"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/426 E., 2023/1075 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm tesisi
İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 5. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2020/308 E., 2021/807 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince her iki davanın kabulüne karar verilmiştir.
Kararın taraf vekilleri tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvuruların kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı karşı davacı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davacı karşı davalı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; erkeğin evlilikten önceki borçlarını müvekkilinden gizlediğini, erkeğin sürekli yeni bir borcunun ortaya çıktığını, evin kirasını, elektrik ve su faturası gibi ihtiyaçları davacı müvekkilinin ödediğini, erkeğin sürekli ''keşke evlenmeseydim, evlilik çok masraflı, ben evlilikten önce ne güzel yaşayıp gidiyordum'' gibi onur kırıcı cümleler söylediğini, müvekkilinin hamile iken ve sonrasında müvekkiline maddî ve manevî destekte bulunmadığını, erkeğin eşi ve çocuğu ile hiç ilgilenmediğini, ayrıca erkeğin DEIST inancına sahip olduğunu evlilik sonrası öğrendiğini ileri sürerek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin müvekkiline verilmesine, çocuk için aylık 1.000,00 TL iştirak nafakasına, müvekkili lehine 100.000,00 TL maddî 100.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı karşı davacı erkek vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde özetle; iddia edilen hususların doğru olmadığını, kadının çocukça davranışları ve agresif tavırları ile çıkardığı sorunlar nedeni ile müşterek hayatın çekilmez bir hal aldığını, ailesinin hakaret ve aşağılamalarına maruz kaldığını, sürekli ailesinin yanında kaldığını, cinsel birliktelikten kaçındığını, maddî olarak savurgan bir tutum sergilediğini, müvekkilinin eşine kırıldığı bir dönem annesi ile ilgili bir paylaşım yapması üzerine kadının sinirlenerek evi terk ettiğini, müvekkili hakkında uzaklaştırma kararı aldığını belirterek tarafların evlilik birliğinin sarsılması sebebiyle boşanmalarına, faizi ile 50.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlilik birliğindeki görevlerini yerine getirmediği, kadının da eşini azarlayarak kucağında bebek varken erkeğe çantasını fırlattığı, evlilik için gereken özeni göstermediği, tarafların eşit kusurlu olduğu gerekçesiyle tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, uzman raporu, çocuğun yaşı, kadının beyanı ve küçüğün anne ile kalıyor olması dikkate alınarak küçüğün velâyetinin anneye tevdiine, baba ile kişisel ilişki tesisine, tarafların ekonomik ve sosyal durumları , paranın alım gücü çocuğun yaşı ve giderleri dikkate alınarak küçük için takdir edilmiş bulunan 600,00TL tedbir, aylık 800,00 TL iştirak nafakasına, eşit kusur nedeniyle tarafların tazminat taleplerinin reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı taraf vekilleri istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1.Davacı karşı davalı kadın istinaf dilekçesinde özetle; erkeğin davasının kabulü, kusur tespiti ve reddedilen tazminatlar yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
2.Davalı karşı davacı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, reddedilen manevî tazminat ve iştirak nafakası yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile erkeğin evlilik birliği süresince evin giderlerine yeterince katılmadığı, evin kirasını ödemediği, eşi ve çocuğuyla yeterince ilgilenmeyerek birlik görevlerini ihmal ettiği; kadının ise başkalarının yanında eşine karşı agresif tavırlar sergilediği sabit olmakla, tespit edilen kusurlara göre evlilik birliğinin sona ermesinde erkeğin ağır kusurlu; kadının ise erkeğe göre daha hafif kusurlu olduğu, kadının maddî tazminat talebinin kabulünün gerektiği, ayrıca kişisel ilişkinin de resen yapılan incelemede babalık duygularının tatmini ve annenin velâyet hakkını rahatça kullanmasını engellemeyecek şekilde tesis edilmesi gerektiği belirtilerek kadının kusur belirlemesine, maddî tazminata ilişkin istinaf başvurusu ile erkeğin kişisel ilişki süresine ilişkin istinaf başvurusunun kabulüne, kararın kusura ilişkin gerekçesinin belirtildiği şekilde düzeltilmesine, kadın yararına boşanma kararının kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte 25.000,00 TL maddî tazminata, velâyeti anneye verilen çocuk ile baba arasında her ayın 2. ve 4. hafta sonu Cumartesi saat 10.00’dan Pazar günü saat 18.00’e kadar, Ramazan ve Kurban bayramlarının 2.günü sabah saat 10.00’dan 3.günü akşam 18.00’e kadar, her yıl öğrenciler için ön görülen yarı yıl tatilinin başlamasını takip eden ilk Pazartesi günü saat 10.00'dan aynı haftanın devam eden Pazar günü saat 18.00'a kadar ve her yıl Temmuz ayının 1. günü saat 10.00'dan Temmuz ayının 31. günü saat 18.00'e kadar çocuğun baba yanında kalacak şekilde kişisel ilişki tesisine, kadının manevî tazminat, erkeğin manevî tazminat taleplerinin koşulları oluşmadığından ayrı ayrı reddine, tarafların sair istinaf başvurularının ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı karşı davacı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı karşı davacı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının usul ve kanuna aykırı bulunduğunu ileri sürerek; kadının davasının kabulü, kusur tespiti, kadın lehine hükmedilen maddî tazminat, erkeğin reddedilen manevî tazminat ve iştirak nafakasının miktarı yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, tarafların karşılıklı açtığı evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; taraflar arasında ortak hayatı temelinden sarsacak ve birliğin devamına imkân vermeyecek derecede erkekten kaynaklanan geçimsizlik bulunup bulunmadığı, kadının davasının kabulünün, kadın yararına maddî tazminat takdiri ile erkeğin manevî tazminat talebinin reddinin isabetli olup olmadığı, iştirak nafakası miktarının hakkaniyete ve dosya kapsamına uygun olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun 4 üncü ve 6 ncı maddeleri, 166 ıncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü, 182 nci, 330 uncu ve 331 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı- karşı davacı erkek vekilince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.