Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5337 E. 2024/3029 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davacı erkeğin ölümü üzerine boşanma davasının konusuz kalması nedeniyle, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olup olmadığının tespiti.

Gerekçe ve Sonuç: Hukuka aykırı yolla elde edildiği iddia edilen ses kaydının delil olarak kabul edilemeyeceği ve dinlenen tanık beyanlarına göre davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olmadığı gözetilerek, yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1523 E., 2023/499 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Gaziantep 4. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/1081 E., 2021/1184 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davacının ölümü ile konusuz kaldığından boşanma konusunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

Kararın davacı mirasçıları vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; davalının, davacının bakımını yapmamaya başladığını, kendisine gereken özeni göstermediğini, davacının sağlığının git gide kötüye gittiğini, davalının davacıya kötü davranarak ona küfrettiğini ve onu darp ettiğini, davacının çocuklarının müşterek konuta gelmemelerinin istendiğini, özel günler dışında davalının çocuklarıyla babalarını görüştürmediğini, davacının çocuklarını arayarak düştüğünü, durumunun kötü olduğunu ve ölmek üzere olduğunu söyleyerek çağırdığını, çocukları gittiğinde davalı tarafın evden kaçtığını ve davacının yoğun bakıma kaldırıldığını, davalının evi terk etmeden önce davacının kızlarını küfrettiğini ve darp ettiğini iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; açılan boşanma davasını kabul etmediklerini, davalının eşine gereken özeni gösterdiğini ve tüm sorumluluklarını yerine getirdiğini, davacının çocuklarının babalarından kalan kalacak olan malları bir şekilde davalı ile paylaşmamak için bu davayı açtırmış olacağı kanaatinde olduğunu, davacının davalıya boşanmak istemediğini defalarca belirttiğini, davalının, davacının çocukları tarafından evden kovulduğu zaman da bu duruma rızası olmadığını ancak yatalak şekilde hasta olduğu için itiraz edemediğini, davalının evden kovduktan sonra davacının çocuklarının tarafları görüştürmediklerini, davalının eşinin ölümünü başkalarından öğrenmek zorunda kaldığını iddia ederek, davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı erkeğin17.03.2019 tarihinde vefat etmiş olup, davacı kocanın yasal mirasçılarının usulüne uygun şekilde davaya dahil edildiği ve davayı takip etmeleri üzerine yargılamaya devam olunduğu, dinlenen tanık beyanlarından davalı kadına yüklenebilecek herhangi bir kusur olmadığı gerekçesi ile davacı erkeğin vefat etmesi nedeniyle boşanma hususunda karar verilmesine yer olmadığına, davalı kadının boşanmaya sebebiyet verecek derecede kusurlu olmadığının tespitine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı mirasçıları vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı mirasçılarının rızası hilafında alınan ve kaydedilen hukuka aykırı ses kayıtlarını kabul etmediklerini, bu delilin hukuka aykırı olduğunu, ses kaydının içeriğini de kabul etmediklerini, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı mirasçıları vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı mirasçıları vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı mirasçıları vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki sebebine dayalı açılan boşanma davasında davacı erkeğin ölümü nedeniyle evlilik birliğinin sona ermesi üzerine, davalı kadının boşanmaya sebebiyet veren olaylarda kusurlu olup olmadığının tespiti noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 181 nci maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 6100 sayılı Kanun'un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci maddesinin birinci fıkrası ve 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere ve özellikle hukuka aykırı yolla elde edilen ses kaydının delil olarak hükme esas alınamayacağının, dinlenen tanık beyanlarına göre yine de evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına sebep olan olaylarda davalı kadının kusurlu olmadığının anlaşılmasına göre usul ve kanuna uygun olup davacı mirasçıları vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine, 30.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.