"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Diyarbakır Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/770 E., 2023/429 K.
DAVA TARİHİ : 06.08.2019
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Ömerli Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2021/324 E., 2022/35 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçelerinde özetle; davalının evliliğin başından itibaren davacıya fiziksel, psikolojik ve ekonomik şiddet uyguladığını, evlilik birliğinin başından itibaren aile kurumunun ve birliğinin gereklerini yerine getirmediğini, tehdit ettiğini, davacıya ağza alınmayacak küfür ve hakaretlerde bulunduğunu, davacıyı başka kadınlarla aldattığını, aile kurumunun gerektirdiği ekonomik ve sosyal sorumluluklarını yerine getirmediğini, eşinden habersiz kredi çekip parayı anne babası ve kardeşlerine harcadığını, evi terk ettiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi uyarınca tarafların boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesini, kadın için aylık 800,00 TL tedbir nafakasının ve çocuklar için aylık 500,00'er TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesini, kararın kesinleşmesi halinde nafakaların yoksulluk nafakası ve iştirak nafakasına dönüştürülmesini, 50.000,00 TL maddî tazminat ile 50.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine ve ziynet alacağına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap dilekçesinde davalının evlilik birliğinin başından itibaren davacıya ve ortak çocuklarına karşı evlilik birliğinin getirdiği tüm sorumlulukları yerine getirdiğini, davacıya karşı maddî ve manevî tüm imkanları sağladığını, asıl davacının davalıya karşı, tehdit ve hakaret ettiğini, davacının ailesinin tehditlerinden dolayı işinden ayrılmak zorunda kaldığını, davacının eşini ve çocuklarını terk etmediğini, davacının kendisini tehdit edip hakaret ettiğini, müvekkilinin işini apar topar bırakmak zorunda kalıp şehri terk ettiğini belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, erkeğin, kadına fiziksel şiddet ve ekonomik şiddet uyguladığı, kadının kolunda morluk olduğu, erkeğin müşterek konutun ihtiyaçlarını karşılamadığı, öyle ki kadının evde yemek olmaması sebebiyle ortak çocuk Asya için komşusundan yemek istediği, erkeğin, kadına "orospu, kahpe" demek suretiyle hakaret ettiği, " Allah senin belanı versin, lanet gelsin, Allah annenin belasını versin, sana bulaştığıma pişmanım" demek suretiyle beddua ederek psikolojik şiddet uyguladığı; talimat yoluyla dinlenen davalı tanıkları beyanlarında; kadının erkeği tehdit ettiği, hakaret ettiği, tespit edilen vakıalar birlikte değerlendirildiğinde evlilik birliğinin temelden sarsıldığı, evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davacı kadın hafif, davalı erkeğin ağır kusurlu olduğu; tarafların sosyal ve ekonomik durumları, kusur durumu ve tüm dosya kapsamı birlikte değerlendirilerek davacı lehine maddî ve manevî tazminat verilmesine, davacı lehine tedbir nafakası ve kusur durumu ile tarafların sosyal ve ekonomik durumu dikkate alınarak boşanmanın kesinleştiği tarihten itibaren davacı lehine yoksulluk nafakası verilmesine, sosyal inceleme raporları dikkate alınarak ortak çocukların üstün yararı gereği velâyetinin davacı anneye verilmesine ve davalı ile ortak çocuklar arasında kişisel ilişki tayinine, ortak çocukların bakım ve ihtiyaçlarına harcanmak üzere tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesi gerektiği gerekçesi ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocukların velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, aylık 450,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakanın yoksulluk nafakasına çevrilmesine, ortak çocuk Ecrin Arslan için aylık 350,00 TL, ortak çocuk Asya Naz Arslan için aylık 300,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacıya verilmesine, kararın kesinleşmesi halinde nafakaların iştirak nafakasına çevrilmesine, 13.000,00 TL maddî tazminat ile 12.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesine, ziynet eşyasına ilişkin talebin tefrikine karar verilmiştir
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına süresinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur belirlemesi, nafaka, maddî ve manevî tazminat yönünden kararın kaldırılmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının davacıya fiziksel şiddet ve ekonomik şiddet uyguladığı, müşterek konutun ve çocukların ihtiyaçlarını karşılamayarak birlik görevlerini yerine getirmediği, davacıya hakaret ettiği, psikolojik şiddet uyguladığı; davacının ise davalıyı tehdit ettiği ve davalıya hakaret ettiği, gerçekleşen bu durum karşısında boşanmaya neden olan olaylarda davalı erkeğin ağır, davacı kadının az kusurluğu olduğu, meydana gelen olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu, maddî tazminat, manevî tazminat ve nafakaların takdirinin isabetli, miktarlarının da hakkaniyete uygun olduğu gerekçesi ile istinaf talebinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; davacı tarafın iddia ettiği vakıaların üzerinden uzun yıllar geçtiğini ve affedildiğini, erkeğe yüklenen kusurların ispat edilemediğini, Ömerli Asliye Ceza Mahkemesinin 2018/185 Esas sayılı dosyasında davalının beraatine karar verildiğini, iletişimin tespitine ilişkin delillerinin celp edilmediğini, tanık beyanlarının görgüye davayı olmadığını, nafakalar, maddî tazminat ve manevî tazminatın şartlarının oluşmadığını ve miktarının yüksek olduğunu belirterek, boşanma davasının kabulü, kusur belirlemesi, nafakalar, maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları yönünden temyiz talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulünün yerinde olup olmadığı, kabul edilen tedbir nafakası, yoksulluk nafakası, maddî tazminat, manevî tazminat ve miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddeleri,166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi, 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası, 175 inci, 182 nci ve 330 uncu maddeleri. 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
21.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.