Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5362 E. 2024/3867 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı açılan boşanma davalarında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, boşanma ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmaları, deliller ve dosya kapsamı birlikte değerlendirildiğinde, yerel mahkemenin boşanmaya ve tazminata hükmeden kararı usul ve yasaya uygun bulunarak onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2021/99 E., 2023/534 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : Edirne 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2018/946 E., 2020/587 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların reddine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; tarafların nikah tarihinden sonra nişan töreni yaptıklarını, fiilen evliliğe başlamadıklarını, kadının sürekli taciz eden kişiden kurtarmak için evlendiklerini, kadının sadece tayin aldırmak için bu evliliği yaptığını, ablasının evliliğe müdahalede bulunduğunu iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; erkeğin söz kesilene kadar ailesi ile tanıştırmadığını, konuşmaktan kaçındığını, hal ve hareketlerinin değiştiğini, kadına ve ailesine karşı sinirli davrandığını, bir süre sonrada ayrılma kararı aldığını, alyansını çıkardığını, sosyal medya hesaplarında bulunan tüm fotoğrafları sildiğini, zaman zaman küfür ve hakaret ettiğini, teyzesinin evliliği istemediğini, ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince asıl davanın reddine, davasının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 50.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle tahsiline karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının ablasının evliliklerine müdahale ettiği hususunun kanıtlanamadığı; erkeğin teyzesinin kadını istemediğine yönelik davranışlarının olduğu ile eşinin kendisine hakaret ettiği hususları kanıtlanamadığı, kadının eşi tarafından atıldığı iddia olunun mesaj içeriklerinin erkeğe ait olduğunun da ispatlanmadığı, mesajların erkek tarafından atıldığı düşünülse dahi bu mesaj içeriklerinin yan delililer ile de desteklenmediği; dinlenen taraf tanıklarının sözlerinin bir kısmı temelinden sarsılma durumunu kabule elverişli olmayan beyanlar olup bir kısmı görgüye dayalı olmayan anlatımlardan ibaret olduğu. fiili ayrılığın tek başına boşanma sebebi olmadığı gerekçesi ile 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince davaların reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve kendi davasının reddine karar verilmesinin hatalı olduğunu ileri sürerek kararın kendi davası yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; aşamalardaki beyanlarını tekrarlamakla birlikte kusur belirlemesi ve kendi davasının reddine karar verilmesinin hatılı olduğunu ileri sürerek kararın kendi davasının reddi yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamından kadının ablasının tarafların her anında yanlarında bulunduğu, müdahaleci tavırlar sergilediği ve kadının da bu duruma sessiz kaldığı; erkeğin bu durumu bahane ederek ayrılmaya karar verip kadını terk ettiği, erkek tarafından içeriği hakkında beyanda bulunulmayan mesaj kayıtlarına göre erkeğin, kadına hakaret ve küfür ettiği, boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin ikinci alt bendi gereğince tarafların istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesi gereğince her iki davanın da kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına 20.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminatın yasal faiziyle tahsiline karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadın yararına tazminat hükmedilmesinin, hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının kusur belirlemesi, kadın yararına hükmedilen tazminatlar yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı- davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kusur belirlemesinin hatalı olduğunu, tazminat miktarlarının az olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının erkeğin davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat miktarları yönünden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, asıl davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kadın yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 6100 sayılı Kanun’un 190 ıncı, 352 inci madde, 353 üncü madde, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.