Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5515 E. 2024/4013 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında, toptan yoksulluk nafakası ve iştirak nafakası miktarlarının yeterliliği uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Tarafların sosyal ve ekonomik durumları ile hakkaniyet ilkesi gözetilerek, hem yoksulluk hem de iştirak nafakası miktarının düşük olduğu gerekçesiyle, Bölge Adliye Mahkemesi kararının nafakalar yönünden bozulmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/796 E., 2023/622 K.

KARAR : Başvurunun kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Çaycuma 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi

SAYISI : 2020/152 E., 2022/49 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulüne karar verilmiştir.

Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek (asıl) dava dilekçesinde özetle; kadının evlendikten sonra psikolojik rahatsızlığı olduğunu öğrendiğini, bu hususun gizlendiğini, hamile olduktan sonra çocuğunu müvekkilinin ailesine göstermek istemediğini, sürekli asabi tavırlar sergilediğini, ailesinin yönlendirmesi ile hareket edip iki aydır da ailesinin yanında kaldığını ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, velâyetin anneye tevdiine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının iddialarının asılsız olduğunu, ailesinin sürekli evliliğe müdahale ettiğini, erkeğin hakaret edip tehditlerde bulunduğunu, sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığını, müvekkilini sürekli olarak aşağıladığını belirterek davanın reddini savunmuş, aksi halde aylık 1.000,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, aylık 1.000.00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, 50.000.00 TL maddî, 100.000.00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davalının psikolojik olarak rahatsızlığını evlilik birliği kurulmadan önce davalıdan gizlediği, davalının davacının ailesine ortak çocuğu sevdirmek ve göstermek istemediği ve çocuğa alınan hediyeleri kullanmak istemediği, erkeğin ise ailesinin tarafların evliliğine müdahale etmesi ve davacının da bu duruma sessiz kaldığı, başka bir bayanın davalıyı arayarak davacıdan çocuk aldırdığını söylemesine davalı kadının katlanmasının beklenemeyeceği, tarafların karşılıklı duygusal şiddet uyguladığı, erkeğin güven sarsıcı davranış içerisinde olduğu, bu suretle eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, uzman raporu ve çocuğun yaşı dikkate alınarak velâyetin anneye tevdiine, boşanmakla yoksulluğa düşecek kadın yararına aylık 300.00 TL tedbir, 400.00 TL yoksulluk nafakasına, çocuk yararına aylık 400.00 TL tedbir, 500.00 TL iştirak nafakasına, koşulları oluşmadığından kadının tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

1.Davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur tespiti, velâyet, kişisel ilişki, yoksulluk nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

2.Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; davanın kabulü, kusur tespiti, nafakaların miktarı, reddedilen tazminatlar, üç yaşından sonra yatılı kişisel ilişki tesisi yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile adı-sanı bilinmeyen bir kadının davalı kadını arayarak davacı erkekten çocuk aldırdığını söylemesinin, erkeğin bu eylemi gerçekleştirdiğine dair ispat sayılamayacağı, erkeğe güven sarsıcı davranış olarak yüklenemeyeceği, bu kusurlu davranışın erkeğin kusurlarından çıkartılması gerektiği, mahkemece belirlenen diğer kusurların sabit olduğu ve bu kusur belirlemesine göre tarafların eşit kusurlu olduğu, çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakasının az olduğu, tarafların ekonomik ve sosyal durumları, kusur durumları, evlilikte geçen süre göz önünde tutulduğunda, hakkaniyet ilkesi çerçevesinde yoksulluk nafakasının sürekli değil toplu olarak verilmesinin uygun olacağı gerekçesiyle erkeğin kusur tespitine, yoksulluk nafakasına; kadının iştirak nafakası ve yoksulluk nafakası miktarına yönelik istinaf başvurusunun kabulüne, kusur gerekçesinin düzeltilmesine, çocuk yararına aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 750,00 TL'den iki yıllık toptan 18.000,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, reddedilen tazminatlar, iştirak nafakasının miktarı, toptan yoksulluk nafakası ödenmesi ve miktarı, yatılı kişisel ilişki tesisi yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkeğin davasının kabulünün doğru olup olmadığı, kadının tazminat taleplerinin reddinin, toptan yoksulluk nafakası takdirinin isabetli olup olmadığı, nafakaların miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanunun 2 inci, 4 üncü, 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 175 inci, 176 ncı, 182 nci, 330 uncu, 331 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.

2.Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre velâyeti anneye verilen ortak çocuk yararına takdir edilen iştirak nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanunun " hakkaniyet ilkesi" ile ilgili dördüncü maddesi de dikkate alınarak daha uygun miktarda nafakaya hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm tesisi usûl ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

3. Tarafların gerçekleşen sosyal ve ekonomik durumlarına, nafakanın niteliğine, günün ekonomik koşullarına göre, kadın yararına takdir edilen toptan yoksulluk nafakası azdır. Mahkemece 4721 sayılı Kanun'un "hakkaniyet ilkesi" ile ilgili 4 üncü maddesinin de dikkate alınarak daha uygun miktarda toptan yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerekir. Bu yön gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması usul ve kanuna aykırı olup bozmayı gerektirmiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

1.Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının kadın yararına hükmedilen toptan yoksulluk nafakasının miktarı ve çocuk yararına hükmedilen iştirak nafakasının miktarı yönünden BOZULMASINA,

2.Davalı kadının sair temyiz itirazlarının reddi ile temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozma kapsamı dışında kalan temyize konu bölümlerinin 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Peşin alınan temyiz karar harcının istek halinde temyiz edene iadesine,

Dosyanın Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliği ile karar verildi.