur kırıcı davranışlarda bulunmadığını, aksine kadının kendisine hakaret ettiğini, günlük ödevlerini yerine getirmediği gibi, telefonla meşgul olmayı tercih edip, kendisine anlayış ve güleryüz göstermediğini, hatta kendisini evden kovduğunu, ortak çocuğun etkilenmemesi için evden ayrılmak zorunda kaldığını, son beş, altı yıldan beri de yataklarının dahi ayrı olduğunu, kadının sağlığı ile ilgili ödemelerin akrabaları tarafından yapılmasını kabul ettiğini, bunun için teşekkür ettiğini, ancak hastaneye gidişinin dahi istenilmediğini, asgari ücret ve ekstradan yapmış olduğu taksicilik dışında bir gelirinin olmadığını, açılan davanın yersiz olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki evliliğin erkeğin birlik ödevlerini yerine getirmemesi, ödevlerin hatırlatılması üzerine çıkan tartışmalarda sözlü ve fiziki şiddete başvurması, ekonomik anlamda kadına baskı uygulaması, elektrik, su, kira bedeli gibi ödemlerin zamanında yapılmaması nedeniyle sıkıntlı günler yaşanılmasına sebebiyet vermesi gibi kusurlu davranışları nedeniyle kadın yönünden çekilmez hale geldiği, erkeğin iddia ettiği gibi kusur olarak değerlendirilebilecek evden kovma olgusunun ispat edilemediğini, erkeğin aynı zamanda evi terkettiği gerekçesiyle davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereği boşanmalarına, kadın lehine aylık 300,00 TL tedbir ve 700,00 TL yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle; maddî manevî tazminat, yoksulluk nafakası ve vekâlet ücreti yönünden kararın hatalı olduğunu, erkeğin emekli olduğunu, maddî durumunun iyi olmadığını, kadının ailesinden kalan evde kira vermeden oturduğunu, asgari ücretle çalışan erkeğin zaman zaman faturaları ödeyememiş olmasının normal olduğunu, kızına yaptığı ödemenin de kadına ekonomik şiddet uygulamadığının göstergesi olduğunu, kadının dinlenen tanıkları erkeğin ekonomik, fiziksel ve sözlü şiddet eylemlerine dair soyut beyanlarda bulunduklarını, kadının ailesinden miras kalan yerlerden kira geliri elde ettiğini, yoksulluk nafakasına ihtiyacı olmadığını, kadının erkeği evden kovduğunu, erkeğin manevî tazminatı gerektirecek bir davranışı olmadığını, maddî tazminat şartlarının bulunmadığını, kadının yoksulluğa düşmediğini, vefat eden babasından emekli aylığı aldığını, mülk intikal ettiğini ve kira geliri bulunduğunu, erkeğin maddî açıdan daha kötü durumda olduğunu belirterek kusur belirlemesi, yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminat ile kabul edilen dava yönünden kadın lehine hükmedilen vekâlet ücreti yönünden istinaf kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece erkeğin kadına fiziksel şiddet uyguladığı ve evi terk ettiği belirtilmiş ise de dosya kapsamında bu hususta delil bulunmadığı, bu durumda erkeğin birlik ödevlerini yerine getirmediği, ödevlerin hatırlatılması üzerine çıkan tartışmalarda sözlü şiddete başvurduğu, ekonomik anlamda kadına baskı uyguladığı, elektrik, su, kira bedeli gibi ödemelerin zamanında yapılmaması nedeniyle sıkıntlı günler yaşanılmasına sebebiyet verdiği, yine kadının güncel takbis kaydına göre adına kayıtlı taşınmazlar bulunduğu, boşanma ile yoksulluğa düşmeyeceği değerlendirildiğinden yoksulluk nafakası talebinin reddi gerekirken kabulüne karar verilmesinın hatalı olduğu gerekçesiyle kusur gerekçesinin düzeltilmesine, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilerek erkeğin kusur belirlemesi ve yoksulluk nafakası yönünden istinaf talebinin kabulüne, erkeğin sair istinaf taleplerinin ise reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru başvuru dilekçesini tekrarla kusur belirlemesi, tazminatlar ve vekâlet ücreti yönünden temyiz kanun yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, açılan boşanma davalarında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadının davasının kabulünün gerekip gerekmediği, hükmedilen tedbir nafakası ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 4 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeple;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
06.06.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.