"İçtihat Metni"
...
MAHKEMESİ : Samsun Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/630 E., 2023/1184 K.
DAVA TARİHİ : ...
KARAR : Esastan ret
İLK DERECE MAHKEMESİ : Amasya Aile Mahkemesi
SAYISI : 2021/572 E., 2022/948 K.
Taraflar arasındaki karşılıklı açılan boşanma davalarından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince asıl ve karşı davanın kabulü ile tarafların boşanmalarına ve boşanmanın fer'îlerine karar verilmiştir.
Kararın taraf vekillerince istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı taraf vekillerince temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
Davalı-davacı erkek vekili dava dilekçesinde özetle, tarafların 16.11.2015 tarihinde evlendiklerini, bu evliliklerinden çocuklarının bulunmadığını, tarafların 15 gün kadar birlikte kaldıktan sonra fiilen ayrıldıklarını, davalının evlilik birliğinin gereklerine aykırı olan ve yasaları ihlal eden fiilleri geçen sürede tarafların tekrar bir araya gelmelerini engellediğini, davalının son olarak Amasya 1.Ağır Ceza Mahkemesinde görülen 2019/353 Esas sayılı kamu davasında "Uyuşturucu ve uyarıcı madde ticareti yapma veya sağlama" suçundan yargılandığını, 15 yıl hapis cezası aldığını, 30.000,00 TL adli para cezası ile cezalandırıldığını, bahsedilen ceza dosyasındaki davalının beyanında da kısmen kararın gerekçesine de yansıyan ve birlikte hareket ettiği diğer şahısların anlatımları ile de teyit edilen yaşam tarzı ve fiileri nedeniyle tarafların dört yılı aşkın süredir ayrı yaşadığını, davalının 4721 sayılı Türk Medeni Kanunun (4721 sayılı Kanun'un) 163 üncü maddesi kapsamındaki fiilleri nedeniyle müvekkilinin tekrar davacı ile bir araya gelmesi ve birlikte yaşamasının mümkün olmadığını, bu nedenlerle davanın kabulü ile tarafların boşanmalarını karar verilmesini talep etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap dilekçesinde özetle; davacının evliliklerinden yaklaşık bir sene sonra müvekkilini farklı bayanlarla ilişki yaşayarak aldattığını ve sadakat yükümlülüğünü ihlal ettiğini, müvekkilinin davacının başka bayanlarla olan ilişkilerini kendisine bayanların mesaj atıp aramaları sonucu öğrendiğini, davacının şuan halen birlikte olduğu isminin ... Y. olarak öğrendikleri bayanın kullandığı sosyal medya hesabından yapmış olduğu paylaşımında profilinde ... Ü. ile çekinmiş olduğu fotoğrafı aleni bir şeklide paylaşarak soyadının yanına da Ü. soyadını kullanarak birlikteliklerini paylaştığını, dilekçe ekinde sunulacak fotoğraflarda da bunun görüleceğini, ayrıca bir bayandan bir çocuğunun olduğunun öğrenildiğini, bu durumla ilgili de yine davacının çocukla çekilmiş fotoğraflarını dosyaya ibraz ettiklerini, davacının sadece ismini verdikleri bayanla değil farklı bayanlarla da birlikte olduğu müstehcen bir şekilde uygunsuz fotoğraflarının da bulunduğunu, bunları da mahkemeye sunacaklarını, müvekkilinin bir yıldır yargılanması sonucu cezaevinde bulunduğunu, kendisinin suç işleyip haysiyetsiz hayat sürdüğünü ileri süren davacının evlilik birliği içerisinde bayanlarla birlikte olarak ve müvekkilinin resimlerini ondan izinsiz çekerek onları yayınlayacağından bahisle tehditlerde bulunarak kendisinin de suç işlediğini ve yargılandığını, resimlerin ifşa edileceği tehdidi ile müvekkilinin Amasya Cumhuriyet Başsavcılığı'na tehdit, hakaret, özel hayatın gizliliğini ihlal suçlarından şikayetçi olduğunu, bununla ilgili yürütülen soruşturma ve mahkeme kararının dosya arasına celbini talep ettiklerini, müvekkilinin bu olaydan sonra davacı ile ayrı yaşamaya başladığını, uzaklaştırma kararı aldırdığını, müvekkilinin evlilik birliği içerisinde davacının isteği üzerine ... P. isimli şahısa senet imzalayarak kedisini borç altına soktuğunu, bu şahıstan davacının araba kiraladığını, senetleri müvekkiline imzalattırdığını, senet borcunu ödemediğini ve müvekkiline eşi yüzünden icra takibi başlatıldığını, müvekkilinin davacıyı tanıdığında kendisine güveneceğini düşürerek bir yuva kurduğunu, ancak eşinin sadakat yükümlülüğünü hiçbir şekilde yerine getirmediği gibi ona fiziksel ve ruhsal şiddet uyguladığını, boşanma davası açmak istediğinde onu tehdit ettiğini, buna müsaade etmediğini, bunun üzerine müvekkilinin davacıyla ayrı yaşamaya başladığını, son başına gelen talihsiz olayla da yargılanarak ceza aldığını, müvekkilinin hayatında hiç uyuşturucu madde kullanmadığını, eşinin bu diğer bayanlarla yaşadığı ilişkilerini davacını gerek onun telefonuna göndermesi gerekse diğer bayanların atmış olduğu mesajlardan öğrendiğini, davacının kullandığı ...** ** numaralı hattın telefon dökümlerinin dosya arasına getirilmesini talep ettiklerini, telefon dökümleri incelendiğinde evlilik birliğinde davacının diğer bayanlarla ilişkilerinin ortaya çıkacağını, bu evlilikte asıl mağduriyeti yaşayan müvekkilinin olduğunu, müvekkilinin hem ruhsal hem de madden çok yıpratıldığını, harcamadığı paraların borçlarının müvekkilinin üzerine kaldığını, farklı yerlerde davacının müvekkili adına borçlar yaptığını, şuanda da bu borçları ödeyemeyecek durumda olduğunu, dışarıda olmadığı için çalışamadığını, müvekkilinin yaşamış olduğu bu onur kırıcı olaylar neticesinde düşmüş olduğu durumun, kendisinin haberi dahi olmadan çekilen resimlerinin ifşa edileceğini söylemesi üzerine hep susmak zorunda kaldığını ve dayanamayarak şikayetçi olduğunu, bu nedenlerle açılan asıl davanın reddini, karşı davalarını kabulünü, tarafların boşanmalarını, müvekkili lehine 100.