"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/3308 E., 2023/223 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Malatya 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2018/427 E., 2022/319 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına ve fer'îlere, kadının ziynet alacağı isteminin reddine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince taraf vekillerinin istinaf başvurusunun ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek vekili dava dilekçesinde özetle; kadının küfür ve hakaret içeren mesajlar gönderdiğini, kadının sürekli annesi ile birlikte yaşadığını, annesinin kendi evi olmasına rağmen tarafların evinde kaldığını, tarafların yalnız kalmalarına dahi bir nevi müsaade etmediğini, erkeğin ailesinin eve gidip gelmesine yasaklama getirdiğini, altınlarını bozdurarak annesine ev aldığını ve annesinin evinin tadilatını yaptırdığını, kapının kilidini değiştirip erkeği eve almadığını, annesinin tarafların evinde yaşamaya başladığını, sokakta kaldığını, erkeğin kişisel eşyalarını bir bavula koymak sureti ile çalıştığı hastaneye getirdiğini, erkeğin çalışma arkadaşlarına teslim ederek küçük düşürdüğünü, sıklıkla boşanacağını dile getirdiğini iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili birleşen dava dilekçesinde özetle; taraflar arasında 3 yıllık evlilik sürelerine rağmen aralarında herhangi bir cinsel birlikteliğinin olmadığını, kadının erkeğe bu konuda çaba gösterip bir adım atması için destek olmaya çalıştığını ama her defasında erkeğin kafasını duvarlara vurup titreyerek "kimse beni sevmiyor, Allah'ta beni sevmiyor, sende beni sevmezsen kendimi öldürürüm" diyerek kadına psikolojik baskıda bulunduğunu, tedaviden kaçındığını, kadını kandırarak bir hocaya götürdüklerini. Kadına büyü olduğunun söylenerek korkutulduğunu, erkeğin annesinin ve kız kardeşinin kadını dışlayıp, küçük düşürmelerine sessiz kaldığını, erkeğin babasının kadının namusuyla alay ettiğini, erkeğin evi terk ettiğini, kadının ve ailesinin telefonlarını engellediğini, ortada sebep yokken "ya annemlerden özür dilersin yada seni boşarım" dediğini, kadına düğünde takılan 7 bilezik, 1 altın bileklik, 1 altın küpenin hala kadında olduğunu, ancak takı kurdelesine takılan 5 çeyrek ve 300,00 TL'nin kadının gelin odasına geçtikten hemen sonra kadına sorulmadan erkeğin annesi tarafından kurdelesiyle birlikte çekilerek alındığını iddia ederek, tarafların boşanmalarına, aylık 300,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata, 5 adet çeyrek ve 300,00 TL ziynet alacağının erkekten alınarak kadına verilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile alınan adli tıp kurumu raporlarında cinsel ilişkiye girmede tarafların fiziksel ve ruhsal yönden sağlık problemleri tespit edilemediğinden Yargıtayın yerleşik içtihatları ışığında cinsel ilişki kurulamamasında erkeğin ağır kusurlu olduğu, yine toplanan delillerden kadının annesi olan tanık .... beyanında tarafların evinde gece kalmadığını belirtmiş ise de kadın tanığı ....' in beyanı ve erkek tanığı ...' nin beyanı ile kadının annesinin beyanının gerçeği yansıtmadığı, kadının annesinin tarafların ortak konutunda yatılı olarak kaldığı, kadının annesinin tarafları yalnız bırakmadığı, eşiyle özel alanın oluşturulmaması sebebiyle kadının hafif kusurlu olduğu gerekçesi ile açılan asıl ve birleşen boşanma davasının ayrı ayrı kabulü ile 4721 Sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166ıncı maddesinin birinci ve fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, aylık 500,00 TL tedbir ve aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, yasal koşulları oluşmadığından erkeğin maddî ve manevî tazminat isteminin reddine, kadın yararına 25.000,00 TL maddî ve 25.000,00 TL manevî tazminata, ispatlanamadığından kadının ziynet eşyası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, kabul edilen yoksulluk nafakası, kabul edilen tazminatlar yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili katılma yolu ile istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi, erkeğin boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminat miktarları , yoksulluk nafakası miktarı yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile taraf vekillerinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1.Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, kabul edilen yoksulluk nafakası, kabul edilen tazminatlar yönünden yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
2.Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, erkeğin boşanma davasının kabulü, kabul edilen tazminat miktarları , vekâlet ücreti yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, taraflarca karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğe ve kadına yüklenen kusurların gerçekleşip gerçekleşmediği, kusur belirlemesine bağlı olarak kadının maddî ve manevî tazminata, yoksulluk nafakasına hak kazanıp kazanmayacağı, asıl boşanma davasının kabulünün usul ve kanuna uygun olup olmadığı, kadın için hükmedilen tazminat miktarlarının dosya kapsamına ve hakkaniyete uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz eden ...'ya yükletilmesine,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının ...'a yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.