"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/452 E., 2023/1152 K.
DAVA TARİHİ : 06.08.2020
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Tavas Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/202 E., 2021/531 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde; tarafların 2018 yılında evlendiğini, evlenmelerinden yaklaşık 3 veya 4 ay sonra davalının müvekkiline haber etmeden ortak konuttan ayrıldığını, dava tarihinden yaklaşık 1-2 hafta önce e-devlet sistemine baktığından nüfus kayıt örneğinde 2020 doğumlu Ahmet Kaan isminde bir çocuk olduğunu fark ettiğini, çocuktan hiç haberi olmadığını, bu nedenlerle tarafların zina nedeniyle boşanmalarına, aile nüfus kayıt örneğinde ortak çocuk olarak gözüken 2020 doğumlu Ahmet Kaan adındaki çocuğun müvekkilinin çocuğu olup olmadığının tespitine, 100.000,00 TL maddî, 300.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak müvekkiline verilmesine, yargılama giderleri ile vekâlet ücretinin davalıya yükletilmesine karar verilmesini dava ve talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı kadın, davaya cevap vermemiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İzmir ATK'nın 25.10.2021 tarihli raporu ile müzekkere cevaplarından, davalı kadının evlilik birliği içerisindeyken başka bir erkekle cinsel birliktelik yaşadığı, bu birliktelikten küçük ...'ın dünyaya geldiği ve zina eylemi sebebiyle evlilik birliğinin temelini teşkil eden güven duygusunun telafisi mümkün olmayacak şekilde ağır yara aldığı, zina olarak nitelendirilen eylem davalı tarafça gerçekleştirildiğinden davalı kadın bu yönüyle kusurlu bulunduğu gerekçesi ile davanın kabulüne, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 161 inci maddesi gereğince zina nedeniyle tarafların boşanmalarına, 25.000,00 TL maddî tazminat ile 25.000,00 TL manevî tazminatın davalıdan alınarak davacı tarafa verilmesine, davacının fazlaya ilişkin talepleri ile tedbir ve yoksulluk nafakası talebinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı kadın vekili kaararın usul ve kanuna aykırı olduğunu beyanla; kusur belirlemesi, davacı lehine hükmedilen maddî ve manevî tazminat ve miktarları yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı erkek tarafından açılan boşanma davasında davalı kadının zina eyleminin ispat edilip edilmediği, davacı erkek lehine maddî ve manevî tazminat verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, miktarlarının uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 6 ncı maddesi, 161 inci maddesi, 174 üncü maddesi; 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.