"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/957 E., 2022/3254 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/336 E., 2021/921 K.
Taraflar arasındaki boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının davasının kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı-karşı davacı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı-karşı davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili; erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin kadına bırakılmasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00TL tedbir/yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 400.000,00 TL manevî tazminatın, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir/iştirak nafakasının, ziynet eşyalarının aynen iadesi, iadesi mümkün olmaması halinde bedelinin davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erkek vekili; kadının dava dilekçesindeki beyanlarının asılsız olduğunu belirterek asıl davanın reddi ile, kadının kusurlu davranışları sebebiyle tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkek lehine 100.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminatın davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin fabrika da çalıştığı, kadının ev hanımı olduğu, taraflar evlendikten sonra kocanın ailesine ait aile apartmanının birinci katında oturdukları, 2. ve 3. kattta ...'in abilerinin, 4. katta da annesinin yaşadığı, tarafların evli olarak kısa bir süre bir arada yaşadığı, aralarında geçimsizliklerin olduğu, 07.03.2020 tarihinde ...'un merdivenlerden düştüğü/itildiği, bu olay yaşandığında 16 haftalık gebe olduğu, ...'un verdiği ifadesinde kaynı ...'in kendisini merdivenlerden ittiğini beyan ettiği, olayla ilgili kaynı hakkında yapılan soruşturmanın Gaziantep Cumhuriyet Başsavcılığının 2020/20893 esas sayılı dosyası ile derdest olduğu, hastaneye giden tanıkların davacı-karşı davalıdan duyduklarını anlattıkları, ...'in bildirdiği tanıkların davacı-karşı davalıyı kaynının itmediğini, kendisinin düştüğünü beyan ettikleri zaten bu olaydan sonra kadının 12-13 gün (dava dilekçesinde belirtildiği üzere) ailesinin yanında kaldığı sonra tarafların barışarak bir arada yaşamaya başladığı, bu olayın ve bu olaydan önce yaşananların artık kusur olarak değerlendirilemeyeceği, ...'un eşiyle barışarak bunları affettiği en azından hoşgördüğü yaklaşık olarak 20.04.2020 tarihinde barıştıkları anlaşıldığından bu tarihten önce yaşanan olaylar her iki taraf yönünden kusurun tespitinde dikkate alınmamış olup, dosya kapsamından taraflar barıştıktan sonra yalaşık 1 ay bir arada yaşadıkları, ...'un kaynından şikayetçi olması nedeniyle aralarındaki geçimsizliğin devam ettiği, kocanın eşinin elinden cep telefonunu aldığı, karşı dava dilekçesinde kadının kullandığı beyan edilen 05308640027 nolu hatta ait telefon dökümlerinin incelenmesinde tarafların barışmasından sonra neredeyse hiç arama kaydının olmadığı, bu durumunda kadının beyanlarını doğruladığı, 2020 yılının Ramazan Bayramı (24-26 mayıs) sebebiyle davacı-karşı davalının ablasının taraflara bayramlaşmak için gelmek istediği, salgın sebebiyle kabul edilmediği, son olayda kocanın davacı-karşı davalıyı darp ettiği, davacı-karşı davalının abisi tanık ...'ı aradığı, tanığın kardeşini almaya gece saat iki gibi gittiği, kardeşini alıp doktora götürdüğü, Anka Hastanesinden 29.05.2020 tarihi saat 02:28 de darp raporunun alındığı, tanıkların davacı-karşı davalı geldiğinde vücudunda morlukla olduğunu beyan ettiği, bu olaydan sonra tarafların bir daha bir araya gelmedikleri, 29.06.2020 tarihinde boşanma davasının açıldığı, taraflar ayrıldığında kadının gebe olduğu, ailesinin yanında doğum yaptığı, aynı mahallede komşu oldukları için erkeğin doğumdan haberdar olmamasının mümkün olmadığı, çocuğun adına müdahale talebinin ayrı bir dava konusu olduğu, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kadına kusur olarak atfedilebilecek bir eylemini erkeğin ispat edemediği, erkeğin bildirdiği tanıkların son olayda tarafların ayrılmasını gerektirecek bir geçimsizlik olmadığını beyan ettiği, tanık beyanlarında geçen ve kadının erkeğe "şerefsiz" dediği olayın affedilen olaylar içerisinde olduğu, erkeğin beyan ettiği gibi kadının durduk yere evden gitmediği, karşı davanın ispat edilemediği gerekçesi ile kadın açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, erkeğin davasının reddine, ortak