"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/2887 E., 2023/964 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 6. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2017/57 E., 2020/674 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı-davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin ise tüm istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Bölge Adliye Mahkemelerinin, geçici hukuki korumalar hakkında verdikleri kararları 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca kesin nitelikte olup temyiz edilemeyen kararlardandır. Davacı-davalı erkek vekilinin ihtiyati tedbire ilişkin ara karara yönelik temyiz dilekçesinin ise 6100 sayılı Kanun'un 362 nci maddesinin birinci fıkrasının (f) bendi uyarınca reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin ise reddedilen yön dışındaki yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı erkek dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olmadığını, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek davanın kabulü ile tarafların zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, erkek yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
2.Davacı-davalı erkek birleşen davada sunduğu cevap dilekçesinde özetle; birleşen davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, kadının, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini iddia ederek asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine, erkek yararına aylık 2.000,00 TL tedbir nafakası, 2.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeğe aykırı olduğunu, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ziynet eşyalarını rızası dışında aldığını, ortak konutun eşyalarına zarar verdiğini, asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların 2012 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocukları olmadığını, erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, fiziksel ve cinsel şiddet uyguladığını, hakaret ve tehdit ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini, kadının ziynet eşyalarını rızası dışında aldığını, ortak konutun eşyalarına zarar verdiğini, ortak konutu sık sık terk ettiğini, asıl dava dilekçesinde dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını iddia ederek birleşen davanın kabulü ile tarafların zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, yasal faizi ile birlikte 500.000,00 TL maddî tazminat, 500.000,00 TL manevî tazminat, ziynet eşyası, ev eşyası ve katılma alacağı davalarının kabulüne karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin, zina eyleminde bulunduğu, fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, kadının ise zina eyleminde bulunduğu, bu hususun tüm dosya kapsamı ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kadına nazaran ağır kusurlu olduğu gerekçesiyle her iki davanını da kabulü ile tarafların zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu dikkate alınarak tazminat ve nafaka taleplerinin ayrı ayrı reddine, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, kusurlu davranışının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, evlilikte geçen süre, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın yararına yasal faizi ile birlikte 20.000,00 TL maddî tazminat, 20.000,00 TL manevî tazminat, kadının yasal şartları oluşmayan nafaka taleplerinin ayrı ayrı reddine, kadının, ziynet eşyası, ev eşyası ve katılma alacağı davalarının işbu davadan tefriki ile ayrı bir esasa kaydedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının tam kusurlu olduğu ve kadının birleşen davasının reddine karar verilmesi gerektiği, tam kusurlu olan kadın yararına tazminata hükmedilmesi ve erkeğin tazminat ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve ihtiyati tedbir talebinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu ve asıl davanın reddine karar verilmesi gerektiği, tazminat miktarlarının az olduğu, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve nafaka taleplerinin reddine karar verilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin hatalı olduğu, her ne kadar erkeğin zina eyleminde bulunduğu erkeğe kusur olarak yüklenmişse de kadının erkeğin zina eylemini 2015 yılı içerisinde öğrendiği, erkeğin 11.01.2016 tarihinde verdiği emniyet ifadesinde ilişkisi olduğu kadından şikayetçi olduğu ve bu tarihten sonra erkeğin bu kadın ile bir araya geldiğine dair dosya kapsamında delil olmadığı, zina eyleminin öğrenilmesinden itibaren 6 ay geçtiği ve kadının zina davasının süresinde açılmadığı ve reddine karar verilmesi gerektiği, toplanan delillerden; erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise birden fazla kez zina eyleminde bulunduğu, bu hususun tanık ve otel kayıtları ile ispatlandığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kadının erkeğe nazaran ağır kusurlu olduğu, ağır kusurlu olan kadın yararına tazminata hükmedilemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda ağır kusurlu olan kadının kusurlu davranışının erkeğin kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak erkek yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği belirtilerek; davacı-davalı erkeğin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, İlk Derece Mahkemesi karar gerekçesinin yukarıda belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 25.000,00 maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminata, davalı - davacı kadın vekilinin tüm, davacı - davalı
vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminatların miktarları, nafaka taleplerinin reddi, ihtiyati tedbir talebinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile erkeğin davasının kabulü, zina hukuki sebebine dayalı birleşen davanın reddi, kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı olarak açılan boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, her iki davanın davanın kabulü ile boşanmaya karar verilmesinin yerinde olup olmadığı, kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, erkek yararına tazminata hükmedilmesi şartları gerçekleşmiş ise tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
Dava; zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı karşılıklı boşanma istemine ilişkin olup İlk Derece Mahkemesince yapılan yargılama neticesinde, her iki davanın da zina ve evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebeplerine dayalı olarak kabulü ile tarafları boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiş, İlk Derece Mahkemesi hükmü taraf vekillerince istinaf edilmekle istinaf incelemesi yapan Bölge Adliye Mahkemesi tarafından davacı-davalı erkek vekilinin istinaf itirazlarının kısmen kabulü ile kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine, kadının tazminat taleplerinin reddine, erkek yararına 25.000.00 TL maddî tazminat, 25.000.00 TL manevî tazminat, davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin ise diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiş, Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince yukarıda belirtildiği şekilde temyiz edilmiştir. Her ne kadar Bölge Adliye Mahkemesi tarafından kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının hak düşürücü süre içerisinde açılmadığı gerekçesiyle reddine karar verilmişse de yapılan yargılama neticesinde, erkeğin emniyette alınan 11.01.2016 tarihli ifadesinde evlilik dışı ilişki yaşadığı kadınla görüşmediğini belirtmişse de dinlenen tanık beyanları ve tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde erkeğin evlilik dışı birlikte yaşadığı kadın ile ilişkisinin devam ettiği anlaşılmaktadır. Hal böyleyken kadının zina hukuki sebebine dayalı davasının kabulüne karar verilmesi gerekirken, yetersiz gerekçe ile reddine karar verilmesi doğru olmayıp bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-davalı erkek vekilinin ihtiyati tedbire yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,
2. Davalı-davacı kadın vekilinin tüm, davacı-davalı erkek vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadının reddedilen zina hukuki sebebine dayalı boşanma davası yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
Bozma sebebine göre taraf vekillerinin diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına,
Temyiz peşin harcının istek halinde yatıranlara iadesine,
Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.