Logo

2. Hukuk Dairesi2023/497 E. 2024/2820 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı kadının, evlilik birliği içinde edinilen taşınmazların satışında rızasının olmadığı ve kişisel malının kullanıldığı iddiasıyla tapu iptali ve tescil ile birlikte kişisel malın iadesi ve katılma alacağı talepleri.

Gerekçe ve Sonuç: Ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olarak belirlenmesi ve tarafların bu tespite itiraz etmemeleri, davacının diğer taleplerinin reddini gerektirmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Adana Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1326 E., 2022/2490 K.

KARAR : Başvuruların ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına

İLK DERECE MAHKEMESİ : Mersin 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/201 E., 2022/104 K.

Taraflar arasındaki tapu iptali ve tescil ile kişisel malın iadesi ve katılma alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kısmen kabulüne kısmen reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı vekilinin başvurusunun kısmen, davalı erkek vekilinin başvurusunun ayrı ayrı kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davanın kısmen reddine, kısmen karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; evlilik birliği devam ederken davalı erkek adına 2 ada 8 parsel 5 ve 10 nolu bağımsız bölümleri satın aldıklarını, müvekkilinin babasından kalan taşınmazın satışından elde edilen paranın taşınmazların alımında peşinat olarak kullanılmak üzere gönderdiğini, boşanma davası devam ederken davalı erkeğin 5 nolu bağımsız bölümün kredi borcunu kapatarak diğer davalı ...'a devrettiğini, taşınmazın aile konutu olduğu halde davalı erkeğin kötü niyetli olarak müvekkilinin rızası ve imzası olmadan taşınmazı devrettiğini, müvekkilinin davalı erkek adına tescilli ... plaka sayılı aracın kredi borcunu kapatmak için de müvekkilinin ablasının payına düşen kısımdan davalı erkeğin hesabına para gönderdiğini belirterek; fazlaya ilişkin hakları saklı kalmak kaydıyla, müvekkilinin babasından intikal eden miras hakkından davalı erkeğin hesabına aktarılan davalı adına kayıtlı ... plaka sayılı aracın kredisinin kapatılmasına harcanan 19.500,00 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek faizi ile birlikte davalı erkekten tahsilini, 2 ada 8 parsel 5 nolu bağımsız bölümün müvekkilinin rızası dışında kötü niyetli devredildiğinin açık olduğundan ve davalı erkeğin evlilik birliği içindeki edinilmiş mallara kendi adına tasarruf yetkisi yasa gereği olmadığından tapunun iptali ile davalı erkek adına tescilini, 2 ada 8 parsel 5 ve 10 nolu bağımsız bölümler için müvekkilinin kişisel malından kullanılan 155.000,00 TL peşinatın dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten tahsilini, taşınmazlar için 105.000,00 TL'nin dava tarihinden itibaren keşif ve bilirkişi incelemesi ile belirlenecek değer üzerinden taleplerini arttırmak kaydı ile edinilmiş mallara katılma rejimine uygun olarak katılma alacağının davalı erkekten tahsilini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

