Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5065 E. 2024/3827 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, velayet, nafaka miktarı ve tazminat miktarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur durumu, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile manevi zararları göz önünde bulundurularak takdir edilen maddi ve manevi tazminat miktarının düşük olduğu, hakkaniyet ilkesine uygun ve daha yüksek bir tazminat miktarı belirlenmesi gerektiği gözetilerek, Bölge Adliye Mahkemesi kararının tazminat miktarı bakımından bozulmasına, diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/3027 E., 2023/838 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisine

İLK DERECE MAHKEMESİ : Denizli 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2017/776 E., 2021/667 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı- davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilik birliği içerisindeki dayanılmaz kıskançlıkları olduğunu, ailesinin evlilik birliğine müdahale ettiğini, müvekkilini ailesiyle görüştürmek istemediğini, ailesine aşağılayıcı sözler söylediğini, çalışmasına izin vermediğini, şiddet uyguladığını, başka kadın ve kızlara ilgi duyduğunu, müvekkiline ilgisiz davrandığını, müvekkilin hamileliği ve son zamanlarında son derece soğuk davrandığını ve müvekkilinin sebebini sorduğunda ise "soğuduğunu, artık müvekkili sevmediğini, tahammül edemediğini" söyleyerek müvekkiline sürekli psikolojik ve manevi baskı uyguladığını, çocukları dünyaya geldikten sonra davalının evi terk ettiğini, evin doğalgaz, elektrik ve suyunu kestirdiğini belirterek tarafların evlilik birliği sebebiyle boşanmalarına, velayetin anneye tevdiine, toptan yoksulluk ve iştirak nafakasına aksi halde aylık 2000,00 TL tedbir-yoksulluk, 2000,00 TL tedbir iştirak nafakasına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarının aynen iadesine mümkün olmadığı takdirde bedelinin tahsiline karar verilmesini dava ve talep etmiştir.

2.Davacı-davalı kadın birleşen dava dilekçesinde özetle; erkeğin ... adlı bir kadınla beraber olduğunu belirterek mükerrer olmamak kaydıyla aylık 2000,00 TL tedbir-yoksulluk, 2000,00 TL tedbir iştirak nafakasına, 250.000,00 TL maddî ve 250.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddia edilen hususların gerçek dışı olduğunu, kadının müvekkile karşı türlü iftiralar ve gereksiz kıskançlıklarda bulunduğunu, asabi bir kişiliğe sahip kadının müvekkilinin ailesini istemediğini, onlara kötü davrandığını, şiddet uyguladığını belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, müşterek çocuğun velâyetinin babaya tevdiine, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesi talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evin faturalarını ödememesi sebebiyle elektrik ve doğal gazın kesildiği, kadının ailesiyle görüşmesine karşı çıktığı, çocuk doğduktan sonra eşi ve çocuğuyla ilgilenmediği, çocuğu eşinin ailesine göstermek istemediği, evin kilidini değiştirerek eşine anahtar vermediği, ... isimli şahısla samimi fotoğraflarının olduğu, bu şekilde güven sarsıcı davranışlar sergilediği, çocuğun doğumundan sonra evi terk ettiği, tarafların birbirlerine yönelik fiziksel şiddet uyguladıkları, kadının da eğitimi konusunda eşine yanlış bilgi verdiği, eşinin ailesinin yanında surat astığı, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl, karşı ve birleşen davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına,

çocuğun anne bakım ve şefkatine muhtaç yaşta olduğu, fiili ayrılıktan bu yana anne ile birlikte yaşadığı, annenin bulunduğu ortamda çocuğun fiziksel ve psikolojik gelişimini olumsuz yönde etkiler durumun olmayışı nazara alınarak velâyetin anneye verilmesine, baba ile yatılı şekilde kişisel ilişki tesisine, aylık 200,00 TL tedbir, 400,00 TL iştirak nafakasına, kadının devamlı ve düzenli geliri olduğu anlaşılmakla yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına koşulları oluştuğundan 35.000,00 TL maddî, 35.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, ziynet eşyası talebi yönünden usulüne uygun harcı yatırılmış açılmış dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminatların miktarı, reddedilen yoksulluk nafakası, kişisel ilişki, iştirak nafakasının miktarı, ziynet alacağı yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının boşanma davalarının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminatlar ve tedbir nafakası, erkeğin reddedilen tazminat talepleri ve velâyet yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının gelirinin onu yoksulluktan kurtarmayacağı, yoksulluk nafakası talebinin reddinin hatalı olduğu, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının da yetersiz olduğu gerekçesiyle kadının iştirak nafakası ve reddedilen yoksulluk nafakasına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, bu hususlarda yeniden esas hakkında hüküm tesisine, kadın yararına aylık 750.00 TL yoksulluk, çocuk yararına aylık 1000.00 TL iştirak nafakasına, nafakaların ÜFE oranında artırılmasına, erkeğin tüm, kadının sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine, ziynet alacağına yönelik talebin tefrikine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı-davalı kadın temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, tazminatlar ve yoksulluk nafakasının miktarı, iştirak nafakasının miktarı, kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı olduğunu belirterek kadının boşanma davalarının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen tazminat ve yoksulluk nafakası, erkeğin reddedilen tazminat talepleri, velâyet, kişisel ilişki yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, boşanmaya neden olan olaylarda kusurun kimden kaynaklandığı, kusur belirlemesine göre karşılıklı açılan boşanma davalarının kabulünün gerekip gerekmediği, kadın yararına tazminat ve nafaka takdirinin, erkeğin tazminat taleplerinin reddinin, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası miktarının, velâyet ve kişisel ilişki düzenlemesinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü ve 175 inci maddesi,182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu madesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanun'nun 50 nci ve 51 inci maddesi

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı -davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragraf kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2. Tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında davacı -davalı kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi ile 6098 sayılı Kanun'un 50 nci ve 51 inci maddesi hükümleri dikkate alınarak daha uygun miktarda maddî ve manevî tazminat takdiri gerekir. Bu yönler gözetilmeden yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bozmayı gerekmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın için hükmedilen maddî ve manevî tazminat miktarları yönünden BOZULMASINA,

3.Davalı -davacı erkek vekilinin tüm, davacı -davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıdaki temyiz giderinin ...'a yükletilmesine,

Peşin alınan harcın istek halinde yatıran ...'e iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.