"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2022/294 E., 2023/1167 K.
KARAR : Başvurunun kısmen kabulü ile yeniden esas hakkında hüküm kurma
İLK DERECE MAHKEMESİ : Isparta 2. Aile Mahkemesi
SAYISI : 2019/526 E., 2021/509 K.
Taraflar arasındaki boşanma ve bağımsız tedbir nafakası davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl davanın kabulüne, birleşen davanın reddine karar verilmiştir.
Kararın davalı-davacı kadın vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılarak yeniden esas hakkında hüküm kurulmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
1.Davacı-davalı erkek vekili; kadının yer ve zaman tanımaksızın hakaret ettiğini, birlik görevlerini yerine getirmediğini, cep telefonu ile uğraşarak sadakatsiz ve güven sarsıcı davrandığını, en son çıkan tartışmada ailesiyle birlikte şiddet uyguladığını, bir çok kere intihara teşebbüs ettiğini belirterek evlilik birliğinin sarsılması hukuki nedenine dayalı olarak boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilerek, 30.000,00 TL maddî ve 30.000,00 TL manevî tazminata karar verilmesini talep etmiştir.
2.Davacı-davalı erkek birleşen nafaka davasına süresinde cevap vermemiştir.
II. CEVAP
1.Davacı-davalı kadın boşanma davasına cevap vermemiştir.
2.Davalı-davacı kadın birleşen bağımsız tedbir nafakası davasında; erkeğin fiziksel ve psikolojik şiddet uyguladığını, erkeğin birlik görevlerini yerine getirmediğini ve evi terk ettiğini belirterek çocuk ... için dava tarihinden itibaren geçerli olmak üzere aylık 1.000,00 TL tedbir nafakası ile erkeğin adına kayıtlı araç üzerindeki tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına karar verilmesi talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının hakaret ettiği, fiziksel şiddet uyguladığı ve cep telefonuyla çok fazla vakit geçirdiği vakıalarının ispatlandığı, evlilik birliğinin temelinden sarsılmasına neden olan olaylarda kadının tam kusurlu olduğu, erkeğin kusurlu olduğunun ispatlanamadığı gerekçesiyle erkeğin davasının kabulüne, tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, erkek yararına 10.000,00 TL maddî, 10.000, 00 TL manevî tazminata, küçük çocuğunun yaşı itibariyle anne bakım ve ilgisine olan bağımlılığı gözetildiğinde velâyetin anneye tevdiine, küçük için aylık 400,00 TL tedbir, 500,00 TL iştirak nafakasına, 4721 sayılı Kanunun 195 inci ve 197 inci maddeleri oluşmadığından kadının tedbir nafakası talebinin reddine, tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin usulünce açılmış bir dava bulunmadığından karar verilmesine yer olmadığına karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; dava dilekçesinde tanık beyanı yerine taraf beyanı yazıldığı için tanıkların dinlenmemesinin hatalı olduğunu, darp raporunun dikkate alınmadığını belirterek davanın kabulü ile birleşen dava yönünden İlk Derece Mahkemesi kararının kaldırılarak talepleri doğrultusunda karar verilmesini istemiştir.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile kadının birleşen dava dilekçesinde tanık deliline dayanılmadığı anlaşılmakla aşamalarda kadın vekilinin bildirdiği tanıkların dinlenmemiş olmasında herhangi bir yanlışlık bulunmadığı belirtilerek ortak çocuk ...'nın anne yanında yaşamakta olduğunun gerek beyanlar ve gerekse ekonomik ve sosyal durum araştırmalarından anlaşılmasına rağmen çocuk için tedbir nafakası isteğinin reddine karar verilmesinin doğru olmadığı ayrıca tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin davanın geri alındığı ve bu beyanın erkek tarafından kabul edildiği dikkate alındığında 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 123 üncü maddesindeki düzenlemeler doğrultusunda davanın açılmamış sayılmasına karar vermek gerekirken yazılı şekilde karar verilmesinin de doğru olmadığı gerekçesiyle kadının istinaf başvurusunun kabulüne, birleşen davaya dair kararın kaldırılarak geri alınan tasarruf yetkisinin sınırlandırılmasına ilişkin davanın açılmamış sayılmasına, tarafların tespit olunan ekonomik ve sosyal durumları, ortak çocuğun yaşı ve ihtiyaçları ile günün ekonomik koşulları gözetilmek suretiyle ortak çocuk ... yararına birleşen dava tarihinden itibaren geçerli olmak, her ay ödenmek ve infazda tekerrüre yol açmamak üzere aylık 500,00 TL tedbir nafakasına, kadının sair istinaf başvurusunun ise esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf sebeplerini tekrar ederek erkeğin boşanma davasının kabulü, kusur tespiti, erkek lehine hükmedilen tazminatlar yönünden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, evlilik birliğinin temelinden sarsılması hukuki nedenine dayalı boşanma davasında; ortak hayatı temelinden sarsacak derecede ve birliğin devamına imkan vermeyecek nitelikte bir geçimsizlik bulunup bulunmadığı, geçimsizlik var ise kusurun kimden kaynaklandığı, davanın kabulü kararının ve erkek yararına maddî ve manevî tazminat takdirinin isabetli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun'un 129 uncu, 137 inci, 140 ıncı, 190 ıncı ve 194 üncü maddeleri, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 6 ıncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 174 üncü maddesi.
3. Değerlendirme
1.Tarafların iddia, savunma ve dayandıkları belgelere, uyuşmazlığın hukuki nitelendirilmesi ile uygulanması gereken hukuk kurallarına, dava şartlarına, yargılamaya hâkim olan ilkelere, ispat kurallarına ve temyiz olunan kararda belirtilen gerekçelere göre davalı-davacı kadın vekilinin aşağıdaki paragrafın kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiştir.
2.İlk Derece Mahkemesince davalı-davacı kadının tam kusurlu olduğu gerekçesiyle erkeğin davasının kabulüne karar verilmiş ise de; kadına yüklenen hakaret, sürekli cep telefonu ile uğraşma ve fiziksel şiddet vakıalarının gerçekleştiği, ne var ki, toplanan delillerden davacı-davalı erkeğin de kadına fiziksel şiddet uyguladığının sabit olduğu, bu itibarla, boşanma davasının kabulüne karar verilmesi doğru olmakla beraber, evlilik birliğinin sarsılmasına sebep olan olaylarda davacı-davalı erkeğin az, davalı-davacı kadının ağır kusurlu olduğu anlaşılmıştır.
Ne var ki bu yanlışlığın giderilmesi yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden, sonucu itibarıyla doğru bulunan İlk Derece Mahkemesi kararının boşanma davasına yönelik gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek onanması, 6100 sayılı Kanun’un 370 inci maddesinin dördüncü fıkrası hükmü gereğidir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
1.Davalı-davacı kadın vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine,
2.Temyiz olunan, Bölge Adliye Mahkemesi kararının asıl davaya yönelik esastan ret kararının ORTADAN KALDIRILMASINA, sonucu itibarıyla doğru olan İlk Derece Mahkemesi kararının kusura ilişkin gerekçesinin değiştirilerek ve düzeltilerek ONANMASINA,
İstek hâlinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edene iadesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,30.05.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.