Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5234 E. 2024/1983 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Kadın tarafından açılan boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kusurun kimde olduğu, boşanma, tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddi ve manevi tazminat taleplerinin kabul edilip edilmeyeceği ve miktarları uyuşmazlık konusudur.

Gerekçe ve Sonuç: Dosyadaki deliller ve uygulanması gereken hukuk kuralları dikkate alınarak, yerel mahkeme kararında usul ve yasaya aykırılık bulunmadığı gözetilerek istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

İNCELENEN KARARIN

MAHKEMESİ : Ankara Bölge Adliye Mahkemesi 1. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/245 E., 2023/489 K.

DAVA TARİHİ : 11.08.2020

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Ankara 16. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/279 E., 2021/1216 K.

Taraflar arasındaki boşanma ve fer'îleri davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın dava dilekçesinde davalı ile 2016 yılında evlendiklerini, ortak çocuklarının olmadığını, davalının kendisine hakaret ettiğini, tehdit ettiğini, sözlü şiddet uyguladığını, kendisini aldattığını, evlilik birliğinin yüklemiş olduğu sorumluluklarından kaçındığını, iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakasına dönüştürülmesini, 20.000,00 TL maddî tazminat ile 20.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalıya 21.09.2020 tarihinde tebliğ edilmiş olup davalı süresinde cevap dilekçesi sunmamıştır.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalı erkeğin başka kadınlarla mesajlaştığı, eşini tehdit ettiği, hakaret ettiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davacının dava açmakta haklı olduğu tarafların, kabul ve tespit edilen kusur durumuna göre, davacı kadının, boşanma ile mevcut veya beklenen menfaatlerinin zedelenmesi, boşanmaya sebep olan olaylar yüzünden kişilik haklarının da saldırıya uğramış bulunması nazara alınarak, evlilik süresi, tarafların ekonomik ve sosyal durumları ile kusur oranları nazara alınarak davacı kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin aşağıda gösterilen miktarlarda kısmen kabulüne, tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, davacı kadının ev hanımı olup gelirinin bulunmaması sebebiyle, yararına dava tarihinden geçerli olmak üzere aşağıda gösterilen miktarda tedbir nafakasına ve boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile lehine yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği belirtilerek davanın kabulüne tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 400,00 TL yoksulluk nafakasının kararın kesinleşmesinden itibaren davalıdan alınarak davacıya verilmesine, 15.000,00 TL maddî tazminat ile 10.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresinde davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek istinaf dilekçesinde; tanıklarının dinlenmediğini, delillerinin toplanmadığını, dinlenen tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını belirterek, hükmün tamamı bakımından İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usulü işlemlerin 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'na (6100 sayılı Kanun) uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, tarafların boşanmaya sebep olan olaylarda kusur durumlarına ilişkin yapılan değerlendirmede, davalının gerçekleşen kusurlu davranışları sebebiyle, davacı bakımından evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı sabit olup, boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde, boşanma veya ayrılık davası açılınca hâkim, davanın devamı süresince gerekli olan özellikle eşlerin barınmasına, geçimine ve çocukların bakım ve korunmasına ilişkin geçici önlemleri kendiliğinden (re'sen) almak zorunda olduğuna dair amir hükümleri uyarınca, davacı kadın yararına tedbir nafakasına karar verilmesinde ve nafakanın miktarında, boşanmaya sebep olan olaylarda daha ziyade veya eşit kusurlu olmadığı gerçekleşen, mevcut veya beklenen menfaatleri boşanma yüzünden zedelenen, en azından eşinin maddî desteğini yitiren davacı kadın yararına maddî tazminat takdir edilmesinde ve tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, evliliğin süresi, beklenen menfaatlerin kapsamı ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde takdir edilen tazminatın miktarında, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı anlaşılan, bu olaylar nedeniyle kişilik hakları saldırıya uğrayan davacı kadın yararına gereğince manevî tazminat takdir edilmesinde ve tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, tazminata esas olan fiilin ağırlığı, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde, takdir edilen tazminatın miktarında, kendisini yoksulluktan kurtaracak düzenli bir geliri ve malvarlığı bulunmayan, boşanma yüzünden yoksulluğa düşeceği anlaşılan ve boşanmaya neden olan olaylarda ağır kusurlu olmayan davacı kadın yararına gereğince yoksulluk nafakasına hükmedilmesinde ve tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, davacı kadının zorunlu ihtiyaçları, tarafların yaşları, evliliğin süresi ve hakkaniyet ilkesi birlikte gereği hükmedilen nafakanın miktarında, herhangi bir isabetsizlik bulunmadığı gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru sebeplerinin değerlendirilmediğini, tanıklarının dinlenmediğini, delillerinin toplanmadığını, dinlenen tanık beyanlarının görgüye dayalı olmadığını belirterek, hükmün tamamı bakımından mahkeme kararının bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü koşullarının oluşup oluşmadığı ile kadın yararına hükmedilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci ve 176 ncı maddesi, 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.