"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Konya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2044 E., 2023/940 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Aksaray 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/19 E., 2021/306 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kısmen kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf başvurularının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1990 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olduğunu, kadının, baskıcı olduğunu, hakaret ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, karşı dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, karşı davanın reddine, erkek yararına 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava dilekçesinde özetle; asıl davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, yatağını ayırdığını, birlik görevini ihmal ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların öncelikle zina hukuki sebebine dayalı olarak kabul edilmediği takdirde ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, kadına karşı ilgisiz olduğu, bu hususun tüm dosya kapsamından ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle, asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların zina hukuki sebebine dayalı olarak boşanmalarına, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alındığında kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası, 1.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, kusur durumu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminat, 35.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, asıl davanın kabulü ile karşı davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin hatalı olduğu, İlk Derece Mahkemesince tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu, somut olayda Türk Hukuku'nun uygulanmasının hatalı olduğu belirtilerek; her iki dava ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, karşı dava dilekçesinde dayanılan tüm vakıaların ispatlandığı ve erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, tazminatların ve yoksulluk nafakası miktarlarının ise çok az olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatları ve yoksulluk nafakası miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; dosya arasına alınan nüfus kayıtlarına göre; davalı-karşı davacı kadının Türk vatandaşı olduğu, somut olayın çözümlenmesinde Türk Hukuku'nun uygulanmasının isabetli olduğu, İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve asıl davanın reddi ile karşı davanın kabulüne karar verilmesinin yerinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durum araştırmalarına göre; erkeğin, Fransa'da hurda ve galeri işi üzerine iki iş yeri varken satarak Türkiye'ye dönüş yaptığı, şu anda çalışmadığı, kadının ise ev hanımı olduğu, yurtdışında devlet yardımı ile geçindiği, Türkiye de herhangi bir emekli maaşının olmadığı, kadın yararına tedbir nafakası ve yoksulluk nafakası şartlarının oluştuğu, ancak yoksulluk nafakası miktarının, kadının ihtiyaçlarına, tarafların ekonomik sosyal durumlarına, hakkaniyet ilkesine ve ölçülülük ilkesine uygun olmadığı, yine tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, evlilikte geçen süre, boşanmaya yol açan olaylardaki erkeğin kusurunun niteliği, paranın alım gücü, boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamı, hakkaniyet ilkesi dikkate alındığında davalı-karşı davacı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarlarının da yetersiz kaldığı gerekçesiyle, davalı-karşı davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, yoksulluk nafakasının her yıl ÜFE oranında arttırılmasına, yasal faizi ile birlikte 250.000,00 TL maddî tazminat, 250.000,00 TL manevî tazminata, davacı-karşı davalı erkek vekilinin tüm, davalı-karşı davacı kadın vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile her iki dava ve fer'îleri yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulü için gerekli şartların mevcut olup olmadığı, kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinin isabetli olup olmadığı, kadın yararına maddî, manevî tazminat, tedbir nafakası ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, somut olayda Türk Hukuku'nun uygulanmasının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 33 üncü maddesi, 189 uncu maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ıncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,15.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.