çocuğun velâyetinin davacı-karşı davalı anneye verilmesine, davalı-karşı davacı baba ile kişisel ilişki tesisine, ortak çocuk için aylık 400,00 TL iştirak nafakası, davacı-karşı davalı lehine aylık 350,00 TL yoksulluk nafakası ile 15.000,00'er TL maddî-manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalının ziynet iadesi talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; nafaka ve tazminatların miktarı ile ziynet alacağı davasının reddi yönünden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; her iki boşanma davası ve fer'îleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile boşanma yüzünden zedelenen mevcut ve beklenen menfaatlerin kapsamına, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarları ile yoksulluk ve iştirak nafakası az olduğu, davacı-karşı davalının ziynet eşyasının davalı-karşı davacı tarafından zorla alındığını ispat edemediği, tanık beyanları duyuma dayalı olduğu gibi dava dilekçesinde ileri sürülen ziynetlerin akıbeti ilgili iddianın da çelişkili olduğu, her iki tarafın da yemin deliline dayanmaktan vazgeçtikleri anlaşılmakla, İlk Derece Mahkemesinin delil değerlendirmesi ve davanın red gerekçesinin doğru olduğu, ancak red kararı verilmesine rağmen maktu harç alınması gerekirken nisbi harç alınmasının doğru olmadığından davacı-karşı davalının davanın reddine yönelik istinaf başvurusunun reddine, harca ilişkin istinaf başvurusunun ise kabulüne karar verilerek, davacı-karşı davalının maddî-manevî tazminat, yoksulluk ve iştirak nafakası ve ziynet eşyası davasında harca yönelik istinaf başvurularının kabulü ile davacı-karşı davalı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ile infazda karışıklığa yol açmamak için tedbir/yoksulluk/iştirak nafakaları ile ziynet eşyası davasında harca ilişkin bentlerinin kaldırılmasına, davacı-karşı davalının diğer istinaf taleplerinin esastan reddine, 30.000,00 TL maddî, 30.000,00 TL manevî tazminatın, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren davalı-karşı davacıdan alınarak, davacı-karşı davalıya verilmesine, davacı-karşı davalı yararına dava tarihinden (29.06.2020) itibaren aylık 250,00 TL tedbir nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine (tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere) boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren aylık 750,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamı ile davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, iş bu nafakanın boşanma hükmünün kesinleşmesini takip eden yıldan başlamak üzere her yıl TÜİK'in açıkladığı yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, ortak çocuk ... yararına doğum tarihinden (08.08.2020) itibaren aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, (tahsilde tekerrür oluşturmamak üzere) boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.000,00 TL iştirak nafakası olarak devamına, iş bu nafakanın boşanma hükmünün kesinleşmesini takip eden yıldan başlamak üzere her yıl TÜİK'in açıkladığı yıllık ÜFE oranında arttırılmasına, ziynet eşyaları yönünden peşin yatırılan 1.477,90 TL harçtan alınması gerekli 80,70 TL maktu karar harcının mahsubu ile, bakiye 1.397,20 TL'nin istek halinde davacı-karşı davalıya iadesine, davacı-karşı davalı tarafın istinaf başvurusu nedeniyle yatırılan 161,40 TL istinaf maktu karar harcının talep halinde davacı-karşı davalıya iadesine, davalı-karşı davacı erkeğin tüm, davacı-karşı davalı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili; nafakalar ve tazminatların miktarı ile Bölge Adliye Mahkemesince vekâlet ücretinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili; kendi davasının reddi, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazmınatlar, iştirak ve yoksulluk nafakası, ile velâyet yönünden kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca 4721 sayılı Kanun'un166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davalarda taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının reddi ile kadının boşanma davasının kabulü kararının yerinde olup olmadığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı, Bölge Adliye Mahkemesince vekâlet ücretine hükmedilmemesinin doğru olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci, 324 üncü, 327 nci, 328 inci, 329 uncu, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,06.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.