Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5215 E. 2023/6552 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlemesi, delillerin takdiri, kadın lehine hükmedilen tazminatların şartları ve miktarı, iştirak nafakasının miktarı ve erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı hususlarında anlaşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller, tarafların iddia ve savunmaları ile hukuk kuralları değerlendirilerek davacı erkeğin temyiz itirazlarının reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/72 E., 2023/313 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 13. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/295 E., 2021/1087 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı erkeğin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı kadının istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı erkek vekilince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının müvekkiline ve annesine hakaret ettiğini, müvekkilini aşağıladığını, müvekkilinin ailesini istemediğini, soğuk davrandığını, müvekkilinin arkadaşlarını eve almadığını bu nedenle 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, müvekkili lehine 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının müvekkiline ilgi göstermediğini, psikolojik şiddet uyguladığını, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini,evi terkettiğini belirterek davanın reddine, ortak çocukların velâyetinin müvekkiline verilmesine, aylık 3.000,00'er TL tedbir-iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 3.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 200.000,00 TL maddî ve 200.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla evlilik birliği devam ederken davalı kadının, erkeğe " sen çocuklara neden bakmıyorsun, gerizekalı mısın, annen gerizekalı mı, niye karnabahar almış" diye eşine ve eşinin annesine hakaret ettiği, eşinin ailesine soğuk davrandığı, "sen ne anlarsın, sen bilmezsin, sen beceremezsin" diye eşini aşağıladığı, eşinin arkadaşlarını eve almadığı, bununla birlikte yine evlilik birliği devam ederken davacı erkeğin de kadını önemsemediği, "senin fikrin bu kadar, senden ancak bu beklenir" diye eşini küçümsediği, evlilik birliği devam ederken başka bir kadınla sadakat yükümlülüğünü ihlal eden yazışmalar yaptığı, başka bir kadınla eşinin haberi olmadan tatil planları yaptığı ve başka bir kadınla arabada samimi olarak görüldüğü, bu şekilde davacı erkeğin de sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda erkeğin ağır, kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin boşanma davasının kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle tarafların boşanmalarına, ortak çocuklar ...,...'in velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuklar ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, ortak çocuklar ...,... lehine aylık 1.000,00'er TL iştirak nafakasına, davalı lehine 15.000,00 TL maddî ve 15.000,00 TL manevî tazminata, davalının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davacının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde; kadının erkeği affettiğini, kadının karşı davası söz konusu olmadığından cevap dilekçesi ile talep ettiği tazminat isteklerinin kabulünün doğru olmadığını, davalının müvekkiline ait sosyal medya hesaplarının hukuka aykırı olarak elde ettiğini belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası miktarı, kendi tazminat talebinin reddi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde; erkeğin tam kusurlu olduğunu belirterek kadın lehine hükmedilen tazminatların miktarı ve kusur belirlemesi yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, boşanmanın fer'î niteliğinde olan maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı bir dava açılmadan yasal sürede sunulan cevap dilekçesi ile de istenilebileceği, davalı kadın tarafından sunulan sosyal medya görüntülerinin hukuka aykırı şekilde ele geçirildiğinin ispatlanmadığı, kaldı ki söz konusu delil olmasa dahi İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğe yüklenen kusurlu davranışların diğer delillerle de ispatlandığı, davalı kadının, davacı erkeği affetmesinin söz konusu olmadığı, İlk Derece Mahkemesince, davalı kadına yüklenen ''davacının arkadaşlarını eve almama'' vakıasına yönelik tanık beyanlarında net tarih bulunmadığı, yine davalı kadına yüklenen ''erkeğin ailesine soğuk davranma'' vakıasına yönelik tanık beyanının soyut olduğu, açıklanan nedenlerle bu vakıaların davalı kadına yüklenilemeyeceğinden gerekçeden çıkarılması gerektiği, İlk Derece Mahkemesince davacı erkeğe yüklenen tüm ve davalı kadına yüklenen ve gerçekleşen sair kusurlu davranışlara göre İlk Derece Mahkemesince de kabul edildiği üzere boşanmaya sebep olan olaylarda davacı erkeğin yine de ağır kusurlu olduğunun anlaşıldığı, hatalı kusur belirlemesinin düzeltilmesinin gerektiği, iştirak nafakalarının miktarlarının uygun bulunduğu, davalı kadın yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi isabetli ise de, miktarlarının az olduğu, davacı erkeğin maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin isabetli bulunduğu gerekçesi ile davalı kadının kusur belirlemesi ve tazminatların miktarlarına yönelik istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi uyarınca kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına 200.000,00 TL maddî tazminata, 150.000,00 TL manevî tazimnata, davalının sair, davacının tüm istinaf taleplerinin 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi uyarınca esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde; kadının erkeği affettiğini, kadının karşı davası söz konusu olmadığından cevap dilekçesi ile talep ettiği tazminat isteklerinin kabulünün doğru olmadığını, davalının müvekkiline ait sosyal medya hesaplarının hukuka aykırı olarak elde ettiğini belirterek kusur belirlemesi, tazminatlar, iştirak nafakası miktarı,kendi tazminat talebinin reddi yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, delillerin takdirinde hata edilip edilmediği, kadın lehine hükmedilen tazminatların şartları ve miktarı, iştirak nafakasının miktarı ile erkeğin tazminat taleplerinin reddinin yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

26.12.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...