Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5517 E. 2024/4215 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Boşanma davasında tarafların kusur oranlarının belirlenmesi, nafaka ve tazminat taleplerinin hukuka uygunluğu.

Gerekçe ve Sonuç: Bölge Adliye Mahkemesi kararının, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek onanmıştır.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : Sakarya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/540 E., 2023/654 K.

KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma

İLK DERECE MAHKEMESİ : Düzce 1. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/492 E., 2022/21 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun .kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekilleri tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı erkek vekili dava dilekçesinde; erkeğin bir önceki evliliğinden fiziksel engelli bir çocuğunun bulunduğunu, erkeğin serbest meslek ile uğraştığını, bu sebeple akşam eve geç geldiği zamanlarda kadın tarafından eve alınmadığını, kadının aşırı kıskanç olduğunu, kıskançlığı nedeniyle erkeğin telefonuna ses kaydedici program yükleyip konuşmalarını dinlediğini, kadının erkeğe "sen adam değilsin, pezevenklik yapıyorsun, Allah belanı versin, şerefsiz" şeklinde hakaret ettiğini,kadının evlilik sürecinde yaşanan bu tartışmalar esnasında tabakları kırıp döktüğünü, kadının evin işlerini yerine getirmediğini, aile bütçesini sarsacak derecede savurganlık yaptığını, erkeğin önceki evliliğinden olan fiziksel engelli çocuğunun annesinin velâyetinde bulunduğunu, babasına kalmaya geldiği zamanlarda kadın tarafından eve alınmadığını, rencide edici hakaretlere maruz kaldığını belirterek davanın kabulü ile 4721 sayılı Türk Medeni Kanun'un (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, yasal faizi ile birlikte 10.000,00 TL maddi, 10.000,00 TL manevi tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı kadın vekili cevap dilekçesinde; taraflar arasındaki sorunun yaklaşık 2 ay öncesinde müvekkilinin anne ve babasının yaklaşık 1 hafta tarafların evinde misafir kalmasıyla başladığını, erkeğin duyduğu huzursuzluğu iletmese de hissettirdiğini, erkeğin bu süreçte önceleri yatak odasına gelmemeye başladığını, sabah erken saatlerde evden çıkıp gece çok geç saatlerde gelmeye başladığını, kadınla hiç konuşmamaya ve küs durmaya başladığını, bu durumu erkeğe sorduğunda "ben senden boşanmak istiyorum, seni bu evde istemiyorum, evi boşalt" dediğini, kadın evi boşaltmayınca akrabalarını eve getirerek zorla kadını evden çıkarmaya çalıştığını, akrabalarının kadını tartakladığını, erkeğin kadına "or...u, köpek, şeytan, si.. olup git evden, senin p..çlerine bakamam" dediğini, roman dilinde o..pu anlamına gelen gindif, sinkaf anlamına gelen hakaretler ettiğini, erkeğin önceki evlilikten olan çocuğunun kadına "ananı sinkaf ederim, a..nı sinkaf ederim, evimizden çık" diye hakaret ettiğini belirterek davanın reddine, boşanmaya karar verilmesi halinde kadın yararına 250.000,00 TL maddi, 250.000,00 TL manevi tazminata, aylık 2.000,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının erkeğin ilk evliliğinden olan çocuğunu istemediği, babasıyla görüşmesine karşı çıktığı, erkeğin telefon numarasının bile çocukta olmadığı, kadının verilmesini istemediği, bu hususta aile bireylerini tembihlediği, baba oğulun bir araya gelip vakit geçirmelerini istemediği, ona harçlık verilirse dahi olay çıkardığı, erkeğin kardeşlerinin de eve gelmesini istemediği, çalışmadığı halde evde temizlik, yemek yapmadığı, erkeğe " boynuzlu, gavat" dediği, kıskançlıklarının olduğu, erkeği başka kadınlardan kıskandığı, erkeği eve almadığı zamanlarda erkeğin camdan eve girmek durumunda kaldığı; erkeğin ise kadının ailesinin evlerinde misafir kalması sebebiyle de erkeğin bunu istemediği, aralarının bozulduğu, kadının ablası Melek'e kadın hakkında " a... koyduğumun gındıfini istemiyorum" dediği, gındif kelimesinin roman dilinde orospu anlamına geldiğinin tanık tarafından ifade edildiği, kadının ağır erkeğin az kusurlu olduğu gerekçesiyle asıl ve karşı davanın kabulü ile 4721 sayılı Kanun'un 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca tarafların boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, erkek yararına yasal faizi ile birlikte 5.000,00 TL maddi, 3.000,00 TL manevi tazminata, kadının yoksulluk nafakası ve tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin kusurlu olduğunu, kadının kusurunun bulunmadığını, hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiğini, lehe tazminata ve nafakaya hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, hükmedilen tazminatlar, reddedilen yoksulluk nafakası ve tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesi istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadına kusur olarak yüklenen kıskançlık ve erkeği eve almama nedeniyle erkeği eve camdan girmek durumunda kalmasına yönelik iddiaların, erkek tarafından ispat edilemediği, toplanan delillerden, erkeğin aile fertlerini istemeyen, erkeğe hakaret eden, temizlik ve yemek gibi ev işleriyle yeterince ilgilenmeyen kadın ile kadının aile fertlerini istemeyen, kadına hakaret edip istemediğini söyleyen erkeğin boşanmaya neden olan olaylarda eşit kusurlu oldukları, eşit kusur nedeniyle erkek yararına hükmedilen tazminatların kaldırılması gerektiği, kadının boşanmayla yoksulluğa düşeceği anlaşıldığından yoksulluk nafakasına hükmedilmesi gerektiği gerekçesiyle kadının kusur tespitine yönelik istinaf taleplerinin kabulüne, boşanmaya sebep olan olaylarda tarafların eşit kusurlu olduklarının tespitine, kararın hüküm kısmının ilgili bentlerinin kaldırılmasına, yerlerine yeniden hüküm kurulmasına, kadın yararına aylık 1.000,00 TL yoksulluk nafakasına, erkeğin tazminat taleplerinin reddine, kadının sair istinaf taleplerinin esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

1.Davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle;eşit kusur tespitinin hatalı olduğunu, kadının kusurlarının ispatlandığını, kadının tam kusurlu olduğunu, erkeğin tazminat taleplerinin kabulü gerektiğini, kadının sigortasız olarak çalıştığını, bu nedenle nafakanın kaldırılması gerektiğini belirterek kusur belirlemesi, hükmedilen tedbir ve yoksulluk nafakası ile reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

2.Davalı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; davanın reddi gerektiğini, kadının kusurunun bulunmadığını, erkeğin tanığı Süzer ile kadın arasında husumet bulunduğundan beyanlarına itibar edilmemesi gerektiğini, kadın yararına tazminatlara hükmedilmesi gerektiğini belirterek davanın kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, kadın yararına nafaka verilmesi şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği, şartları var ise miktarlarının dosya kapsamı ve hakkaniyete uygun olup olmadığı, tarafların tazminat taleplerinin reddi kararının yerinde olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu maddesi,174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddesi, 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edenlere yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,04.06.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.