"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/891 E., 2023/857 K.
DAVA TARİHİ : 12.09.2022 - 06.10.2022
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Kayseri 4. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2022/790 E., 2023/240 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadının davasının kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı erkek tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı erkek tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı erkek dava ve karşı davaya cevap dilekçesinde özetle; davalı ile 11.05.2022 tarihinden beri evli olduklarını, müşterek çocuklarının bulunmadığını, davalının evliliğin başından beri kendisini başkasıyla aldattığı yönünde psikolojik baskıları nedeniyle evlilik birliğinin çekilmez hale geldiğini, her gün telefonunu, çantasını karıştırdığını, yan yana değilken kontrol etmek için görüntülü aradığını, ayrıca davalının 27.08.2022 günü kızlarıma gidiyorum diyerek evi terk ettiğini, davalının takıntısının hastalık derecesinde olduğunu, defalarda yuvasını kurtarmak için tedavi olmasını teklif ettiyse de geri çevirdiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava ile karşı davaya cevaba cevap dilekçesinde özetle; müvekkilin 5 aylık evli olduğu gözetildiğinde bazı günler eşini görüntülü aramasının kusur yüklemesi olamayacağını, hiçbir zaman davacının kişisel eşyalarını karıştırmadığını, 02.08.2022 tarihinde davacının müvekkilin üzerine yürüdüğünü, müvekkil fiziksel şiddete maruz kalacağı korkusuyla kızlarının evine gittiğini, bir kaç gün sonra müvekkil dönmek istediğinde ise davacının eve almadığını, kapıda kalan müvekkilin kızının yanına tekrar dönmek zorunda kaldığını, davalının sürekli telefonda ve sosyal medyada vakit geçirdiğini, birliğin kurulmasından kısa bir süre sonra bazı günler farklı bir odada yattığını, en sonunda ise müvekkil ile yataklarını tamamen ayırarak müvekkili hem psikolojik hem fiziksel yönden yalnızlığa sürüklediğini, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasında davacının tam kusurlu olduğunu, bu nedenle asıl davanın reddine, karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, müvekkil lehine 1.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 50.000,00 TL maddî 50.000,00 TL manevî tazminata, yargılama gideri vekâlet ücretinin karşı tarafa yükletilmesine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; dinlenen tanık anlatımları ve tüm dosya kapsamına göre; davacı-karşı davalı erkeğin; sürekli cep telefonu ile meşgul olduğu, eşiyle ilgilenmediği ve yatağını ayırdığı, eşinin, kızına gidip tekrar müşterek konuta dönmek istediğinde eşini eve almadığı, buna karşın davalı-davacı kadına isnat edilen kusurlu eylemler yasal deliller ile ispatlanamadığından davalı-davacının davasının kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, dava tarihinden itibaren aylık 750,00 TL tedbir nafakasının erkekten alınarak kadına verilmesine, toplam 20.000,00 TL yoksulluk nafakasının 20 eşit taksit halinde erkekten alınarak kadına verilmesine, 15.000,00 maddi, 15.000,00 manevî tazminatın erkekten alınarak kadına verilmesine ve davacı-davalı erkeğin davasının ise reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı erkek istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; davacı-karşı davalı erkek tanıklarının dinlenmediğini, tarafında yapılan tebligatların usulsüz olduğunu, davalının psikolojik saplantılarının araştırılmadığını belirterek yerel mahkeme kararını kusur tespiti, kadının kabul edilen boşanma davası, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası, toplu yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatlar ve asıl davanın reddi yönünden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davalı tarafın istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek; kusur tespiti, kadının kabul edilen boşanma davası, aleyhine hükmedilen tedbir nafakası, toptan yoksulluk nafakası, maddî ve manevî tazminatlar ve asıl davanın reddi yönünden istinaf etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, boşanmaya sebebiyet veren olaylara ilişkin kusur belirlemesinin ve buna bağlı olarak kadının davasının ve fer'î taleplerinin kabulü ile erkeğin davasının reddinin doğru olup olmadığı, kadın lehine hükmedilen nafakalar, tazminatlar ile miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 190 ıncı, 194 üncü, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü, 6 ncı, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
18.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.