Logo

2. Hukuk Dairesi2023/499 E. 2023/5328 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Aile konutu olarak kullanılan taşınmaz üzerine eşlerden birinin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebinin yerinde olup olmadığı.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın edinimi için kullanılan kredinin, sonradan başka bir bankadan alınan krediyle kapatılması ve bu yeni krediye karşılık ipotek tesis edilmesi nedeniyle, eşin rızası olmadan konulan ipoteğin kaldırılması talebinin hakkın kötüye kullanılması niteliğinde olduğu ve dürüstlük kuralına aykırı olduğu gözetilerek, ilk derece mahkemesi kararının bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/585 E., 2022/972 K.

KARAR : Başvurunun esastan reddi

İLK DERECE MAHKEMESİ : ... 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/252 E., 2021/185 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı banka vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı banka vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesinde özetle; davacının eşi olan davalının aile konutu olarak kullandıkları ... ili ... ilçesi 198 ada 9 parsel H blok Kat 6 no 22 numaralı dairenin üzerine 11.05.2017 tarihinde davalı ... lehine davacının bilgisi ve rızası dışında ipotek tesis ettirdiğini belirterek ipoteğin kaldırılmasını talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı Banka vekili cevap dilekçesinde özetle; yetki ve görev itirazında bulunduklarını, ayrıca arabulucuk süresi içerisinde başvurulmadığından dava şartının gerçekleşmediğini, tesis edilen ipotek için eş rızası alınmasına gerek bulunmadığını beyan ederek davanın reddini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taşınmazın 2012 senesinden bu yana aile konutu olarak kullanıldığı ve ipotek tesis edilirken 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 194 üncü maddesi gereğince eş rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne, ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı banka vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulünün hatalı olduğu gerekçeleri ile tüm yönlerden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dava konusu 198 ada 9 parsel sayılı meskenin davacı kadın ve davalı ...’in aile konutu olarak kullanıldığı, taşınmaz üzerinde dava dışı bankadan kullanılan konut kredisine karşılık 07.11.2012 tarih, 160.000,00 TL bedelli 1 inci dereceden ipotek tesis edildiği, davalı bankadan kullanılan ihtiyaç kredisiyle, konut kredi borcunun kapatıldığı ve davalı banka lehine tesis edilen 11.05.2017 tarih, 151.000,00 TL bedelli ipoteğin 2 nci dereceden 1 inci dereceye geçtiği, işlem sırasında davalı banka tarafından malik olmayan davacı eşin açık rızasının alınmadığı, bu itibarla, aile konutu niteliğini taşıdığı hususunda duraksama bulunmayan taşınmaz üzerinde davacının açık rızası alınmadan, 4721 sayılı Kanun'un 194 üncü maddesinin birinci fıkrasına aykırı olarak tesis edilen ipotek işleminin bağlayıcılığı bulunmadığından davanın kabulüne karar verilmiş olmasının usul ve yasaya uygun olduğu gerekçesi ile davalı bankanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı banka vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı banka vekili; söz konusu taşınmaz üzerinde "aile konutu şerhi" bulunmadığını, ipotek tesis tarihinde tapu kayıtlarında mevcut olmayan aile konutu şerhinin sicile güven ilkesi gereğince iyi niyet çerçevesinde hareket eden müvekkil bankaya karşı da ileri sürülemeyeceğini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; davanın kabulü yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, dava konusu taşınmaz üzerine konulan ipoteğin kaldırılmasının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 2 nci ve 194 üncü maddeleri.

3. Değerlendirme

Davacı vekili, aile konutu olarak kullanılan ... ili ... ilçesi 198 ada, 9 parsel H blok Kat 6, 22 numaralı dairenin üzerine 11.05.2017 tarihinde davalı ... lehine davalı malik olan eş tarafından davacının bilgisi ve rızası dışında ipotek tesis edildiğini belirterek, ipoteğin kaldırılmasını talep etmiş; davalı Banka vekili tesis edilen ipotek için eş rızası alınmasına gerek bulunmadığını beyan ederek davanın reddi gerektiğini savunmuştur. İlk Derece Mahkemesince taşınmazın 2012 senesinden bu yana aile konutu olarak kullanıldığı ve ipotek tesis edilirken eş rızasının alınmadığı gerekçesiyle davanın kabulüne ve ipoteğin kaldırılmasına karar verilmiş, davalı Banka vekili tarafından hükmün istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı Banka vekilinin istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir. Yapılan incelemede; taraflar arasında ihtilafsız olduğu üzere, dava konusu taşınmazın alımı için davalı eş tarafından Yapı ve Kredi Bankasından konut kredisi kullanıldığı ve kullanılan bu kredinin teminatı olmak üzere 07.11.2012 tarihinde dava dışı Yapı ve Kredi Bankası lehine 1. dereceden ipotek tesis edildiği sonrasında bu konut kredisinin ödenmesi için davalı ... Bankasından kredi kullanıldığı ve kullanılan bu kredinin teminatı olarak 11.05.2017 tarihinde davalı ... lehine 151.000,00 TL tutarlı 2. dereceden ipotek tesis edildiği ve daha sonra ise dava dışı Yapı ve Kredi Bankası lehine 1. dereceden tesis edilen ipoteğin kaldırılarak davalı banka lehine kurulan ipoteğin 1.dereceye geçirildiği anlaşılmıştır. İhtilafsız olan olayın bu oluş şekline göre; davalı Bankadan kullanılan ikinci kredi nedeniyle davacının açık rızasının mevcut olduğu ispatlanamamış ise de, bu kredinin, dava konusu olan taşınmazın alımı için kullanılan konut kredisi borcunun ödenmesi için kullanıldığı anlaşılmakla, davacının dava konusu ipoteğe rızasının olmadığını söyleyerek ipoteğin fekkini talep etmesi 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen ''Bir hakkın açıkça kötüye kullanılmasını hukuk düzeni korumaz.'' ilkesi gereği hakkın kötüye kullanılması niteliğindedir. Dürüstlük kuralı, hukuki işlemden doğan hakların kullanılması, borçların yerine getirilmesi, kanundan doğan hakların kullanılması ve borçların ifasını kapsar. En önemli özelliklerinden biri emredici nitelikte olmasıdır. Kamu düzenine ilişkindir ve yargılamanın her aşamasında hakim tarafından kendiliğinden dikkate alınır. Somut olayda; dava konusu ipotek bizatihi aile konutunun alınmasını sağlayan kredi borcunun ödenmesi nedeniyle, konulmuştur. Bu nedenle davacının bu ipoteğe rızasının olmadığını söylemesi, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesinin 1 inci fıkrasında belirtilen ''dürüstlük kuralı'' ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun 2 nci maddesinin 2 nci fıkrasında belirtilen ''hakkın kötüye kullanılması yasağına'' aykırı olup, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1. Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının ORTADAN KALDIRILMASINA,

2. İlk Derece Mahkemesi kararının BOZULMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek hâlinde yatırana iadesine,

Dosyanın kararı veren İlk Derece Mahkemesine, bozma kararının bir örneğinin kararı veren Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

09.11.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.