"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/1357 E., 2023/558 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Afşin 2. Asliye Hukuk (Aile) Mahkemesi
SAYISI : 2020/272 E., 2022/54 K.
Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına karar verilmiştir.
Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen esastan reddi ve kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi hükmünün ilgili bölümlerini kaldırılarak kaldırılan yönden yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; davalı erkeğin davcı kadına baskı yaptığını, maaşını aldığını, ihtiyaçlarını karşılamadığını, soğuk davrandığını, hamilelik döneminde ilgilenmediğini, hizmetçi gibi kullandığını, sürekli elinde telefon olduğunu, ailesinin kadına muska yaptığını, kendisine iftira attığını, küfür edip şiddet uyguladığını, telefonunu alıp eve kitlediğini, normal doğum yapması için zorladığını, çocuk doğduktan sonra da çocukla ilgilenmediğini, ihtiyaçları karşılamadığını, çocuğa şiddet uyguladığını, Afşin`e taşınma planı yaparken sonradan vazgeçtiğini, babasının küfür edip kovduğunu belirterek tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, aylık 500,00 TL tedbir-iştirak nafakasının, aylık 1.000,00 TL tedbir-yoksulluk nafakasının 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, ziynetlerin aynen iadesine, olmadığı takdirde faizi ile bedelinin iadesine karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı erkek vekili süresinde verdiği cevap dilekçesinde özetle; davacı kadının iddialarının doğru olmadığını, davacı kadının babasının evliliğe müdahale ettiğini, Afşin`e gelmesi için baskı yaptığını, eşyalarını poşete koyduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının özellikle doğumdan sonraki süreçte davacı ve ortak çocukla ilgilenmediği, evin ve davacının ihtiyaçlarını karşılamadığı, davacının ailesinin davacıya para gönderdiği, davalının ortak çocuğa da kimi zaman şiddet uyguladığı, davalının eve geç geldiği, Afşin'e taşınmaları konusunda anlaşmaya varıldığı, ancak davalının sonradan vazgeçtiği, davacıyı babasının evinde bıraktığı, eşini almadan Akçakale'ye döndüğü, uzun bir süre arayıp sormadığı, davacı bir kısım kişisel eşyalarını almaya gittiğinde davalının babasının davacıya hakaret ettiği ve davalının buna sessiz kaldığı, davalının davacının telefonunu almak, bir süre geri verememek suretiyle davacıya müdahale ettiği, davacı ile evlilikleri için olmuyorsa olmuyor diyerek ayrılık iradesini ortaya koyduğu, buna göre davalının kusurlu davranışlarının olduğu, evlilik birliğinin sonlanmasında davalının tam kusurlu, davacının ise atfı kabil kusurunun bulunmadığı gerekçesi ile davanın kabulü ile tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması sebebi ile boşanmalarına, sosyal inceleme raporları ve ortak çocuğun içerisinde bulunduğu yaş dönemi nedeniyle ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesine, baba ile kişisel ilişki kurulmasına, ortak çocuk için verilen 400,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesinden aylık 500,00 TL iştirak nafakasının davalıdan alınarak velâyeten davacıya ödenmesine, davalı kadının çalışmadığı, geliri olmadığı gerekçesi ile davacı kadın için verilen 600,00 TL tedbir nafakasının kararın kesinleşmesine kadar devamına, kararın kesinleşmesinden aylık 750,00 TL yoksulluk nafakasının davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, boşanmaya sebep olan olaylarda davalı erkeğin tam kusurlu olduğu, boşanmaya sebep olan olaylar aynı zamanda kadının kişilik haklarına saldırı niteliğinde olduğu gerekçesi ile davacı kadın için 30.000,00 TL maddî, 20.000,00 TL manevî tazminat takdiri ile davalıdan alınarak davacıya ödenmesine, davacının alacak talebi yönünden davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı erkek vekili, davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının İlk Derece Mahkemesince kabul edilen kusurlarının gerçekleştiği, boşanmaya neden olan olaylarda davalının tam kusurlu olduğu, davacı kadının ise ispatlanmış kusurunun bulunmadığı, gerçekleşen kusur durumuna göre, İlk Derece Mahkemesinin tarafların boşanmalarına dair kararının doğru olduğu, delillerin değerlendirilmesinde, kanunun olaya uygulanmasında, gerekçede ve kusur belirlemesinde hata edilmediği, tarafların boşanmaya neden olan olaylardaki kusur dereceleri, evlilik süresi, tespit edilen ekonomik ve sosyal durumları, paranın alım gücü, kişilik haklarına yapılan saldırı, nafakanın niteliğine ve günün ekonomik koşullarına göre, İlk Derece Mahkemesince davacı lehine takdir edilen maddî-manevî tazminat miktarları ile davalı kadın lehine takdir edilen tedbir nafakasına ilişkin miktarların makul olduğu, ortak çocuğun yaşı, uzman raporu kapsamı, uzman görüşü, çocuğun üstün yararı gereğince velâyetin anneye verilmesine ilişkin kararın doğru olduğu, davacı kadının 05.02.2023 tarihi itbari ile çalıştığı, aylık gelirinin 10.008.00 TL olduğu, davalı erkeğin ise aylık gelirinin 1.500.00 TL- 2.000.00 TL olduğu, 650.00 TL kira ödediği, 1 adet 2000 model aracının bulunduğu, bu durumda davacı kadının gelirinin davalıya oranla daha fazla olduğu, boşanmakla yoksulluğa düşmeyeceği gerekçesi ile davalının yoksulluk nafakasına yönelik istinaf isteminin kabulüne, İlk Derece Mahkemesi kararının yoksulluk nafakasına ilişkin kısmının kaldırılmasına, yeniden hüküm kurularak davacı kadının yoksulluk nafakası talebinin reddine, davalının yoksulluk nafakası dışındaki isitinaf istemlerinin esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı erkek vekili; davanın tüm talepler yönünden reddine karar verilmesi gerektiğini belirterek hükmün tamamı yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, davacı kadın tarafından açılan boşanma davasında taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, boşanma davasının kabulünün doğru olup olmadığı, davacı kadın yararına maddî ve manevî tazminat koşullarının oluşup oluşmadığı, ortak çocuğun velâyetinin anneye verilmesinin doğru olup olmadığı ve kişisel ilişki süresinin yeterli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri, 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu’nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası, 174 üncü maddesi, 323 üncü maddesi, 336 ncı maddesi.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.