"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/643 E., 2022/3206 K.
KARAR : Başvurunun kabulü, yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/38 E., 2021/703 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 23 yıldır evli olduklarını, bu evlilikten 4 çocuklarının bulunduğunu, tarafların 6 yıl önce fiilen ayrıldıklarını, kadının evlilik içerisinde müvekkile karşı sürekli küfürlü konuştuğunu, müvekkile karşı hakaret ettiğini, ayrıca kadının sürekli müvekkile karşı uydurma iddialarla suç duyurusunda bulunduğunu belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı- karşı davacı kadın cevap ve karşı dilekçesinde özetle: erkeğin iddialarının gerçek dışı olduğunu, tarafların evliliğinin 6 yıl önce fiilen bitmesinin sebebinin erkek olduğunu, erkeğin evlili birliği boyunca eşini ve çocuklarını ihmal ettiğini, evini otel gibi kullandığını, kendisini ve çocukları ekonomik ve manevî yönden zor duruma soktuğunu, müvekkilin erkeğe hakaret ve küfürler etmediğini, erkek her ne kadar kendisine iftira atıldığını iddia etse de suç duyurusuna istinaden yapılan yargılamada erkeğin cezalandırıldığını, şikayet hakkının anayasal bir hak olduğunu, erkeğin adli sicil kaydının sorgulanmasında hakkındaki soruşturma ve kovuşturmaların açığa çıkacağını, sürekli erkek tarafın psikolojik, duygusal, ekonomik ve fiziksel şiddetine maruz kaldığını, evliliğin ilk günlerinden itibaren erkeğin evini ve çocuklarını sürekli ihmal ettiğini, evden ayrılmaları alışkanlık haline getirdiğini, bu ayrımların aylarca sürdüğünü, evlilik birliği devam ederken erkeğin başka kadınlarla nişanlandığını, kadına ekonomik şiddet uygulasa da ekonomik durumunun iyi olduğunu, erkeğin bir tekstil firması işlettiğini, lüks araçlara bindiğini, ekonomik durumun iyi olduğunu belirterek tarafların boşanmalarına karar verilmesi ile müvekkil ve çocuklar lehine maddî, manevî tazminat ile nafakaya hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; tarafların altı yıldır ayrı yaşadıkları, tanık ...'in taraflarla en son 2013 yılında görüştüğü o tarihten sonra evliliğin devam ettiği, yine tanık ...'in tarafların evine en son 9 yıl önce gittiğini beyan ettiği, tanık ...'ün en son 7 yıl önce tarafların evine gittiği, yaşanan son olaya ilişkin bu tanıkların görgüye dayalı bilgilerinin olmadığı, her ne kadar ... evlilik devam ederken eşinin nişanlandığını beyan etmiş ise de bunu ispat edemediği, tanık ...'nin görgüye dayalı bilgisinin olmadığı, dinlenen diğer tanık beyanlarına ve dosya kapsamına göre kocanın sık sık evden gittiği, ailesinin nereye gittiğini bilmediği, gitme süresinin değişkenlik gösterdiği, tarafların birbirlerine güvenmedikleri ve inanmadıkları, ...'nin eşinin suç işlediğinden ve kanunsuz şekilde para kazandığından şüphelendiği ve eşi hakkında sürekli şikayetçi olduğu, dinlenen tanık beyanlarına göre tarafların evine polisin bir kaç kez baskın yaptığı, ...'nın ise eşine ve çocuklarına maddî destek olmadığı, taraflar ayrı yaşamaya başladıktan sonra maddî destekte bulunmaya başladığı, en son olayda ...'nın ...'ye şiddet uyguladığı ve tarafların ayrı yaşamaya başladıkları en son olayla ilgili ceza davasının açıldığı ve eylemin sabit görüldüğü, tanık beyanlarında her ne kadar ...'nın kumar oynadığı beyan edilmiş ise de bu kusurun boşanmaya sebep vakıa olarak bildirilmediği, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu, her iki tarafında boşanmak istediği, bir araya gelerek evliliği devam ettirmelerinin mümkün olmadığı, evliliğin devamında menfaat kalmadığı anlaşılmakla taraflarca açılan davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası maddesi gereğince boşanmalarına karar verilmiştir. Taraflarca dilekçelerinde bildirilen diğer vakıalar ispatlanamadığı için hükme esas alınmamıştır. Taraflarca açılan boşanma davasının kabulü ile, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilerek, baba ile kişisel ilişki tesisine, davalı-karşı davacı için aylık 400,00 TL tedbir/yoksulluk, ortak çocuklar için ayrı ayrı aylık 500,00'er TL tedbir/iştirak nafakası takdiri ile davacı-karşı davalıdan alınarak davalı-karşı davacıya verilmesine, davalı-karşı davacının maddî-manevî tazminat taleplerinin reddine, davacı-karşı davalının nafaka ve maddî-manevî tazminat talebi bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-karşı davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-karşı davacı kadın vekili; İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak, davaların reddine karar verilmesi istemiyle
istinaf buşvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile;kadının duruşmada, eşini sevdiğini, istemeyerek boşanma davasını açtığını, istinaf dilekçesinde de boşanma davalarının reddine karar verilmesini talep etmiş, davalı-karşı davacının beyanı ve istinaf dilekçesi birlikte değerlendirildiğinde; kadının karşı davasından feragat ettiği bu sebeple, kadının kendi davasına yönelik istinaf talebinin kabulüne, Mahkemece kadının erkeğe güvenmediği ve eşi hakkında da sürekli savcılık şikayetleri olduğu kusuru yüklenerek asıl davanın kabulüne karar verilmiş ise de, tanıklarının beyanında erkeğin sık sık evi terk ettiği şeklindeki beyanları dikkate alındığında, bu durumun kadına kusur olarak yüklenmesi doğru olmadığı gibi kadına yüklenen eşi hakkında savcılığa şikayette bulunduğu vakıasının somut delillerle ispatlanamadığı anlaşılmakla, asıl davanın reddine karar verilecek yerde kabulüne karar verilmesi doğru olmadığı gerekçesi ile ilgili bentlerin kaldırılmasına davacı-karşı davalı erkeğin ispatlanamayan davasının reddine, kadının davasının ise feragat nedeniyle reddine, kadın yararına aylık 400,00 TL tedbir nafakasına karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı- karşı davalı erkek vekili; erkeğin davasının reddinin usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin boşanma davasının kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı, 166 ncı maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanun'un (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı- karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.