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini, dava tarihinden itibaren alık 1.000,00 TL tedbir nafakasına hükmedilmesini, karar kesinleştiğinde yoksulluk nafakası olarak devamına karar verilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; davalı kadının Amasya 1.Ağır Ceza Mahkemesinin 23/01/2020 tarih 2019/353 Esas-2020/62 Karar sayılı ilamı ile "Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti Yapma veya Sağlama" suçundan mahkumiyetine karar verilerek 15 yıl hapis ve 1500 gün adli para cezası ile cezalandırıldığı, hükmün kanun yolu incelemelerinden geçerek 05.0./2021 tarihinde kesinleştiği, suçun kasten işlenen kamunun sağlığına karşı suçlardan olduğu, bu itibarla küçük düşürücü suç niteliğinde olduğu, müddetnamesinin incelenmesinde hakederek tahliye tarihinin 06.06.2036 tarihi, koşullu salıverilme tarihinin 18.07.2032 tarihi olduğu, davalının uzun süreli hapis cezasına mahkum olması nedeni ile taraflar arasında ortak hayatın yeniden tesisinin mümkün olamayacağı ve bu durumun davacı koca için çekilmez hal olduğu, kadın tarafından evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle açılmış boşanma davası dosya kapsamında incelendiğinde; dinlenen tanık anlatımından davalı kocanın eşine şiddet uyguladığı, başkası ile cinsel ilişkiye girmek suretiyle eşlerin sadakat yükümlülüğüne aykırı davrandığı, eşi adına borçlar yaptığı, eşinin gizlice çıplak fotoğraflarını çekip akrabalarına göstermekle tehdit ettiği, son hususun Amasya 1. Asliye Ceza Mahkemesi 2017/566 Esas-2018/556 Karar Sayılı İlamı ile de sabit olduğu, tüm bu anlatılanlardan boşanmaya sebebiyet veren olaylarda davalı- karşı davacı kadının hafif kusurlu, davacı-karşı davalı kocanın ağır kusurlu olduğu kanaatiyle kadın ve koca tarafından açılan boşanma davalarının ayrı ayrı kabulü ile tarafların boşanmalarına kadın yararına aylık 700,00 TL tedbir nafakasının karar kesinleşinceye kadar devamına, kararın kesinleştiği tarihte 20.000,00 TL toptan yoksulluk nafakasının bir defa da ödenmek üzere davacı kadına verilmesine, kadın yararına 20.000,00TL manevî tazminata hükmedilmesine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince istinaf başvurusunda bulunulmuştur.
B. İstinaf Sebepleri
1-Davalı-davacı kadın vekili istinaf dilekçesinde özetle; kusur, yoksulluk nafakası ve manevî tazminat miktarı yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
2-Davacı- karşı davalı erkek vekili kusur belirlemesi, kabul edilen karşı dava ve fer'îleri yönlerinden istinaf yasa yoluna başvurmuştur.
C. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararı ile, kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesi ile istinaf başvurusunun 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 353 üncü maddesinin birinci fıkrasının (b) bendinin (1) inci alt bendi gereğince ayrı ayrı esastan reddine karar verilmiştir.
V. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde taraf vekillerince temyiz isteminde bulunulmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
1- Davalı-karşı davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, kusur, yoksulluk nafakası ile manevi tazminat miktarı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
2-Davacı-karşı davalı erkek vekili temyiz dilekçesinde özetle; istinaf dilekçesindeki kanun yolu itirazlarını tekrar ederek, karşı davanın kabulü, nafaka, maddî ve manevî tazminat, karşı davanın yasal süresi içinde açılmadığı yönlerinden kararın bozulmasını talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, karşılıklı açılan boşanma davalarında kadının davasının kabulünün ve kusur belirlemesinin yerinde olup olmadığı, kusur belirlemesine bağlı olarak kadın yararına tazminat ve kadın yararına nafaka verilmesinin şartalarının gerçekleşip gerçekleşmediği ile miktarları noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Kanun’un 190 nci ve 369 maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 nci maddeleri 4721 sayılı Kanun'un 4 ncü ve 6 ncı, maddesi, 163 üncü, 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası, 169 uncu, 174 , 175 inci ve 176 ncı maddesi; 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 nci ve 51 nci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Bölge adliye mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2. Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup taraf vekillerince temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VI. KARAR
Açıklanan sebeplerle;
Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,
Aşağıdaki yazılı temyiz harcının yatıranlara yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine karardan bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine,
01.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.
...
...
...