"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Erzurum Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/481 E., 2023/397 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Doğubayazıt 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/160 E., 2021/397 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davacı kadın vekilinin sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin birden fazla kez müvekkiline sözlü ve fiziksel şiddet uyguladığını, müvekkiline hakaret ettiğini, evden attığını, bir defasından sabah 08:00-13:00'a kadar kapıyı kitleyip hürriyetini kısıtladığını, müvekkilinin durumu kendi babasına bildirdiğini, onun da erkeğin babasına bildirip kadının kilitli olduğu yerden kurtarıldığını ve erkeğin babası tarafından kendi evine götürüldüğünü, bunu gören erkeğin annesinin büyük bir öfke ile müvekkiline saldırdığını ve darp ettiğini, bazı zamanlarda erkeğin müvekkilinin yüzüne tükürerek aşağıladığını, kendisini istemediğini sözlü olarak beyan ettiğini iddia ederek tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesini, çocuk için aylık 1.500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili yararına aylık 1.500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava istemiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, ortak çocuğun geçici velâyetini talep ettiklerini, kadının çocuğu müvekkili ile görüştürmediğini, müvekkilinden kaçırıldığını, çocuğun dava süresince geçici ve kalıcı velâyetinin müvekkiline verilmesini, mahkeme aksi kanaatteyse ortak velâyet verilmesini, davacının taleplerinin ve davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; 11.04.2020 tarihinde erkeğin, kadına fiziksel şiddet uyguladığı, küfür ettiği, bu nedenle davalı hakkında kamu davası açıldığı ve davacının cezalandırılmasına karar verildiği, 13.04.2020 tarihli darp raporunda da davacının boyun ve bacak kısmında lezyonlar bulunduğu, talimat ile alınan davacı tanığı ...'nin beyanında da davalının davacıyı darp ettiğini beyan ettiği, dinlenen diğer davacı tanıkları da davacının davalıdan şiddet gördüğünü beyan ettikleri, bu sebeple davacının davalıya şiddet uyguladığının sabit olduğu, 2020/83 değişik iş sayılı dosyası ile davalı hakkında fiziksel şiddet nedeniyle önleyici tedbir kararı verildiği, bu şekilde davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığı, ancak tarafların dinlenen tanık beyanlarına göre ceza davasında davacının şikayetinden vazgeçtiği ve tarafların bu olaydan sonra 2 ay daha birlikte yaşadıkları, tarafların boşanma davası açıldıktan sonra bir araya geldikleri ve önceki boşanma nedenlerine dayanılarak boşanmaya karar verilemeyeceği, tarafların barışıp bir araya geldikten sonraki nedenlere dayanılıyorsa bu nedenlerin ayrıca ispatlanmasının gerektiği, dava dilekçesinde bu iddialara dayanılmadığı, barışmadan önceki olaylardan bahsedilmiş ise de davacı vekilinin 16.02.2021 tarihli celsede dava dilekçesinde dayanmamış ise de barışmadan sonraki olaylardan bahsettiği, davalı vekilinin de bu iddiaların genişletilmesine muvafakat ettiği, dinlenen davacı tanık beyanlarıyla ve boşanma davasından sonra açılan ceza dosyalarıyla da davalının davacıya fiziksel şiddet uygulayarak evden kovduğu, davacının uğradığı fiziksel şiddet nedeniyle 2 defa baba evine sığındığı, davalı hakkında davacıya uyguladığı şiddet nedeniyle ceza davası açıldığı, davalının davacıya bu davadan vazgeçmesi nedeniyle baskı uyguladığı, davalının evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda tam kusurlu olduğu, taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin sabit olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk yararına aylık 200,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına, kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle, reddedilen yoksulluk nafakası talebi, tedbir ve iştirak nafakaları ile tazminatların miktarı, yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; hükmün tamamı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, ortak çocuğun bakım, eğitim, barınma gibi giderleri ile bu giderlere velâyet kendisine tevdi edilmeyen tarafın ekonomik gücüne göre katılmakla yükümlü bulunması dikkate alındığında kadın yararına hükmolunan maddî ve manevî tazminat ile ortak çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakası miktarlarının az olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, ortak çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî ve 20.000,00 TL manevî tazminata, erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle, reddedilen yoksulluk nafakası talebi, iştirak nafakası ve tazminatların miktarı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle, hükmün tamamı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C.Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı, kadın yararına yoksulluk nafakası ve tazminata hükmedilmesi koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediği ve miktarları ile velâyet düzenlemesi noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu ve 336 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Somut uyuşmazlıkta İlk Derece ve Bölge Adliye Mahkemelerince davalı erkeğin süreklilik arz edecek şekilde eşine fiziksel şiddet uyguladığından bahisle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı kabul edilerek 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına karar verilmiş ise de; davacı tanığı ....'nin beyanları ve taraf vekillerinin 16.02.2021 tarihli duruşmadaki beyanları ile sabit olduğu üzere taraflar boşanma davası açıldıktan sonra bir araya gelmiş ve evlilik birliğini sürdürmüştür. Bu durumda, davacı kadının, eldeki boşanma davasından önce meydana gelen erkeğin kusurlu davranışlarını affettiği, en azından hoşgörü ile karşıladığı anlaşılmaktadır. Affedilen ve hoşgörü ile karşılanan olaylar boşanma davasında taraflara kusur olarak yüklenemez. Dava tarihinden sonra meydana gelen olayların eldeki dava için boşanma sebebi de teşkil etmeyeceği nazara alındığında davacı kadının boşanma davasının reddine karar verilmesi gerekirken, delillerin değerlendirilmesinde hataya düşülerek yazılı şekilde davacı kadının boşanma davasının kabulüne karar verilmesi doğru olmamış bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının davalı erkek yararına BOZULMASINA, bozma sebebine göre davacı kadın vekilinin temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına,
Peşin alınan harcın istek halinde yatıranlara geri verilmesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.