"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1141 E., 2023/123 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Göksun 1. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2018/300 E., 2021/516 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle;kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı erkek vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle;kadının sürekli uyumsuz tavır ve davranışlar sergilediğini, eşini ve ailesini aşağıladığını, tahrik edici sözler söylediğini, davalı evlilik birliğinin kendisine yüklediği yükümlerin hiçbirin yerine getirmediğini, davalının babasının müvekkiline çok ağır hakaretler ve küfürler ettiğini, evi terk ettiğini tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına 50.000,00 TL maddî, 50.000,00 TL manevî tazminatıa karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadının cevap dilekçesinde özetle; davacı ile evlenmeden önce davacı ile evlendikten sonra ayrı yaşayacakları konusunda anlaştıklarını ancak 3 ay kayınbabası kayınvalidesi ve diğer gelinlerle birlikte yaşadığını, davacının ayrı ev tutmayacağını söylediğini, şiddet uyguladığını, bunun üzerine abisini aradığını abisinin de kendisini aldığını, davacının annesinin kendisine hakaret ettiğini, iftira attığını, tehdit ettiğini belirterek, davanın reddini, 800,00 TL tedbir ve yoksulluk 100,000,00 TL manevî 50.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının evlilik birliği içerisinde davacıya yönelik toplum içerisinde hakaret/kötü söz etme huzursuzluk ve tartışma çıkardığı, taraflar arasında kadından kaynaklanan kusur sebebiyle ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkân vermeyecek nitelikte bir geçimsizliğin mevcut ve sabit olduğu, kadının ileri sürdüğü vakıaları ve ortak haneyi terk etmekte haklılığını ispatlayamadığı, davalı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin davacı babaya verilmesine, ortak çocuk ile davalı anne arasında kişisel ilişki tesisine, 3.000,00 TL maddî, 3.000,00 TL manevî tazminatın kararın kesinleşmesinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacı erkeğe verilmesine, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davalı kadın vekili; hükmün tamamı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davacı erkek vekili katılma yolu ile; hükmedilen maddî ve manevî tazminatın miktarı yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; mahkemece kadına yüklenen kusurlu davranışların gerçekleştiği; erkeğin de evliliğin yapıldığı zaman ayrı ev tutmayarak eşini ailesi ile yaşamaya zorladığı, ayrı ev tuttuktan sonra tarafların evlerine taşındıkları, davacı erkeğin eşini eve kilitlediği, davalı kadının ağabeyini aradığı, davalının ağabeyinin yeminli beyanına göre "davacının eşini istemediğini, götürmesini, bakire olmadığını" söylediği, hamilelikte eşi ile ilgilenmediği anlaşılmakta olup, yazılı gerekçe ile davacının kusurunun bulunmadığı yönündeki tespitin yanlış olduğu, davacı erkeğin ağır, davalı kadının az kusurlu olduğu, davalı kadının çalıştığı, davacının asgari ücretle çalıştığı anlaşılmış olup, davalı kadın yönünden yoksulluk nafakası şartlarının bulunmadığı gerekçesi ile davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine, davalı kadının kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminata yönelik istinaf başvurusunun kabulü ile; Göksun Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesinin 04.11.2021 tarih, 2018/300 Esas, 2021/516 Karar sayılı kararının kusur belirlemesi ile ilgili bentlerinin kaldırılmasına, davacının davasının kabulü ile; tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davacıdan alınarak, davalıya verilmesine, davalı kadının 02.04.2019 tarihli celsede takdir edilen tedbir nafakasıının karar kesinleşinceye kadar devamına, kadının talep ettiği yoksulluk nafakasının yasal şartlar oluşmadığından reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı erkek vekili; kusur belirlemesi, erkeğin tazmınat talebının reddi ile kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi, tedbir nafakasının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrasında düzenlenen evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olarak açılan boşanma ve fer'îleri istemine ilişkin davada taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ile tazminat şartlarının somut olayda gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.