"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1616 E., 2023/394 K.
DAVA TARİHİ : 18.12.2020- 20.01.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/787 E., 2022/281 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile boşanma ve fer'ilerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadının vekilinin dava ile cevaba ve karşı davaya cevap dilekçelerinde özetle; erkeğin, psikolojik, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, eve, eşine ve ortak çocuğa karşı görevlerini yerine getirmediğini, eşine ve çocuğuna ilgisiz davrandığını, eve geç saatlerde geldiğini, geç saatlere kadar pahalı mekanlarda arkadaşlarıyla gezdiğini, eşini evde yalnız bıraktığını ve destek olmadığını, eşini aşağıladığını, küfür ve hakaret ettiğini, başka bir kadınla görüşerek sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin karşı davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı erkek vekili cevap ile karşı dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; kadının iddialarını kabul etmediklerini, kadının, müvekkiline psikolojik, duygusal ve ekonomik şiddet uyguladığını, müvekkilinin mali durumu kötüleştikçe kadının uzaklaştığını, kadının ve annesinin hakaret ettiğini, özen yükümlülüğüne aykırı davrandığını, ev işlerini ve öz bakımını yapmadığını, evde yırtık kıyafetlerle dolaştığını, ilgisiz davrandığını, aşağıladığını, 2020 yılı Haziran ayında evi terk ettiğini, ayrılık döneminde müşterek çocuğu babasına göstermediğini evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 300.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, arkadaşlarıyla dışarı çıktığı zamanlarda telefonu kapatarak eve geç gelmesi nedeniyle evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlülükleri yerine getirmekte özen göstermediği, kadının ise, kişisel bakımına dikkat etmemesi nedeniyle duygusal şiddet uyguladığı, boşanmaya yol açan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, sosyal inceleme raporu, ortak çocuğun yaşı dikkate alınarak velâyetinin anneye verilmesine, boşanma veya ayrılık halinde çocuk kendisine tevdi edilmemiş tarafın gücüne göre çocuğun bakım ve eğitim giderlerine katılmakla yükümlü olduğundan çocuk lehine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, çocuğun yaşı, ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak iştirak nafakasına, kadının ev hanımı olması ve boşanmakla yoksulluğa düşeceği, tarafların yaşı, evlilik süresi, sosyal ve ekonomik durumları ve hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak kadın lehine toptan yoksuluk nafakasına, tarafların eşit kusurlu olmaları nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile asıl ve karşı davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine lehine aylık 900,00 TL iştirak nafakasına, kadın lehine toptan 18.000,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarları, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve miktarları, reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarları, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, velâyet düzenlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ve miktarları, erkeğin reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarının ispatlanıp ispatlanmadığı ve kabulü şartlarının oluşup oluşmadığı, kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, velâyet düzenlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine tedbir ve iştirak nafakası ile kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, tedbir, iştirak ve yoksulluk nafakası miktarlarının uygun olup olmadığı, tarafların reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 182 nci, 327 nci, 328 inci, 330 uncu ve 336 ncı madddesi; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1. Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre, davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre kadın lehine takdir edilen toptan yoksulluk nafakası azdır. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesindeki hakkaniyet ilkesi de dikkate alınarak 4721 sayılı Kanun'un 176 ncı maddesi uyarınca daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Temyiz olunan, İlk Derece Mahkemesi kararına karşı istinaf başvurusunun esastan reddine ilişkin Bölge Adliye Mahkemesi kararının toptan yoksulluk nafakası miktarı yönünden KALDIRILMASINA,
2.İlk Derece Mahkemesi kararının davacı-davalı kadın lehine hükmedilen toptan yoksulluk nafakası miktarı yönünden kadın yararına BOZULMASINA,
3.Davalı-davacı erkek vekilinin tüm, davacı-davalı kadın vekilinin sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene kadına iadesine,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden erkeğe yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
20.03.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.