1. Davalı erkek cevap dilekçesinde; davanın reddini savunmuştur.

2. Davalı ... süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

1. İlk Derece Mahkemesince, ön inceleme duruşmasında uyuşmazlık, mal rejiminden kaynaklı tapu iptal ve tescil olarak tespit edilmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, 2 ada 8 parsel 5 ve 10 nolu bağımsız bölümlerin evlilik birliği içinde 09.03.2016 tarihinde kredi çekilerek ve bir kısım peşinat ödenerek edinildiği, taşınmazların edinim tarihindeki değerinin toplam 292.000,00 TL olduğu, bu paranın 275.000,00 TL'sinin çekilen krediden karşılandığı geriye kalan 17.000,00 TL'nin ise peşinat olarak verildiği, boşanma dava tarihine kadar toplam 27.300,00 TL taksit ödendiği, davacının katılma alacağının 22.150,00 TL olduğu; davacı taşınmazların alımı sırasında peşinatın kendi kişisel malından karşılandığını mevcut delillere göre ispatlayamadığı davacının davalı adına kayıtlı aracın kredisinin kapatılmasının kişisel malından karşılandığını da mevcut delillere göre ispatlayamadığı; 2 ada 8 parsel 5 nolu bağımsız bölümün boşanma davası açılmadan önce taraflarca evin su basması ve tadilatların masrafının çok olması nedeni ile satılığa çıkarıldığı, o süreçte davacının aynı sitede farklı bloktaki evin dördüncü katında oturduğu, hatta davacının taşınmazın satımı için evin anahtarını bizzat site görevlisine teslim ettiği, evin satış işleminden davacının haberi olduğu, satış tarihi itibari ile taşınmazın kaydında aile konutu şerhinin de bulunmadığı, davacının taşınmazın bilgisi ve rızası dışında davalı tarafından satıldığını ispatlayamadığı gerekçesiyle; davanın kısmen kabulü ile, 22.150,00 TL katılma alacağının karar tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalı erkekten tahsiline, fazlaya ilişkin talebin reddine, davacının tapu iptali ve tescil ile araç yönünden taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili ve davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde; kararın usul ve kanuna aykırı olduğunu, müvekkilinin boşanma davasından hemen önce davalının ağır ithamları ve hakaretleri nedeniyle evden ayrıldığını, dava açıldığını öğrendiğinde ise uzaklaştırma kararı aldığını, bu tarihten itibaren de ev eşyalarının taşındığı sırada eşya nedeniyle çıkan tartışmada davalı ile satış akti sırasında görüşmediği ve birlikte karar vermediğinin açık olduğunu, davalının mal kaçırmak amacıyla sattığını, dava konusu taşınmazın aile konusu olduğunu, Mahkemenin tanık beyanlarına göre hüküm kurduğunu ancak tanıkların doğruyu söylemediklerini, dava konusu taşınmazın aile konutu olduğunun yazılı belgelerle ispatladığını; taşınmazların davalının ısrarıyla alındığını, müvekkilinin davalının daha serbest kredi çekebilmesi adına bu tarihlerde kredi kullanarak aldığı ... plaka sayılı aracın kredisini kapatmak için kendine ait aracını satarak davalının hesabına gönderdiğini, bu durumu yazılı belgelerle ispat ettiklerini, bu yönden taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu, müvekkilinin hesabından davalının hesabına aktarılan ve banka dekontlarıyla sabit olan bedellerin ispatlanamadığı gerekçesi ile reddine karar verildiğini, davalının boşanma davası devam ederken aile konutu satıp borcunu kapatmasının hiçbir şekilde dikkate alınmadığını, yine davalının hesabının müvekkilinin kişisel malı niteliğindeki gönderilen 155.000,00 TL'nin ne bilirkişi raporunda ne de gerekçeli kararda geçmediğini, davalının dahi bu iddiayı kabul ettiğini, ancak gerekçeli kararda maddî delillerle ispat ettikleri tüm taleplerin retle sonuçlandığını belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

2. Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde; davacının 2016 yılında 125.000,00 TL kredi çektiğini, ancak borcunu ödememesi ve müvekkilinin de kefil olması nedeniyle kredinin tamamının müvekkili tarafından ödendiğini, ancak Mahkemece bu durumun hiç değerlendirilmediğini, taşınmazla ilgili olarak çekilen kredinin boşanma dava tarihine kadar ödenen taksitlerden ilkinin KMH eksi hesaptan ödenmesi ve hala hesabın eksi olarak değerlendirilmesi sonucunda birlikte ödenen taksit sayısının 3 olarak değerlendirilmesinin gerektiğini, davacının 2016 yılı temmuz ayında tüm borçları müvekkiline yıktığını ve evi terk ettiğini, bu nedenle ödenen taksit sayısının 2 olarak değerlendirilmesinin gerektiğini, kararın hatalı olduğunu belirterek istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, iddianın ileri sürülüş şekline göre, davanın aile konutuna dayalı tapu iptali ve tescil, artık değere katılma alacağı ve davacı tarafından davalının hesabına gönderilen kişisel mal bedelinin iadesi isteğine ilişkin olduğu, ancak ön inceleme duruşmasında dava konusu uyuşmazlığın tespitinin "Taraflar arasındaki uyuşmazlığın mal rejiminden kaynaklı tapu iptali ve tescil noktasında toplandığı, uyuşmazlığın bu esas üzerinden yürütülmesi gerektiği anlaşıldı" olarak yapıldığı, taraflar arasındaki uyuşmazlık konularının ön incelemede belirleneceği, tahkikatın ön inceleme duruşmasında belirlenen çekişmeli hususlar üzerinden yürütüleceği; somut olayda ön inceleme duruşmasında uyuşmazlığın mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil davası olarak nitelendirildiği, hakim tarafından yapılan nitelendirmeye tarafların bir itirazının bulunmadığı, tutulan tutanağı her iki taraf vekilinin de imzaladığı, Mahkemece delillerin tapu iptali ve tescil davası açısından değerlendirilip karar verilmesi gerekirken davacının diğer talepleri hakkında karar verilmesinin usul ve yasaya aykırı olduğu; istisnalar dışında mal rejiminin tasfiyesi sonucunda oluşan hakkın kişisel bir hak niteliğinde bulunduğu, ayni hak talep edilemeyeceği gözetildiğinde sonuç olarak davanın reddine karar verilmesinin doğru olduğu; davacının dava dilekçesindeki diğer talepleri yönünden ise; dava dosyasında uyuşmazlık tespitinin sadece mal rejiminden kaynaklanan tapu iptali ve tescil olarak yapılması nedeniyle davacının diğer talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmesi gerekirken davacının katılma alacağı talebi hakkında hüküm kurulmasının doğru olmadığı gerekçesiyle; davacı kadın vekilinin tapu iptali ve tescil talebi yönünden başvurusunun esastan reddine; davacı kadın vekilinin ve davalı erkek vekilinin tapu iptali ve tescil talebi dışındaki talepler yönünden başvurusunun da ayrı ayrı usulden kabulü ile, İlk Derece Mahkemesi Kararının (1, 3, 4, 5, 6, 7, 8, 9, 10 ve 11) nolu hüküm fıkraları ile (2) nolu hüküm fıkrasında "2 ada 8 parsel 10 nolu bağımsız bölümde kayıtlı taşınmaz" yönünden verilen hüküm fıkralarının tüm sonuçları ile birlikte ortadan kaldırılmasına, kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle davacının "2 ada 8 parsel 5 nolu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ve tescil talebi dışındaki" talepleri yönünden karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde; alacağın tahsili amacıyla davalı adına tescil talep edildiğini, müvekkili adına tescil talebi olmadığı gibi alacak talebi olduğunu, kaldı ki aile konutu şerhi olmasa dahi mernis adresi nedeniyle taşınmazın aile konutu kabul edilerek eşin rızası olmaması nedeniyle tapu iptali ve tescil talep edilmesi gerektiğini, aile konutu dışındaki diğer taşınmaz yönünden de alacak taleplerinin olduğunu, dava dilekçesindeki taleplerin yok sayıldığını, dava dilekçesindeki taleplerin açık olduğunu, taşınmazların edinilmesinde müvekkilinin kişisel mallarının kullanıldığını, hesap raporunun hatalı olduğunu, maddi delillerin değerlendirilmediğini, tapu iptal ve tescil talebi yönünden görevsizlik kararı verilebilecekken davanın esas yönünden de kararın kaldırılmasının hatalı olduğunu, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, talep, hukuki nitelendirme noktasında toplanmaktadır. Dava, dava dilekçesine göre tapu iptali ve tescil ile kişisel malın iadesi ve katılma alacağı; ön inceleme duruşmasındaki tespite göre mal rejiminin tasfiyesinden kaynaklanan tapu iptal ve tescil istemine ilişkindir.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 26 ncı maddesi, 33 üncü maddesi, 140 ncı maddesi, 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 6 ncı maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 25.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.