Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5333 E. 2024/3862 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında tarafların boşanmalarına, velayet, nafaka ve tazminata hükmedilmesine ilişkin kararın temyizi.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İzmir Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2020/344 E., 2023/771 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Manisa 2. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/531 E., 2019/885 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadının saygısız davrandığını, hakaretamiz sözleri ve küçümseyici tavırlarının olduğunu, başkalarının yanında sevmediğini, beğenmediğini söylediğini, keşke seninle evlenmeseydim şeklindeki sözlerinin olduğunu, sosyal etkinliklere beraber gitmediğini, ailesi ile görüşmesini engellediğini, bu yönde baskı uyguladığını, evden kovduğunu, ağıza alınmayacak sözlerinin olduğunu, kavga ve huzursuzluk çıkardığını, ayrı odalarda kaldıklarını, kadının aile konutunu habersizce satıp Aydın iline yerleştiğini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin ailesinin etkisinde kalıp bu sebeple kavga ve huzursuzluk çıkardığını, hakaret, küfür ettiğini, fiziksel şiddet uyguladığını, eşi ve çocuklar ile manevî yönden ilgilenmediğini ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocukların her biri yararına ayrı ayrı aylık 1.250,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 250.000,00 TL manevî ve 200.000,00 TL maddî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin kadına şiddet uyguladığı, kadının erkeği kendisi ve ailesi arasında seçim yapmaya zorladığı, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına, 2004 doğumlu Sıla'nın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki tesisine, Sıla yararına aylık 300,00 TL tedbir ve 350,00 TL iştirak nafakasına, kadının tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine, kadın yararına yasal faiz ile 10.000,00 TL maddî ve 10.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte, kusur belirlemesinin ve kadının davasının kabulünün hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat şartlarının oluşmadığını ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar ile yargılama gideri ve vekâlet ücreti yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte erkeğin davasının kabulü ile kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat miktarları ile nafaka miktarlarının düşük olduğunu, ergin olan çocuk yararına eğitimine devam ettiğinden iştirak nafakasına hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakalar yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile Mahkemece belirlenen ve gerçekleşen kusurların yanında erkeğin ayrıca ailesinin evliliğe müdahalesine sessiz kaldığı, çocuklarla manevî yönden olması gereken yeterlilikte ilgilenmediği, kadının ise eşinin ailesini istemediği, aile ortamında al oğlunu başına çal oğlunu boşayacağım şeklinde tahkir ve tezyif ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda yine de erkeğin ağır kusurlu olduğu; 2004 doğumlu çocuk Sıla’nın inceleme tarihi itibariyle ergin olduğu; emekli geliri bulunan kadının tespit edilen gelirinin kendisini yoksulluktan kurtaracak düzeyde olduğu kabul edilemeyeceği, kadın yararına tedbir ve yoksulluk nafakasına hükmedilmesinin gerektiği; kadın yararına tazminat koşullarının oluştuğu, miktarlarının az olduğu, kadının tazminata ilişkin faiz talebinin olmadığını, taleple bağlılık ilkesi gereğince talepten fazlasına hükmedilmesinin hatalı olduğu, tazminatlara işletilen faiz hükmünün kaldırılmasının gerektiği gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kusurun gerekçesinin düzeltilmesine, ilgili hükümlerinin kaldırılarak yerine yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylı 300,00 TL tedbir ve 600,00 TL yoksulluk nafakasına, 2004 doğumlu Sıla’nın ergin olduğu, velâyet ve nafaka konusunda karar verilmesine yer olmadığına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî ve 45.000,00 TL manevî tazminata; tarafların diğer itirazlarına konu istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu, çocuklar yararına nafakaya hükmedilmemesinin hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davaların kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, tazminat ve nafaka koşullarının kadın yararına oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı, ergin olan çocuklar yararına nafakaya hükmedilmemesinin hatalı olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi, 182 nci maddesi, 330 uncu maddesi. 6100 sayılı Kanun’un, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.