Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5317 E. 2024/1513 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kusur belirlenmesi ve reddedilen maddi-manevi tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamına göre, yerel mahkemenin kusur belirlemesi ve tazminat taleplerinin reddine ilişkin kararında usul ve yasaya aykırı bir durum tespit edilemediğinden, bölge adliye mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1195 E., 2023/321 K.

DAVA TARİHİ : 25.01.2021

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Kahramanmaraş 3. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2021/62 E., 2022/12 K.

Taraflar arasındaki boşanma, ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarının tefrik edilmesine karar verilmiştir.

Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda;

Dosya içeriğine göre tefrik edilen ziynet alacağı davasındaki ziynetlerin toplam miktarı 4.332,25 TL olup Bölge Adliye Mahkemesinin karar tarihi itibari ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 362 nci maddesi uyarınca kesinlik sınırı olarak belirlenen 238.730,00 TL’nin altında kaldığı anlaşılmakla davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasının tefrik edilmesine yönelik temyiz dilekçesinin reddine karar vermek gerekmiştir.

Davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki yönlerden gerekli şartları taşıdığı anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.Davacı kadın vekili dava ve cevaba cevap dilekçesinde; erkeğin ailesinin evliliğe müdahalelerine sessiz kaldığını, ailesinden korktuğu için eşini gezmeye götürmediğini, evlenmelerinden bir gün sonra kadını ailesinin evine götürdüğünü ve tarafların altı ay boyunca erkeğin ailesi ile yaşadıklarını, "sen ailemin karşısında benim için hiçsin" dediğini, kazancını ailesine verdiğini, ailenin ve erkeğin kadını sürekli ayrılık ile tehdit ettiklerini, erkeğin ortak konutu evi olarak görmeyip ihtiyaçları karşılamadığını, iş çıkışı önce ailesine gidip eve geç geldiğini, kadının çocuğu olmadığı için baskı yaptığını ve babasının evine gönderdiğini, aşağıladığını, ailesi ile birlikte hakaret ettiğini, kadını kandırarak zeytin toplamaya yardımcı olması için baba evine gönderdiğini ve ortak konuta dönmesini engellediğini, eşinin telefonunu engellediğini, kadına düğünde takılan 1 adet 4 gr yüzük, 1 adet 5gr küpe ve 1 adet çeyrek altının erkek tarafından alındığını ve dilekçede belirtilen kişisel eşya ve çeyiz eşyalarının da erkekte kaldığını iddia ederek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, ziynet eşyalarına karşılık şimdilik 100,00 TL ve kişisel eşya ve çeyiz eşyalarına karşılık şimdilik 100,00 TL'ye hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.

2. İlk Derece Mahkemesinin ara kararıyla davacı kadının ziynet ve çeyiz eşyası alacağı davalarının tefrik edilmesine karar verilmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde; erkek hakkındaki iddiaların doğru olmadığını, kadının ev hanımı olmasına rağmen ev işlerini yapmadığını, eşine "senin gibi öküze çocuk yapmam" diyerek hakaret ettiğini, erkeğin önceki eşinden olan çocuğu için "bu çocuğun senden olduğu ne malum, git DNA testi yaptır" dediğini, kadının kolu incinen annesine yardım için ailesine gitmek istediğini, erkeğin bir gün sonra arabayla götürmeyi teklif ettiğini, bunu yanlış anlayan kadının "sen istesen de istemesen de ben giderim" deyip evden ayrıldığını ve ortak konuta dönmediğini iddia ederek kadının boşanma ve eşya alacağı davalarının reddine hükmedilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine "ben istediğim zaman aileme giderim" şeklinde söylemlerde bulunarak eşinin kendisini ailesine bırakmasından sonra makul süre içinde evine dönmeyen kadın ile eşinin isteği üzerine onu ailesi yanına bıraktıktan sonra arayıp sormayan ve eve dönmemesi üzerine "bu iş bitti istemiyorum" diyen erkeğin eşit kusurlu oldukları; erkeğin ailesinin "sen bizim gelinimiz değilsin" sözü sonrası evlilik birliği devam ettiğinden bu hususta erkeğe kusur yüklenemeyeceği ve tanık beyanlarına göre kadının serbest iradesi ile evden ayrıldığı ve erkeğin eşinin eve dönmesini engellediği iddiasının ispatlanamadığı; eşit kusurlu kadın eş yararına maddî ve manevî tazminata hükmedilemeyeceği ve kadının boşanmakla yoksulluğa düşeceği gerekçesi ile; davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, kadın yararına aylık 800,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına ve kadının maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve ziynet alacağı davasının tefrik edilmesi yönlerinden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile, istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun'un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, reddedilen tazminat talepleri ve ziynet alacağı davasının tefrik edilmesi yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi ve kadının reddedilen tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası ve 174 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2. Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere, delillerin takdirinde hata görülmemesine göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

1.Davacı kadın vekilinin ziynet alacağı davasının tefrik edilmesine yönelik temyiz dilekçesinin REDDİNE,

2.Davacı kadın vekilinin reddedilen yön dışındaki temyiz itirazlarının incelenmesine gelince;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

06.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.