Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5620 E. 2024/2263 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Taraflar arasındaki boşanma davasında kusur belirleme, velayet, nafaka ve tazminat miktarlarının tespiti uyuşmazlığı.

Gerekçe ve Sonuç: Yerel mahkeme kararının tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olduğu gözetilerek temyiz edilen Bölge Adliye Mahkemesi kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

...

MAHKEMESİ : Antalya Bölge Adliye Mahkemesi 2. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/86 E., 2023/1141 K.

DAVA TARİHİ : ...

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : Antalya 9. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2020/231 E., 2021/704 K.

Taraflar arasındaki boşanma davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.

Kararın davalı erkek vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı erkek vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı kadın vekili dava dilekçesinde özetle; tarafların 2013 yılında evlendiklerini ve bu evlilikten bir müşterek çocuklarının olduğunu, davalının tehlikeli davranışlarından dolayı davacının annesinin evine sığındığını, davalının davacıyı evden kovduğunu, davalının alkol probleminin olduğunu evlilik birliğinin artık sürdürülemeyeceğini, bu sebeplerle Tarafların boşanarak, müşterek çoğun velâyetini kendisine verilmesini, ortak çocuk lehine aylık 1000 TL nafaka ile kendi lehine 1000 TL yoksulluk nafakasına hükmedilmesi, ayrıca davacı lehine 50.000 TL maddî, 50.000 manevî tazminatın davalıdan alınarak davacıya verilmesi yönünde karar verilmesini talep ve dava etmiştir.

II. CEVAP

Davalı erkek cevap dilekçesinde özetle; davacının dava dilekçesi ile bulunduğu beyanların gerçekleri yansıtmadığını, davalının alkol probleminin olmadığını, davacıya şiddet uygulamadığı, davalının davacıyı evden kovmadığını, davacının kendi isteği ile Didime ailesinin yanına gittiğini, özetle davacının müşterek konutu kendi isteği ile terk ettiğini, bu sebeplerden dolayı davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalının davacıyı evden kovduğunun ve hakaret ettiğinin, davalının sürekli alkol kullandığının tanık beyanları ile ispatlandığı ve bu surette kusurlu olduğu kanaatine varılmış, davalının davacıya fiziksel şiddet uyguladığına dair tanık beyanlarının duyuma dayalı olduğu anlaşılmakla davalıya fiziksel şiddet hususunda kusur atfedilmemiş, davalının davacıya ait telefon hattını kapatmak suretiyle ekonomik şiddet uyguladığı kanaatine varılmış, müşterek konutun davalı tarafından değerinin çok altında satıldığına dair dosya kapsamına yansıyan delil bulunmaması sebebiyle davalıya kusur atfedilmemiş, davacının ise davalının kızına hakaret etmek ve davalının kızını istememek suretiyle kusurlu olduğunun ispatlandığı kanaatine varılmış, tüm delillerin değerlendirilmesi sonucu evlilik birliğinin temelden sarsılmasında davalının ağır kusurlu olduğu kanaatine varılarak davanın kabulüne, tarafların boşanmalarına, ortak çocuğun velayetinin davacı anneye verilmesine, velayeti anneye verilen çocuk ile baba arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk için dava tarihi itibariyle aylık 450,00 TL tedbir nafakası takdirine, kararın kesinleşmesine müteakip iştirak nafakası olarak devamına, davacı kadın yararına 10.000,00 TL maddî ve 15.000,00-TL manevî tazminatın davalı erkekten alınarak davacı kadına verilmesine, davacı kadının yoksulluk nafakası isteminin reddine, davacı kadın yararına 02.03.2021 tarihli ara karar ile 01.11.2020 tarihinden geçerli olmak kaydıyla hükmedilen aylık 300,00 TL tedbir nafakasının hüküm tarihi itibariyle kaldırılmasına karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili istinaf başvurusunda bulunmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davalı erkek vekili istinaf dilekçesinde özetle; kadının kabul edilen boşanma davası ve fer'ileri yönünden istinaf yoluna başvurmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, davalı erkek vekilinin istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı erkek vekili temyiz isteminde bulunmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek ve eksik inceleme yapıldığını iddia ederek; kusur belirlemesi, tazminatlar, velayet ve nafakalar yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, kusur belirlemesi, nafakalar, ortak çocuğun velâyeti ve tazminatlar noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Kanun 190 ıncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 4 üncü ve 6 ncı maddesi, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 üncü, 182 nci, 327 ve 328 inci maddelerinin birinci fıkraları, 330 uncu ve 336 ncı maddeleri. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 inci ve 51 inci maddeleri.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davalı erkek vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,

01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.

...