Logo

2. Hukuk Dairesi2023/5652 E. 2024/2722 K.

Yapay Zeka Özeti

Uyuşmazlık: Davalı banka lehine ipotek tesis edilen taşınmazın aile konutu olup olmadığı ve ipoteğin kaldırılıp kaldırılamayacağı hususunda ihtilaf bulunmaktadır.

Gerekçe ve Sonuç: Taşınmazın aile konutu vasfı taşımadığı ve davacının tanık listesini sunmayarak iddiasını ispatlayamadığı gözetilerek yerel mahkeme kararının onanmasına karar verilmiştir.

Karar Metni

"İçtihat Metni"

MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 38. Hukuk Dairesi

SAYISI : 2022/1176 E., 2023/411 K.

KARAR : Esastan ret

İLK DERECE MAHKEMESİ : İstanbul Anadolu 10. Aile Mahkemesi

SAYISI : 2019/216 E., 2022/566 K.

Taraflar arasındaki ipoteğin kaldırılması ve taşınmaza aile konutu şerhi konulması davasından dolayı yapılan yargılama sonunda İlk Derece Mahkemesince davanın reddine karar verilmiştir.

Kararın davacı vekili tarafından istinaf edilmesi üzerine, Bölge Adliye Mahkemesince başvurunun esastan reddine karar verilmiştir.

Bölge Adliye Mahkemesi kararı davacı vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:

I. DAVA

Davacı vekili dava dilekçesi ile; müvekkili ile davalı ...'nın evli olduklarını, davalı eş adına kayıtlı İstanbul ili, ... ilçesi, ... Mah. ... Sitesi içindeki taşınmazın sahibinin ... olduğunu, aile konutu olarak kullanıldığını, davalı bankanın müvekkilinin açık onayını ve yazılı muvafakatnamesini almaksızın tapuda eşine adına kayıt tarafların müşterek maliki olduğu taşınmazı davalı banka lehine ipotek tesis edildiğini, davalı banka her ne kadar kötü niyetli değil ise de basiretli bir tacir gibi davranmadığını, gayrimenkulun aile konutu olarak kullanıldığını bilebilecek durumda iken müvekkilinin muvafakatını almadan ipotek tesis ettiğinden ipoteğin fekkinin gerektiğini, açıklanan nedenlerle davanın kabulü ile davaya konu taşınmaza aile konutu şerhi konulmasına, banka lehine tesis edilen ipoteğin kaldırılmasına karar verilmesi talep olunmuştur.

II. CEVAP

Davalı banka sürede cevap vermemiş, beyan dilekçesi ile; nispi harca tabi davanın ipotekli taşınmaz maliki tarafından açılmadığını davacının açık rızasını taşıyan muvafakatnamenin mevcut olduğunu, taşınmazda aile konutu şerhi olup olmadığı hususunda bankanın araştırma yapması gerekmediğini, borçlunun da bu yönde bilgi verilmediğini, ipotek tesis tarihinin 02.07.2015 olduğunu, davaya konu taşınmaza davacının mernis kayıtlarında 29.01.2018 tarihinde yerleştiğinin sabit olduğunu belirterek davanın reddine karar verilmesini talep etmiştir.

III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI

İlk Derece Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; kaldırılması istenen 27.12.2018 tarih, 30754 yevmiye numaralı işlemin ipotek tesisine yönelik olmadığı, dayanak olan 02.07.2015 tarih, 16058 yevmiye numaralı ipoteğin ise taleple bağlılık ilkesi gereğince kaldırılmasının mümkün olmadığı, UYAP sorgulamasından davacı ve eşine ait detaylı adres incelemesinde ikametlerini sık sık değiştirdikleri, ipotek tesis edilmeden 4 ay önce dava konusu taşınmaza taşındıkları, 2 yıl sonra eski ikametlerine döndükleri, bu haliyle dava konusu taşınmazın aile konutu olma özelliğinin ortadan kalktığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.

IV. İSTİNAF

A. İstinaf Yoluna Başvuranlar

İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili istinaf başvurusunda bulunulmuştur.

B. İstinaf Sebepleri

Davacı vekili istinaf dilekçesinde; müvekkilinin 18 yıldır bu taşınmazda ikamet ettiğini, ipotek tesisinde eş rızasının bulunmadığını, eksik inceleme ile karar verildiğini belirterek taşınmaz üzerindeki ipoteğin kaldırılmasına ve taşınmaza aile konutu şerhi konulması istemi ile istinaf başvurusunda bulunmuştur.

C. Gerekçe ve Sonuç

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıdaki başlıkta tarih ve sayısı belirtilen kararı ile; "...tarafların ipotek tesis süreci ve sonrasında ikametgah kayıtlarına göre dava konusu taşınmazın aile konutu vasfı taşımadığına ilişkin karar sonuç itibariyle yerindedir. Davacı tanık deliline dayanmış ise de yargılama safahatında tanık listesi sunmamıştır. Bu nedenle iddiasını ispatlayamayan davacının davasının reddi kararında bir isabetsizlik görülmemiştir.

Yatırılan başvurma harcı dava dilekçesindeki tüm istekleri de kapsar. İpoteğin kaldırılması davası ipotek bedeli üzerinden nispi harca tabidir. Harç noksanlığı giderilmeden yazılı şekilde karar verilmesi usul ve yasaya aykırı ise de davanın sonuç itibariyle reddi kararı yerinde olduğundan maktu harç ile davanın görülmesi sonuca etkili görülmemiştir." gerekçesi ile istinaf başvurusunun esastan reddine karar verilmiştir.

V. TEMYİZ

A. Temyiz Yoluna Başvuranlar

Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davacı vekili tarafından temyiz isteminde bulunulmuştur.

B. Temyiz Sebepleri

Davacı vekili temyiz dilekçesinde; istinaf başvuru dilekçesini tekrarla reddedilen davası yönünden kararın bozulmasını talep etmiştir.

C. Gerekçe

1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme

Uyuşmazlık, taşınmazın aile konutu olduğunun ispatlanıp ispatlanmadığı, açılan davanın kabulü şartlarının gerçekleşip gerçekleşmediği noktasında toplanmaktadır.

2. İlgili Hukuk

6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 190 ncı maddesi, 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun’un 6 ncı ve 194 üncü maddesi.

3. Değerlendirme

1.Bölge Adliye Mahkemelerinin nihai kararlarının bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.

2.Temyizen incelenen karar, tarafların karşılıklı iddia ve savunmalarına, dayandıkları belgelere, uyuşmazlığa uygulanması gereken hukuk kuralları ile hukuki ilişkinin nitelendirilmesine, dava şartlarına, yargılama ve ispat kuralları ile kararda belirtilen gerekçelere göre usul ve kanuna uygun olup davacı vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.

VI. KARAR

Açıklanan sebeplerle;

Temyiz olunan Bölge Adliye Mahkemesi kararının 6100 sayılı Kanun'un 370 inci maddesinin birinci fıkrası uyarınca ONANMASINA,

Aşağıda yazılı temyiz giderinin temyiz edene yükletilmesine,

Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,22.04.2024 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.