"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Van Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/79 E., 2023/534 K.
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Van 1. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/647 E., 2022/825 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince açılan boşanma davası ve fer'îlerinin reddine karar verilmiştir.
Kararın davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince davanın istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın dava ve cevaba cevap dilekçesinde özetle; evliliğin son yıllarında erkeğin kadına yönelik hakaret, tehdit, fiziksel ve psikolojik şiddet uygulama gibi eylemlerinin gerçekleşmeye başladığını, kadın okumadan adına vekaletname çıkarttığını, aldığı bu iş yerini kadın adına kaydettirildiğini ve işlettiği bu işyerinde bankalara, şahıslara, Maliye Hazinesine binlerce TL borç çıkmasına sebebiyet verdiğini, bu olaylardan sonra başka ile taşındıklarını, erkeğe kazancını vermediği için kadına fiziksel şiddet uygulayıp, sinkaflı küfürler savurduğunu, erkeğin kadını aldattığını ve tehdit ettiğini, kadını evden kovduğunu, kadının tehdit yüzünden evine dönmek zorunda kaldığını, erkeğin ailesinin kadına ve ailesine saldırıp hakaret ve tehdit ettiklerini, erkeğin her akşam dışarı çıktığını, çantasında bir ev kiraladığına ilişkin kira sözleşmesi gördüğünü, erkeğin telefonunu incelediğinde erkeklerle mesajlaşmış olduğunu, kadınlarla ve erkeklerle cinsel ilişkiye girdiğine ilişkin fotoğrafları ve video kayıtlarının olduğunu gördüğünü, flash bellek sunulduğunu, erkeğin biseksüel kişiliğe sahip olduğunu, sorduğunda erkek darp edildiğini, kadının ailesinin yanına döndüğünü iddia ederek, evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeni ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin anneye verilmesine, kadın için aylık 500,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, çocuk için aylık 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, yasal faizi ile 30.000,00 TL maddî ve 40.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili cevap ve ikinci cevap dilekçesinde özetle; iddiaların doğru olmadığını, şirketin yaptığı işler sebebiyle erkek tarafından inşaa edilmiş itibar ve kredi notu kullanılarak kadın tarafından erkekten habersiz kredi çekildiğini, erkeğin işlerinin iyice bozulduğunu, Antalya iline taşınmak zorunda kaldığını, davacı yanın sunmuş olduğu usb bellekteki görüntülerden cinsel içerikli olanlar ile renkli hapların gerçeği yansıtmadığını, iş bu görüntülerin herhangi bir kişinin herhangi bir yerden herhangi bir telefonda oluşturulup dosyada bulunduğu şekliyle delil yaratabildiğini, önceden yaşanan tartışmanın akabinde davacı eşin darp raporu aldığını, bahsedilen kira sözleşmesinden davacı eşin de haberinin olduğunu, çocuğun okul kaydının değiştirilebilmesinde kullanılmak üzere bir ev hakkında kira sözleşmesi düzenlendiğini, kaldı ki evi terk edenin sürekli davacı taraf olmakla birlikte defalarca da geri dönüp geldiğini iddia ederek, tüm bu sebeplerle boşanma davasının ve fer'îlerine yönelik olarak tüm taleplerin reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
1.Van 1. Aile Mahkemesinin 17.12.2019 tarihli ve 2019/71 Esas, 2019/1199 Karar sayılı kararı ile, "Mahkemenin yetkisizliği sebebiyle davanın usulden reddine, kararın kesinleşmesinden itibaren süresi içinde başvurulması halinde dava dosyasının yetkili ve görevli Nöbetçi Antalya Aile Mahkemesi'ne gönderilmesine'' karar verilmiş, karar istinaf edilmeksizin kesinleşmiştir. Antalya 11. Aile Mahkemesinin 14.02.2020 tarihli ve 2020/105 Esas, 2020/198 Karar sayılı kararı ile, "Mahkemenin karşı yetkisizliğine, Van Nöbetçi Aile Mahkemesi'nin yetkili olduğunun tespitine, kararın istinaf edilmeksizin kesinleşmesi halinde yetkili mahkemenin tespiti için mahkemelerin farklı bölge adliye mahkemeleri yargı çevresinde olması nedeniyle dosyanın res'en ilgili Yargıtay Hukuk Dairesine gönderilmesine'' karar verilmiştir. Yargıtay 5.Hukuk Dairesi'nin 02.11.2020 tarih, 2020/5869 E.-2020/9000 K. Sayılı kararı ile ''Van 1. Aile Mahkemesinin yargı yeri olarak belirlenmesine'' karar verilmiştir. Dosyanın Van 1. Aile Mahkemes'ine gönderilmesi üzerine yargılamaya devam edilmiştir.
