"İçtihat Metni"
İNCELENEN KARARIN
MAHKEMESİ : Kayseri Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/914 E., 2023/911 K.
DAVA TARİHİ : 27.04.2020-30.03.2021
KARAR : İstinaf başvurusunun esastan reddi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Sivas 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/222 E., 2022/956 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve birleştirilen davanın kabulü ile boşanma ve fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın davacı-davalı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı-davalı kadın vekili dava ile birleştirilen davaya cevap dilekçelerinde; erkeğin, müvekkiline ve çocuklara karşı ilgisiz bir davrandığını, sürekli hakaret ettiğini, gurur ve onur kırıcı eylemlerde bulunduğunu, bir çok kez fiziksel şiddet uyguladığını, sokak ortasında öldüresiye dövdüğünü, araba ile çarpmaya ve ezmeye çalıştığını, tehdit ederek cinsel ilişkiye girdiğini, erkeğin iddialarını ve davasını kabul etmediklerini, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Ecem Melek'in velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
1.Davalı-davacı erkek vekili davaya cevap vermemiştir.
2.Davalı-davacı erkek vekili birleştirilen dava ve cevaba cevap dilekçelerinde; kadının, zamanla müvekkilini, ortak evi, eşyaları beğenmemeye başladığını, müvekkilinden tiksindiği şeklinde rencide edici sözler söylediğini, kadının ailesi ile hocalara gittiğini ve müvekkiline bu hususta baskı yaptığını, psikolojik ve duygusal şiddet uyguladığını, eve geç gelmeye başladığını ve sebebini sorulduğunda da "sanane" şeklinde söyledğini, müvekkilinin ekonomik gücünün yetmeyeceği isteklerde bulunduğunu, müvekkiline "seni sevmiyorum, beni boşamanı istiyorum" şeklinde söylediğini, sosyal medya hesapları üzerinden canlı yayınlar yaptığını ve oynadığı videoyu yüklediğini, videonun altına cinsel içerikli yorumlar yapıldığını, evlilik birliğinin temelinden sarsıldığını beyanla davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına, ortak çocuk Ecem Melek'in velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk lehine 500,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî ve 100.000,00 TL manevî tazminata, kadının davasının reddine karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; erkeğin, kadına hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı, kadının ise büyü, muska ve hoca işleriyle uğraştığı, dışarıda çok fazla zaman geçirdiği, Tik-Tok isimli sosyal medya platformunda uygunsuz videolar paylaştığı, oturduğu evi ve eşinin verdiği parayı beğenmediğinin anlaşıldığı, tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesi ile asıl ve birleştirilen davanın kabulüne, Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası gereğince tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, çocuk lehine aylık 600,00 TL tedbir ve iştirak nafakasına, kadın lehine aylık 600,00 TL tedbir ve yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat taleplerinin ayrı ayrı reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarları, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; İlk Derece Mahkemesince davanın esasıyla ilgili hükme etki edecek tüm delillerin toplanıp değerlendirildiği, usuli işlemlerin kanununa uygun olarak yerine getirildiği, kanunun olaya uygulanmasında ve gerekçede hata edilmediği, kusura ilişkin yapılan değerlendirmede taraflara yüklenen kusurların doğru olduğu, kusurların gerçekleşme zamanı, şekli ve yoğunluğu dikkate alındığında tarafların eşit kusurlu oldukları, tarafların eşit kusurlu hareketleri sebebiyle evlilik birliğinin temelinden sarsıldığının sabit olduğu, asıl davanın ve birleşen davanın ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmesinde isabetsizlik bulunmadığı, boşanma davasının açıldığı günden, boşanma hükmünün kesinleştiği tarihe kadar kadın ve ortak çocuk lehine, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, çocuk ve kadının ihtiyaçları ile hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen tedbir nafakaların miktarlarında, tarafların tespit edilen sosyal ve ekonomik durumları, nafakanın niteliği, günün ekonomik koşulları, kadının ve çocuğun zorunlu ihtiyaçları ve hakkaniyet ilkesi birlikte değerlendirildiğinde hükmedilen yoksulluk ve iştirak nafakasının miktarında her hangi bir isabetsizlik bulunmadığı, kadının boşanmaya sebep olan olaylarda eşit kusurlu olması nedeniyle maddî ve manevî tazminat taleplerinin reddine karar verilmesinin yerinde olduğu, İlk Derece Mahkemesi kararının usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile davacı-davalı kadın vekilinin istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı-davalı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davacı-davalı kadın vekili, kararın usul ve kanuna aykırı bulunduğunu beyanla; kusur belirlemesi, ortak çocuk lehine hükmedilen iştirak nafakası ile kadın lehine hükmedilen yoksulluk nafakası miktarları, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davasında kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, ortak çocuk lehine hükmedilen tedbir ve iştirak nafakası ile davacı kadın lehine tedbir ve yoksulluk nafakası miktarlarının uygun olup olmadığı, kadının reddedilen maddî ve manevî tazminat talepleri noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
4721 sayılı Kanun'un 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 175 inci, 182 nci, 327 nci, 328 inci ve 330 uncu maddeleri; 6100 sayılı Kanun'un 190 ıncı maddesi, 194 üncü maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 inci ve 371 inci maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı-davalı kadın vekili tarafından temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
27.03.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.