"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/216 E., 2023/415 K.
KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 22. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/33 E., 2021/201 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın da kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurularının kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-karşı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı erkek vekili dava, cevaba cevap (karşı davada cevap) dilekçelerinde özetle; tarafların 1993 yılında evlendiğini, bu evliliklerinden ortak çocuklarının olduğunu, erkek tarafından kadın aleyhine 2014 yılında boşanma davası açıldığını, reddedildiğini, bu kararın 25.06.2015 tarihinde kesinleştiğini, tarafların bir araya gelmediğini, karşı davada dayanılan vakıaların gerçeği yansıtmadığını, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğunu iddia ederek davanın kabulü ile tarafların eylemli ayrılık hukuki sebebiyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı kadın vekili cevap, karşı dava, ikinci cevap (karşı davada cevaba cevap) dilekçelerinde özetle; erkeğin, sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, birlik görevlerini ihmal ettiğini iddia ederek karşı davanın kabulü ile tarafların eylemli ayrılık hukuki sebebiyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 5.000,00 TL tedbir nafakası, 5.000,00 TL yoksulluk nafakası, nafakanın her yıl enflasyon oranında arttırılmasına ve dava tarihinden itibaren faiz uygulanmasına, 200.000,00 TL maddî tazminat, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile asıl dava yönünden yapılan incelemede; asıl davanın eylemli ayrılık hukuki sebebine dayalı olduğu ve erkek tarafından kadın aleyhine 2014 yılında boşanma davası açıldığı, erkeğin dava dilekçesinde dayandığı iddiaları ispatlayamadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verildiği ve kararın kesinleşmesinden itibaren 3 sene içerisinde tarafların bir araya gelmediği, karşı dava yönünden yapılan incelemede ise karşı davanın evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebine dayalı olduğu, tüm dosya kapsamı bir arada değerlendirildiğinde, erkeğin birlik görevlerini ihmal ettiği, her ne kadar kadın tarafından erkeğin sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiği iddia edilmişse de bu vakıanın ispatlanamadığı ve erkeğe kusur olarak yüklenemeyeceği, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl davanın eylemli ayrılık hukuki sebebiyle, karşı davanın ise evlilik birliğinin sarsılması hukuki sebebiyle kabulü ile tarafların boşanmalarına, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları dikkate alınarak kadın yararına 25.000,00 TL maddî tazminat, 25.000,00 TL manevî tazminat, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından, tarafların ekonomik ve sosyal durumları da dikkate alınarak 900,00 TL tedbir nafakası, 900,00 TL yoksulluk nafakasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu bir davranışının olmadığı, kadın yararına tazminata ve nafakaya hükmedilmesinin hatalı olduğu belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar ve nafakalar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-karşı davacı kadın vekili katılma yoluyla istinaf dilekçesinde özetle; İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve yasaya aykırı olduğu, kusur belirlemesinin hatalı yapıldığı, asıl davanın kabulüne karar verilmesinin da usul ve yasaya aykırı olduğu, dava dilekçesinde dayanılan vakıaların ispatlandığı ve erkeğe kusur olarak yüklenmesi gerektiği, tazminatların ve nafakaların miktarlarının az olduğu, tedbir nafakası başlangıç tarihinin hatalı olduğu, vekâlet ücreti düzenlemesinin isabetli olmadığı belirtilerek; kusur belirlemesi, tazminatlar, nafakalar ve vekâlet ücreti yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; İlk Derece Mahkemesi tarafından yapılan kusur belirlemesinin isabetli olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadına ise yüklenecek kusurlu bir davranışın bulunmadığı, İlk Derece Mahkemesince kadın yararına 02.03.2021 tarihinden itibaren tedbir nafakasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, kural olarak dava tarihinden itibaren hükmedilmesi gerektiği, kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği ve kadın yararına yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin isabetli olduğu ancak miktarının az olduğu, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin tam kusurlu olduğu, kadın yararına maddî tazminata hükmedilmesi şartlarının oluştuğu ancak maddî tazminat miktarının, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, hakkaniyet ilkesi dikkate alınarak az olduğu, erkeğin kusurlu davranışlarının kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olmadığı ve kadın yararına manevî tazminata hükmedilmesi şartlarının oluşmadığı, boşanma davalarında vekâlet ücreti ve yargılama giderlerinin davanın kabulü ve reddedilmesi durumuna göre takdir edildiği, anlaşmalı boşanma davaları dışında davalı tarafından boşanmayı kabul beyanının hukuki sonuç doğurmayacağı, erkeğin asıl davasının kabulüne karar verildiği ve erkek yararına maktu vekâlet ücreti takdirinin isabetli olduğu gerekçesiyle taraf vekillerinin istinaf taleplerinin kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kabul edilen yönlerden kaldırılmasına ve bu yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, kadın yararına asıl dava tarihinden 26.10.2021 tarihine kadar aylık 600,00 TL tedbir nafakası, 26.10.2021 tarihinden boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar aylık 900,00 TL tedbir nafakası, boşanma hükmünün kesinleşmesinden itibaren aylık 1.200,00 TL yoksulluk nafakası, 60.000,00 TL maddî tazminat, kadının manevî tazminat isteminin reddine, taraf vekillerinin diğer yönlere ilişkin istinaf itirazlarının ise ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi tarafından istinaf başvurusunun kısmen kabulüne dair verilen kararın hatalı olduğu, istinaf dilekçesinde ileri sürülen gerekçeler ile kusur belirlemesi, maddî tazminat, nafakalar, vekâlet ücreti yönünden temyiz yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe
1.Uyuşmazlık ve hukuki nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan karşılıklı boşanma davalarında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi için gerekli şartların gerçekleşip gerçekleşmediği, gerçekleşmiş ise miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, duruşmasız yapılan istinaf yargılaması için erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilip hükmedilemeyeceği noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı maddesi, 323 üncü ve devamı maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanun’un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin dördüncü fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkraları, 175 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-karşı davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,23.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.