Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5089 E. 2024/1823 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında kusurun belirlenmesi, nafaka ve tazminat takdiri ile miktarının isabetli olup olmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu, davacı-davalı erkeğin temyiz dilekçesinde ileri sürdüğü iddiaların kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte olmadığı değerlendirilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/409 E., 2023/409 K.

DAVA TARİHİ : 20.04.2021 - 02.09.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Şarkışla Asliye Huku(Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2021/145 E., 2022/360 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın reddine birleşen davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davacı-davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı-davalı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; davalı-davacı kadının davacı-davalı erkeğe saygı duymadığını kendi kız kardeşinin yönledirmesi ile hareket ettiğini, davacı-davalı erkeğin müşterek çocuklar ile tartışmalarına davalı davacı kadının taraf olduğu onlarla arasına girdiğini, müşterek çocuğun düğününde erkeğin kadından yemek istemesi üzerine kadının yemek vermediğini ve erkeği darp etmek istediğini, hakaret ettiğini düğünden sonra müşterek konutu terk ettiğini bu olayları planlayarak yaptığını, davalı kadının kıskanç olduğunu, cevap dilekçesindeki iddiaları kabul etmediğini, iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2.Davacı erkeğe birleşen dava dilekçesi 27.09.2021 tarihinde tebliğ edilmiş davalı vekili süresinden sonra 12.10.2021 tarihinde birleşen davaya cevap vermiştir.

II. CEVAP

1.Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacı erkeğin iddialarını kabul etmediklerini, tarafların bir yıldır ayrı yaşadığını, bir yıl önce tarafların müşterek çocuğunun düğününde erkeğin kadına darp ve cebir uyguladığını, evden kovduğunu kadının erkekten şikayetçi olduğunu erkeğin kadına sadakat göstermediğini bu nedenle tartışma çıktığını kadına küfür ettiğini, şiddet uyguladığını, sık sık çocuklardan borç aldığını, sorumsuz bir hayat sürdüğünü, erkeğe karşı boşanma davası açtıklarını, davacı erkeğin açtığı davanın reddine, taraflarınca açılan boşanma davasının kabulüne, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; tarafların bir yıldır ayrı yaşadığı, bir yıl önce tarafların ortak çocuğunun düğününde erkeğin kadına darp ve cebir uyguladığı, evden kovduğu kadının erkekten şikayetçi olduğu erkeğin kadına sadakat göstermediği bu nedenle tartışma çıktığı kadına küfür ettiği, şiddet uyguladığı, sık sık çocuklardan borç aldığı, sorumsuz bir hayat sürdüğünü iddia ederek evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davacı birleşen dosya davalısı erkeğin iddialarını ispat edemediği, erkeğin kadın ile kadın evden ayrıldıktan sonra barışmak istediğinin erkeğin tanıklarının beyanları ile sabit olduğu, bu haliyle de erkeğin kadına kusur olarak isnat ettiği her şeyi hoş görmüş sayılacağı, davalı birleşen dosya davacısı kadının; " erkeğin evde sık sık tartışma çıkardığı, kadına şiddet uyguladığı, hakaret ettiği" iddialarını ispatladığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmada davacı birleşen dosya davalısı erkeğin tam kusurlu olduğunun anlaşıldığı, asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne karar vermek gerektiği, boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; asıl davanın reddine, birleşen davanın kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 750,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 18.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi'nin boşanma yönünden kesinleşmesini talep etmekle kusur belirlemesi, kadın lehine hükmedilen nafaka ve tazminatlara yönelik olarak süresinde istinaf talebinde bulunmuş ve kararın bu yönlerden kaldırılmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince karar usul ve yasaya uygun olduğundan istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı-davalı erkeğin evlilik birliğinin kendisine yüklediği sorumlulukları yerine getirdiği, kadının çocuklarının düğünde olay çıkarıp rapor aldığı, davacı-davalı erkeğin davalı-davacı kadının darp edecek kuvvetinin bulunmadığı, kadının erkeğe hakaret ettiği kız kardeşinin evlilik birliğine müdahale ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına kadının kusurlarının sebep olduğu, tam kusurlu eşe maddî ve manevî tazminat ödenemeyeceğinin İlk Derece Mahkemesi karanının kusur belirlemesi, nafaka, maddî ve manevî tazminat yönlerinden bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka ve tazminat takdirinin ve miktarlarının isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ıncı, 169 uncu 174 üncü 175 inci ve 176 ncı maddeleri 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.