Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5247 E. 2023/4308 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Yargıtay, bozma ilamına uyularak verilen kararda, tazminat miktarının belirlenmesinde hukuka aykırılık bulunmadığı ve bozma dışındaki hususların kesinleştiği gözetilerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar vermiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 28. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2023/255 E., 2023/358 K.

KARAR : Kabul

Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece Bölge Adliye Mahkemesi kararının, kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminatın az olduğu gerekçesiyle bozulmasına, temyize konu diğer yönlerden onanmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda; 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminatın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; erkeğin sadakatsiz olduğunu ve evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları sebebiyle temelinden sarsıldığını iddia ederek; tarafların öncelikle zina, mümkün olmazsa

evlilik biriliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 30.000,00TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve yasal faizi ile birlikte 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Dava dilekçesi davalı erkeğe 19.02.2018 tarihinde usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş, davalı erkek davaya yasal süresi içinde cevap vermemiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin 10.12.2020 tarihli ve 2018/132 Esas, 2020/669 Karar sayılı kararı ile; erkeğin zina yaptığının ispatlanamadığı, evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda güven sarsıcı davranışları bulunan erkeğin tam kusurlu olduğu; boşanma sebebiyle mevcut veya beklenen menfaatleri zedelenen ve kişilik hakları saldırıya uğrayan kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun(4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına hükmedilen aylık 5.000,00 TL tedbir nafakasının karar tarihinden itibaren aylık 5.500,00 TL'ye çıkarılmasına ve hükmün kesinleşmesinden sonra aylık 5.500,00 TL yoksulluk nafakası olarak devamına ve kadın yararına hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davacı kadın vekili zinaya dayalı davasının kabul edilmemesi, kusur belirlemesi, tazminatlar ile nafakaların miktarı; davalı erkek vekili davanın kabulü, kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen tazminat ve nafakalar yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin 30.03.2022 tarihli ve 2021/259 Esas, 2022/531 Karar sayılı kararıyla; İlk Derece Mahkemesince erkeğe yüklenen kusurlu davranışın sadakat yükümlülüğüne aykırı davranış boyutunda olduğu, kadının kusurlu bir davranışının ispatlanamadığı, gerekçenin boşanmaya sebebiyet veren olaylarda sadakat yükümlülüğüne aykırı davranan erkeğin tam kusurlu olduğu şeklinde düzeltilmesi gerektiği, zinanın sübut bulmadığı; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat ve nafakanın niteliği dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat ile yoksulluk nafakası miktarının az olduğu ve istinafa konu sair yönlerden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; kadının hükmün gerekçesine, kusur belirlemesine, tazminatların ve yoksulluk nafakasının miktarına yönelik istinaf itirazlarının kabulüne, kusur belirlemesine ilişkin gerekçenin yukarıda açıklandığı şekilde düzeltilmesine, İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükümlerinin kaldırılarak kadın yararına aylık 9.000,00 TL yoksulluk nafakasına ve hükmün kesinleşmesi tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 900.000,00 TL maddî, 800.000,00 TL manevî tazminata ve kadının sair, erkeğin ise tüm istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ

A. Bozma Kararı

1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına davacı kadın vekili zinaya dayalı davanın kabul edilmemesi ve tazminatlar ile nafakaların miktarı; davalı erkek vekili hükmün tamamı yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.

2. Dairenin 05.12.2022 tarihli kararı ile; tarafların tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur dereceleri, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı ile ihlâl edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın yararına takdir edilen maddî ve manevî tazminat miktarının az olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışındaki temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararına uyularak kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, 1.000.000,00 TL maddî, 1.000.000,00 TL manevî tazminatın kesinleşme tarihinden itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte erkekten alınarak kadına verilmesine ve bozma sonrası yapılan istinaf yargılaması için kadın yararına vekâlet ücreti takdirine yer olmadığına karar verilmiştir.

VI. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; boşanmaya sebebiyet veren olaylarda erkeğin kusurlu olduğunun ispatlanmadığını, kadının davasının ve fer'î taleplerinin reddine karar verilmesi gerektiğini, tazminatların miktarının fazla olduğunu ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; kesinleşen hususlar ve tazminatların miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarı dışındaki hususlar kesinleşmiş olmakla temyize konu edilemeyeceğinden, bozma kararına uyulmasına karar veren Bölge Adliye Mahkemesi'nin bozmanın amacına uygun karar verip vermediği ve kadın yararına hükmedilen tazminatların miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 174 üncü maddeleri. 6098 sayılı Türk Boçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu , kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla; davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VII. KARAR

Açıklanan sebeple;

Davalı erkek vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.