2.İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile davacı tanıklarının beyanlarından taraflar arasında bir takım geçimsizlik olaylarının bulunduğu ancak bu olayların davacının 18.10.2022 tarihli celsede imzalı beyanı ile 2017 yılından önce gerçekleştiği, tanık B.'ün şahit olduğu olayların da o tarihten önce gerçekleştiği; tarafların bir dönem ayrı yaşadıkları, Şubat 2018 tarihinde tekrar birlikte yaşamaya başladıkları bu nedenle Şubat 2018 öncesi olduğu iddia edilen vakıaların bu dönemde evliliği devam ettirme kararları nedeniyle davacının davalıyı affettiği yada en azından davalının hareketlerini hoşgörü ile karşıladığı görülmekle bu geçimsizliğe ilişkin iddialar hükme esas alınmadığı, davacının son barışma (Şubat 2018) tarihinden sonra davalının cebinden kira sözleşmesi ve telefonundan cinsel içerikli yazışmalar görmesi, bu hususu davalıya ilettiğinde darp edildiğine ilişkin iddialarında; dosyaya sunulan darp raporunun da, 2017 tarihli olması nedeniyle af kapsamında kaldığı anlaşıldığından hükme esas alınmadığı, dosyaya flash bellek ile davacı tarafından sunulan kira sözleşmesi, telefondaki fotoğraf albümündeki bir kısım fotoğrafları gösteren ekran fotoğrafı ve Whatsapp konuşmalarına ait ekran fotoğrafların değerlendirilmesinde ise; nasıl ve hangi koşullarda elde edildiği bilinmeyen mesajlaşma kayıtlarına ilişkin ekran fotoğraflarının davalı tarafından yapıldığına dair her türlü şüpheden uzak delil bulunmadığı, bu nedenle hukuka aykırı delil kabul edilerek hükme esas alınmamış olup; davacının bu iddialarını ispat edemediği kanaatinin oluştuğu, Şubat 2018'den sonra tarafların karı koca hayatına devam etmeleri ve barışmaları nedeniyle; davacının davalıyı affettiği yada en azından davalının hareketlerini hoşgörü ile karşıladığı, sonraki ayrılık için dayanılan kusura ilişkin iddiaların da ispatlanamadığı görülmekle, dava dilekçesinde dayanılan kusur durumlarının erkek eşe kusur olarak yüklenemeyeceği gerekçesi ile açılan boşanma davasının ve fer'îlerinin reddine, kadın ve çocuk için taktir edilen ayrı ayrı 200,00'er TL tedbir nafakalarının karar kesinleşinceye kadar davalıdan alınarak davacıya verilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; belirterek, kusur belirlemesi. boşanma davasının ve fer'îlerinin reddi yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1)inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı kadın vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur belirlemesi, boşanma davasının ve fer'îlerinin reddi yönünden temyiz başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamında imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, erkekten kaynaklanan kusurlu bir davranışın gerçekleşip gerçekleşmediği, boşanma davası ve fer'îlerinin reddine karar verilmesinin usul ve yasaya uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri; 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun'un) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 175 inci maddesi,182 nci, 323 üncü, 324 üncü, 327 inci ve 329, 330 uncu maddesi, 336 ncı maddesi. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun (6098 sayılı Kanun) 50 nci ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı kadın vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebi ile başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,07.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.