Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5364 E. 2024/3866 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Karşılıklı boşanma davasında, boşanmaya sebep olan olaylarda kimin kusurlu olduğu, nafaka ve tazminat taleplerinin olup olmadığı ve miktarlarının uygunluğu hususunda uyuşmazlık bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ve dosya kapsamına göre, Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve yasaya uygun olduğu gözetilerek temyiz isteminin reddine ve Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 10. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/205 E., 2023/648 K.

KARAR : İstinaf başvurusunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında karar

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 8. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/344 E., 2021/845 K.

Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davaların kabulüne, tarafların boşanmalarına ve fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davacı- davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine, davalı- davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmü kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı- davalı erkek vekili dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; kadın tarafından daha önce açılan ve feragat edilen bir boşanma davasının olduğunu, sonrasında arsası kadının babasına ait olan taşınmaz üzerine yapılan ev yüzünden tartışma çıktığını, kadının damadının erkeğin üzerine yürüdüğünü, kadının ses çıkarmadığını, tehdit ettiklerini iddia ederek 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesi gereğince davasının kabulüne tarafların boşanmalarına, erkek yararına 40.000,00 TL maddî, 40.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı- davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddiaların asılsız olduğunu, erkeğin alkollü olarak eve gelip kadına fiziksel şiddet uygulayıp gebertirim diye tehdit ettiğini, hakaret ve şiddet davranışları olduğunu, kızını ve damadını evden kovduğunu, sinirlenip eşyaları sağa sola atmaya başladığını, attığı sandalyenin kızının koluna geldiğini, damat araya girince evdeki testere ile onun üzerine yürüdüğünü, kadın araya girmeye çalışınca kadını iteklediğini, sonrasında kadının kızı ve damadıyla evden ayrıldığını ileri sürerek 4721 sayılı Kanun’un 162 nci ve 166 ncı maddeleri gereğince davasının kabulüne, asıl davanın reddine, kadın yararına aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, kadın yararına 150.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile taraflar arasındaki geçimsizliğin tarafların önceki evliklerinden olan çocukları ile kadının arsası üzerine yapılan ev kaynaklı olduğu, taraflar arasında bu sebeplerden bir çok tartışma yaşandığı, her iki tarafta bu konuda hem çocuklara hem de birbirlerine karşı toleranssız davrandığı, evde istememe, evden kovma gibi olayların yaşandığı, erkeğin ayrıca kadının damadının ailesini arayıp kız ile ilgili olumsuz beyanlarda bulunduğu, evlilik içinde eşine karşı azarlar nitelikteki tavırlarının olduğu, son olayın alkollü şekilde hem eşine hem de evde bulunan kadının kızı ve damadına karşı gerçekleştirdiği, şiddet, hakaret, evden kovma eylemleri nedeniyle boşanmaya sebep olan olaylarda erkeğin ağır kusurlu olduğu gerekçesi ile kadının 4721 sayılı Kanun’un 162 nci maddesine dayalı boşanma talebinin reddine, tarafların 4721 sayılı Kanun’un 166 ncı maddesine dayalı davalarının kabulüne, tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 600,00 TL yoksulluk nafakasına, kadın yararına 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata, erkeğin tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1. Davacı- davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur belirlemesi ve kadının davasının kabulüne karar verilmesinin hatalı olduğunu, kadın yararına tazminat ve nafaka koşullarının oluşmadığını, tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı ileri sürerek kararın kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka yönünden kaldırılmasını, yeniden esas hakkında hüküm kurulmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirlenen ve gerçekleşen kusurlara göre hükmedilen tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğunu ileri sürerek kararın kusur belirlemesi, tazminat ve nafaka miktarları yönünden kaldırılmasına yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile dosya kapsamında usulüne uygun dayanılan vakıa ve delillere göre İlk Derece Mahkemesince taraflara verilen kusurlu eylemlerin sabit olduğu, yapılan kusur tespiti de dosya kapsamına uygun olduğu, tarafların ekonomik, sosyal durumları ve hakkaniyet dikkate alındığında kadın yararına hükmedilen yoksulluk nafaka miktarının az olduğu gerekçesi ile 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (2) nci alt bendi gereğince davalı- davacı kadın vekilinin yoksulluk nafakası yönünden istinaf başvurusunun kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurmak suretiyle kadın yararına aylık 1.500,00 TL yoksulluk nafakasına, davalı- davacı kadın vekilinin diğer yönlere, davacı- davalı erkek vekilinin tüm istinaf başvurusunun 6100 sayılı Kanun’un 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekilleri temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1. Davacı- davalı erkek vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; istinaf başvuru dilekçesini tekrarlamakla birlikte, kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, tazminat ve nafakaların hatalı olduğunu ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2. Davalı- davacı kadın vekili temyiz başvuru dilekçesinde özetle; tazminat ve nafaka miktarlarının az olduğun ileri sürerek Bölge Adliye Mahkemesi kararının belirtilen yönlerden bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, birleşen davanın kabulüne karar verilmesinin hatalı olup olmadığı, kadın yararına nafaka ve tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı ile miktarlarının uygun olup olmadığı, erkek yararına tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesi, 174 üncü maddesi, 175 inci maddesi.6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası, 370 inci maddesi ile 371 inci maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,27.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.