"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 42. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2021/275 E., 2023/398 K.
KARAR : Başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 17. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/557 E., 2020/492 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince erkeğin davasının reddine, kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, kadının ziynet alacağı davasının kısmen kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince, istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün kısmen kaldırılarak kaldırılan yönlerden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına, sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;
Dosya içeriğine göre davacı-karşı davalı kadın vekilinin temyize konu ettiği ziynet alacağı davasında, reddedilen kısım Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla; kadın vekilinin ziynet alacağı davası yönünden temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.
Davalı-karşı davacı erkek vekilinin tüm, davacı-karşı davalı kadın vekilinin diğer yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; birliğin erkeğin kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakası ile müvekkili yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, yasal faizi ile birlikte 50.000,00 TL maddî ve 50.000,00 TL manevî tazminata, düğünde müvekkiline takılan 39 çeyrek altın, 5 adet gram altın, 13 adet tam altın, 5 adet bilezik, 15 adet yarım altın, 11.220,00 TL nakit para ve 50 euro paranın müvekkiline aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde bedelinin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte müvekkiline verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-karşı davacı erek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; birliğin kadının kusurlu davranışları ile temelinden sarsıldığını iddia ederek, tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesini, müvekkili yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki tarih ve sayısı belirtilen kararı ile "davalı-karşı davacının eşinin hamileliği süresince kendisine yardımcı olmadığı, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, ortak çocuk doğduktan sonra tarafların bir süreliğine davacı-karşı davalının ailesinin yanında yaşamaya başladıkları, davalı-karşı davalının bu süreçte evi terk ederek eşini ve çocuğunu bir daha arayıp sormadığı, üzerine düşen sorumlulukları yerine getirmediği, davacı/karşı davalıya "çingene, yalancı, sütü zehirli" şeklinde hakaretlerde bulunduğu, evlilik birliğinin TMK 166/1 maddesi gereği temelinden sarsıldığı ve tarafların bundan sonra tekrar bir araya gelmelerinin mümkün olmadığı gibi taraflar arasında yaşanan olaylardan sonra tarafları birlikte yaşamaya zorlamanın da anlamsız olacağı anlaşıldığından davacı-karşı davalı ... tarafından açılan asıl davanın kısmen kabulü ile tarafların boşanmalarına, çocuğun yaşı ve yüksek yararı gözetilerek velâyetinin davacı anneye verilmesine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları, küçük çocuğun yaşı ve ihtiyaçları dikkate alınarak ortak çocuk için mahkememizin 07.01.2020 tarihli celsenin 3 nolu ara kararı uyarınca 350,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası olarak devamına, bu nafakanın davalı babadan alınarak küçük çocuğa velâyeten davacı anneye verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi (TMK md. 4, TBK md. 50 ve 52) dikkate alınarak dava tarihinden itibaren davacı için aylık 300,00 TL olarak hükmedilen tedbir nafakasının karar kesinleştikten sonra aylık 200,00 TL arttırılarak, aylık 500,00 TL'ye yükseltilmesine ve yoksulluk nafakası olarak devamına, bu nafakanın davalından alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine, ayrıca Türk Medeni Kanunu'nun 174/1. maddesi mevcut veya beklenen bir menfaati boşanma yüzünden haleldar olan kusursuz yada daha az kusurlu tarafın kusurlu taraftan uygun bir maddî tazminat isteyebileceğinin öngörüldüğü, toplanan delillerden boşanmaya sebep olan olaylarda maddî tazminat isteyen davacının kusurunun daha ağır olmadığı, boşanma sonucu davacının, en azından davalının maddî desteğini yitirdiği, bu nedenle tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile kusurları ve hakkaniyet ilkesi (TMK.md.4, TBK.md.50 ve 52) dikkate alınarak davacının maddî tazminat talebinin kısmen kabulüyle, takdiren 10.000,00 TL maddî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine, yine boşanmaya neden olan olaylar yüzünden davacının kişilik hakları zarar gördüğü anlaşıldığından tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, kişilik haklarına ve özellikle aile bütünlüğüne yapılan saldırının ağırlığı, manevî tazminat isteyenin boşanmaya yol açan olaylarda ağır ya da eşit kusurlu olmadığı nazara alınarak davacının manevî tazminat talebinin kısmen kabulüyle takdiren 10.000,00 TL manevî tazminatın davalı-karşı davacıdan alınarak davacı-karşı davalıya verilmesine davacı-karşı davalının ziynet eşyaları talebinin tanık beyanları, davalının savunması ve düğün cd içeriği dikkate alınarak kısmen kabulü ile düğünde davacıya takıldığı cd kayıt görüntülerinin incelenmesi ile bilirkişi raporunda tespit edilen 28 adet çeyrek altın (8.638,00 TL), 4 adet 22 ayar 60 gram geniş bilezik (10.920,00 TL), 1 adet 22 ayar 10 gram bilezik (1.820,00 TL), 4 adet gram altın (728,00 TL), 11 adet tam altın (13.579,50 TL), 9 adet yarım altın (5.553,00 TL) ile 1.650,00 TL nakit paranın davalıdan alınarak davacıya aynen iadesine, aynen iadenin mümkün olmaması halinde toplam bedel olan 42.888,50 TL'nin dava tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte davalıdan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin talebin reddine" karar verildiği gerekçesi ile erkeğin davasının reddine, kadının davasının 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, ortak çocuk için aylık 350,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 500,00 TL yoksuluk nafakasına, kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin süresi, nafaka ve tazminatların miktarı, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; boşanma davaları ve fer'îleri ile ziynet alacağı davası yönünden İlk Derece Mahkemesinin kararının lehine kaldırılmasını talep ederek istinaf yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; hükmün sair yönlerinin usul ve yasaya uygun olduğu ancak kadın yararına hükmedilen tazminatların az olduğu gibi faiz talebinin değerlendirilmemesinin de doğru olmadığı, bunun yanında ortak çocuk için hüküm altına alınan iştirak nafakasının da az olduğu, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı için erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği gerekçesi taraf vekillerinin istinaf başvurusunun kısmen kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili kısımlarının kaldırılmasına, ortak çocuk için aylık 750,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına yasal faizi ile birlikte 40.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı için erkek yararına 3.400,00 TL maktu vekâlet ücretine taraf vekillerinin sair istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-karşı davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kişisel ilişkinin süresi, nafakaların miktarı ile ziynetin reddedilen kısmı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
2.Davalı-karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanma davalı ve fer'îleri ile ziynetin kabul edilen kısmı yönünden Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanma ve fer'îleri ile ziynet alacağının kabul edilen kısmı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci, 220 nci, 222 nci, 226 ncı maddesi 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı ve 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davacı-karşı davalı kadın vekilinin ziynet alacağı davasının reddedilen kısmı yönünden temyiz dilekçesinin miktardan REDDİNE,
2. Erkek vekilinin tüm, kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı onama harcının temyiz edenlere yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
10.10.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.