Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5335 E. 2023/4048 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında kadına hükmedilen maddi ve manevi tazminat miktarının azlığı iddiası.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları, boşanmaya sebep olan olaylardaki kusur oranları, paranın alım gücü ve kişilik haklarına yapılan saldırı değerlendirilerek, belirlenen tazminat miktarının uygun olduğu kanaatine varılarak istinaf mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : ... Bölge Adliye Mahkemesi 18. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/694 E., 2023/310 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Akhisar Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/302 E., 2020/11 K.

Taraflar arasındaki kadının açtığı tedbir nafakası davası ile karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ... kadının her iki davasının kabulüne, davalı-davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir. Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun nafaka davası yönünden kesinlikten reddine, diğer yönlerden başvurunun kabulü ile hükmün kaldırılarak İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine karar verilmiştir.

Gönderme kararı sonrasında yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince ... kadının boşanma davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine, davalı-davacı erkeğin davasının reddine karar verilmiştir.

Kararın ... kadın vekili tarafından tazminatların miktarı yönünden istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

1.... kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalının davacı eşine karşı sözlü ve fiili şiddet uyguladığını, ezdiğini, hakaret ve küfür ettiğini, evden kovduğunu, tarafların 01.03.2014 tarihinden bu yana ayrı yaşadıklarını belirterek aylık 400,00 TL tedbir nafakasının davalıdan alınarak davacı anneye verilmesine, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

2.... kadın birleşen davaya karşı açılan boşanma dava dilekçesinde özetle; erkeğin sözlü ve fiili şiddet uyguladığını, evden kovduğunu, küfür ve hakaret ettiğini, asılsız iftiralar attığını, eşini ve çocuğunu hiç korumadığını, evden kovması sonucunda 01.03.2014 tarihinden bu yana ayrı yaşadıklarını, erkeğin maddî ve manevî destek de bulunmadığını, barışma girişiminde bulunmadığını, çocuğunu görmeye gelmediğini belirterek asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesine, müşterek çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, davanın daha önce açmış oldukları 2015/446 Esas sayılı tedbir nafakası davası ile birleştirilmesine, çocuk için aylık 400,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı-davacı erkek vekilinin birleşen boşanma dava dilekçesinde özetle; kadının çalışmaya başlaması ile tarafların evinde huzursuzluğun baş gösterdiğini, o tarihten sonra ev işleriyle ilgilenmemeye başladığını, kadının komşuları olan F.A'nın evinden çıkmaz olduğunu, güven sarsıcı davranışlarının olduğunu, bunun üzerine davalının evi terk ettiğini, tarafların 1,5 yıldır ayrı yaşadıklarını, belirterek tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk için 300,00 TL iştirak nafakasına, 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

A. İlk Derece Mahkemesinin Birinci Kararı

İlk Derece Mahkemesinin 06.06.2017 tarih ve 2015/446 Esas ve 2017/376 Karar sayılı kararı ile asıl davada; davanın kısmen kabulü ile çocuk için ara karar ile takdir edilen aylık 175,00TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra iştirak nafakası aylık 225,00 TL olarak devamına, erkeğin birleşen boşanma davasının reddine, birleşen davaya kadının karşı boşanma davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, velâyetin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişki tesisine, çocuk için aynı şekilde nafakaya, 10.000,00TL maddî, 10.000,00TL manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmiştir.

B. Bölge Adliye Mahkemesinin Gönderme Kararı

1.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı- davalı kadın vekili, tazminat ve nafakaların miktarı, diğer tarafın ikinci tanık listesine izin verilmemesi gerektiği yönünden, davalı- davacı erkek vekili ise kusur belirlemesi, tazminatlar, velâyet, kendi manevî tazminat talebinin reddi yönlerinden istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

