"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/761 E., 2022/3203 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 9. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/192 E., 2021/367 K.
Taraflar arasındaki aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı ve davalı Kooperatif vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı ve davalı Kooperatif vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı vekili dava dilekçesinde; müvekkili ile davalı ...'ın uzun zaman önce evlendiklerini, evlendikten sonra taraflarca Gaziantep İli, ... İlçesi, ... Mah. 3928 Ada, 5 Parselde kayıtlı arsanın satın alındığını ve üzerine ev yapılarak tarafların oturmaya başladığını, tapu kaydında arsa olarak görünen yerin üzerinde çok katlı bina olduğunu, binanın mesken ve tarafların aile konutu olduğunu, tarafların evli çocuklarının da aynı binada ikamet ettiklerini, davalı kocanın ...'nden kredi kullanan bir yakınına müteselsil kefil olduğunu ve bütün ailenin yaşadığı taşınmazın üzerine davalı kooperatif lehine ipotek işleminin uygulandığını, bu durumdan müvekkilinin ve çocuklarının çok sonra haberdar olduğunu, davalı kocanın kefil olduğunu ve ipotek tesis ettirdiğini müvekkiline söylemediğini, borçlanma ve ipotek tesis edilirken müvekkilin muvafakatının alınmadığını iddia ederek aile konutu şerhi konulmasına ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı Kooperatif vekili cevap dilekçesinde; ipoteğin paraya çevrilmesine yönelik icra takibi olmadığından davacının dava açmasında hukuki yararı bulunmadığını, yapılan işlemden davacının habersiz olmasının mümkün olmadığını savunarak davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
2.Diğer davalı davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile keşif neticesinde taşınmazın giriş katının davacı ve davalı eş tarafından aile konutu olarak kullanıldığı, diğer katların ise yine tarafların çocukları tarafından ikamet edilmesi suretiyle kullanıldığı, tapuda arsa vasfında görünmekle birlikte 4 katlı ve her bir katında bir daire olmak üzere toplamda dört daireli yapı olduğu görülmüştür. Böylelikle üzerlerine kayıtlı başkaca taşınmaz da olmadığı görünen davacı ve davalı eşin iş bu dava konusu taşınmazın giriş katında bulunan daireyi aile konutu olarak kullandıkları, aile konutu vasfı taşıyan taşınmaz üzerine ipotek tesisi mümkün olmadığından ve iş bu dava bakımından da eş rızası alınmaksızın ipotek tesisi yapıldığından bu ipotek tesisinin usul ve yasaya uygun olmadığı, yalnızca taraflar için aile konutu vasfı taşıyan giriş kattaki bağımsız bölüm bakımından aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması gerektiği gerekçesi ile dava konusu tapuda arsa vasıflı olan ancak fiiliyatta 4 katlı mesken olan taşınmazın (50119 nolu sokağa cepheli 22 kapı numaralı) “giriş kat daire olan bağımsız bölüm” ile sınırlı olması kaydı ile ipoteğin kaldırılmasına ve aile konutu şerhi konulmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Kooperatif vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1. Davacı vekili, ipoteğin tamamen kaldırılması gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı Kooperatif vekili, davanın reddi gerektiğini, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davacı ve davalı Kooperatif vekillerinin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı ve davalı Kooperatif vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1. Davacı vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2. Davalı Kooperatif vekili, istinaf dilekçesini tekrar etmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Dava, aile konutu şerhi konulması ve ipoteğin kaldırılması davası olup, uyuşmazlık davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, taşınmazın aile konutu vasfında olup olmadığı, ipoteğin geçerli olarak kurulup kurulmadığı, aile konutu olarak kullanılmayan bağımsız bölümler yönünden davanın reddine karar verilmesinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 6 ncı ve 194 üncü maddeleri; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı ve davalı Kooperatif vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,18.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.