2.Bölge Adliye Mahkemesinin 22.03.2019 tarih ve 2018/63 Esas 2019/262 Karar sayılı kararı ile davacısı kadın olan çocuk için nafaka davası yönünden kesinlik sebebiyle kadının istinaf dilekçesinin reddine, birleşen davadaki kadının karşı davasında verilen boşanma hükmüne ve birleşen davada kocanın açtığı boşanma davasının reddine karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığından bu yönlerden inceleme yapılmasına yer olmadığına, birleşen davaya yönelik her iki tarafın istinaf başvurusunun erkeğin birleşen davasındaki kadının karşı boşanma davası yönünden dilekçe teatisinin gerçekleştirilmesi kabule göre de çocuğun velâyet ve şahsi ilişki yönlerinden görüş ve düşüncelerinin bizzat mahkeme hakimi tarafından alınması gerektiği gerekçesiyle kabulü ile ilk derece mahkemesinin birleşen davaya karşı açılan kadının davasında verdiği kararın "kusur-tazminatların esası ve miktarı-boşanmanın fer'î niteliğindeki nafakanın miktarı-velâyet-kişisel ilişki" yönlerinden kaldırılmasına, sair istinaf sebeplerinin incelenmesine yer olmadığına karar verilmiştir.

C. İlk Derece Mahkemesinin Son Kararı

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin eşine fiziksel şiddet uyguladığı, hakaret ettiği, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında tamamen kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl dava yönünden daha önce karar verilmekle karar verilmesine yer olmadığına, birleşen dosya yönünden davacı erkeğin davasının tümden reddine, kadının karşı davasında tarafların 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, çocuk ile baba arasında kişisel ilişkiye, çocuk için ara karar ile hükmedilen aylık 175,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, karar kesinleştikten sonra aylık 225,00 TL üzerinden iştirak nafakası olarak devamı ile her ay babadan alınarak çocuk için harcanmak üzere anneye verilmesine, kadın yararına 10.000,00 TL. maddî ve 10.000,00 TL. manevî tazminata karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

... kadın vekili istinaf başvuru dilekçesinde özetle maddî ve manevî tazminat miktarlarının az olduğunu belirterek tazminatların miktarı yönlerinden istinaf buşvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile İlk Derece Mahkemesince daha önce verilen ve dairece "kusur, tazminatların esası ve miktarı, boşanmanın fer'i niteliğindeki nafakanın miktarı, velâyet, kişisel ilişki" yönleriyle kısmen kaldırılan kararda kadının birleşen davaya karşı davasında verilen boşanma hükmü ve erkeğin birleşen davasının reddi ile ilgili kararlara karşı istinaf başvurusunda bulunulmadığından bu hususlar ve tekabül eden yargılama giderleri, harç ve ücreti vekâlet kararları kesinleşmesine hatta kadının davasındaki boşanma hükmü 13.07.2017 kesinleşme tarihi ile infaz dahi edilmesine rağmen Mahkemece bu hususlarda kesin hüküm oluşması dikkate alınmaksızın tekrar eda hükmü kurulmasının yerinde olmadığı, ayrıca bu husus infazda tereddüt yarattığından kamu düzenini de ilgilendirdiği, dolayısıyla İlk Derece Mahkemesinin önceki kararındaki kesinleşen hususlara ilişkin yeniden verilen karar kısımlarının kaldırılmasına ve "tekrar karar verilmesine yer olmadığına" karar verilmesi gerektiği, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumlarına, boşanmaya yol açan olaylardaki kusur derecelerine,paranın alım gücüne, kişilik haklarına yapılan saldırı ve ihlal edilen mevcut ve beklenen menfaat dikkate alındığında kadın lehine belirlenen tazminatların az olduğu gerekçesiyle ... kadının istinaf başvurusunun esastan kabulüne, ilgili fıkralar kaldırılarak yeniden hüküm tesisine, erkeğin birleşen davasının reddine,kadının birleşen davaya karşı davasındaki boşanma hükmüne ve bunlara tekabül eden vekâlet ücreti, yargılama giderleri, harç ile ilgili kısımlar kesinleştiğinden bu hususlarda tekrar karar verilmesine yer olmadığına, ... kadın lehine 40.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminatın davalı-davacı erkekten alınarak ... kadına verilmesine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.... kadın vekili; günümüz koşullarında ve paranın alım gücü dikkate alındığında ve davacının uğradığı üzüntü ve yıkımlar karşısında çok düşük maddî ve manevî tazminat miktarlarının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatların miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı-davacı erkek vekili; müvekkili aleyhine hükmedilen maddî ve manevî tazminatın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, ... kadın yararına hükmedilen maddî ve manevî tazminat noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen ..., tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekilleri temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeple;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

19.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.