"İçtihat Metni"
MAHKEMESİ : İstanbul Bölge Adliye Mahkemesi 11. Hukuk Dairesi
SAYISI : 2023/175 E., 2023/528 K.
KARAR : Kısmen kabul
Taraflar arasında İlk Derece Mahkemesinde görülen ve istinaf incelemesinden geçen karşılıklı boşanma ve ziynet alacağı davalarında verilen karar hakkında yapılan temyiz incelemesi sonucunda, Dairece, erkek yararına hükmedilen 15.000,00 TL manevî tazminatın fazla olduğu gerekçesi ile, Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesince bozmaya uyularak yeniden yapılan yargılama sonucunda, bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, 10.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faizi ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesine karar verilmiştir.
Bölge Adliye Mahkemesi kararı davalı-davacı kadın vekili tarafından temyiz edilmekle; kesinlik, süre, temyiz şartı ve diğer usul eksiklikleri yönünden yapılan ön inceleme sonucunda, temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten ve Tetkik Hâkimi tarafından hazırlanan rapor dinlendikten sonra dosyadaki belgeler incelenip gereği düşünüldü:
I. DAVA
... erkek vekili dava dilekçesinde; evlilik birliğinin kadının kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, ortak çocuğun velâyetinin babaya verilmesine ve erkek yararına yasal faiziyle birlikte 100.000,00 TL maddî, 150.000,00 TL manevî tazminata hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
II. CEVAP
Davalı-davacı kadın vekili cevap ve karşı dava dilekçesinde; evlilik birliğinin erkeğin kusurlu davranışları nedeniyle temelinden sarsıldığını ileri sürerek; tarafların evlilik birliğinin temelinden sarsılması nedeniyle boşanmalarına, kadın yararına aylık 500,00 TL yoksulluk nafakası ile 100.000,00 TL maddî, 100.000,00 TL manevî tazminata ve dilekçede belirtilen ziynet alacağına hükmedilmesini talep ve dava etmiştir.
III. İLK DERECE MAHKEMESİ KARARI
İlk Derece Mahkemesinin 17.07.2019 tarihli ve 2017/672 Esas, 2019/530 Karar sayılı kararıyla; evlilik birliğinin ortak hayatı sürdürmeleri taraflardan beklenmeyecek derecede temelinden sarsıldığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine "Şaban, mal" şeklinde hakaret eden kadın ile eşine "mal" diyerek hakaret eden erkeğin eşit kusurlu oldukları gerekçesiyle; her iki davanın kabulü ile tarafların 4721 sayılı Türk Medeni Kanunu'nun (4721 sayılı Kanun) 166 ncı maddesinin birinci ve ikinci fıkrası uyarınca boşanmalarına, ortak çocuk...'ın velâyetinin anneye verilmesine, baba ile çocuk arasında kişisel ilişki kurulmasına, çocuk yararına aylık 300,00 TL iştirak nafakasına, kadın yararına aylık 300,00 TL yoksulluk nafakasına, tarafların maddî ve manevî tazminat talepleri ile kadının ziynet alacağı davasının reddine karar verilmiştir.
IV. İSTİNAF
A. İstinaf Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı ... erkek vekili kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen tazminatlar, yoksulluk nafakası ve velâyet yönlerinden istinaf başvurusunda bulunmuştur.
B. Gerekçe ve Sonuç
Bölge Adliye Mahkemesinin 09.05.2022 tarihli ve 2019/1910 Esas, 2022/781 Karar sayılı kararıyla; kadının dilekçelerinde usulüne uygun olarak dayanmadığı "hakaret" vakıasının erkeğe kusur olarak yüklenmesinin doğru olmadığı, boşanmaya sebebiyet veren olaylarda eşine "Şaban, mal" diyerek hakaret eden kadının tam kusurlu olduğu, tam kusurlu kadın eşin davasının ve yoksulluk nafakası talebinin reddinin gerektiği, erkek eşin boşanma davasının kabulü istinafa başvurulmamak suretiyle kesinleştiğinden reddi gereken kadının davası hakkında konusuz kaldığından karar verilmesine yer olmadığı ve bu davada haklılık durumuna göre erkek yararına vekâlet ücretine hükmedilmesi gerektiği, erkeğin maddî tazminat talebinin boşanmanın fer'î kapsamında olmadığı, boşanmaya yol açan olaylar sebebiyle kişilik hakları saldırıya uğrayan erkek yararına manevî tazminata hükmedilmesi gerektiği ve velâyet yönünden kararın usul ve kanuna uygun olduğu gerekçesiyle; erkeğin istinaf başvurusunun kadının davasının kabulü, kusur belirlemesi, reddedilen manevî tazminat talebi yönünden kabulüne, İlk Derece Mahkemesinin ilgili hükümlerinin kaldırılmasına, kadının boşanma davası hakkında konusuz kaldığı karar verilmesine yer olmadığına, kadının yoksulluk nafakası ile maddî ve manevî tazminat talebinin reddine, erkeğin fer'î nitelikte olmayan maddî tazminat talebi yönünden dosyanın İlk Derece Mahkemesine gönderilmesine ve erkek yararına 15.000,00 TL manevî tazminata karar verilmiş, erkeğin sair istinaf başvurusu ise esastan reddedilmiştir.
V. BOZMA VE BOZMADAN SONRAKİ YARGILAMA SÜRECİ
A. Bozma Kararı
1. Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı davalı-davacı kadın vekili kusur belirlemesi ve aleyhe hükmedilen manevî tazminat yönlerinden temyiz isteminde bulunmuştur.
2. Dairenin 27.12.2022 tarihli ve 2022/8892 Esas, 2022/10885 Karar sayılı kararında; erkek yararına takdir edilen manevî tazminatın ölçülülük ilkesine uygun olmayıp fazla olduğu gerekçesiyle; Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozulmasına ve bozmanın kapsamı dışında kalan temyize konu hükümlerin onanmasına karar verilmiştir.
B. Bölge Adliye Mahkemesince Bozmaya Uyularak Verilen Karar
Bölge Adliye Mahkemesinin yukarıda tarih ve sayısı belirtilen kararıyla; bozma kararının kapsamı dışında kalarak kesinleşen yönlerden karar verilmesine yer olmadığına, erkeğin reddedilen manevî tazminat talebine ilişkin istinaf başvurusunun kısmen kabulü ile İlk Derece Mahkemesi kararının ilgili hükmünün infazda tereddüt olmaması açısından bütünüyle kaldırılmasına, 10.000,00 TL manevî tazminatın boşanma hükmünün kesinleştiği tarihten itibaren işleyecek yasal faiz ile birlikte kadından alınarak erkeğe verilmesine ve kadının maddî ve manevî tazminat talebinin reddine karar verilmiştir.
VI. TEMYİZ
A. Temyiz Yoluna Başvuranlar
İlk Derece Mahkemesinin yukarıda belirtilen kararına karşı süresi içinde davalı-davacı kadın vekili temyiz isteminde bulunmuştur.
B. Temyiz Sebepleri
Davalı-davacı kadın vekili temyiz dilekçesinde özetle; kusur belirlemesinin doğru olmadığını, kadın aleyhine manevî tazminata hükmedilmesinin yasal koşullarının bulunmadığını, hükmedilen tazminat miktarlarının fazla olduğunu ve kararın bu nedenlerle usul ve kanuna aykırı olduğunu ileri sürerek; bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşen hususlar ile aleyhe hükmedilen manevî tazminatın miktarı yönlerinden kararın bozulmasına karar verilmesini talep etmiştir.
C. Gerekçe
1. Uyuşmazlık ve Hukuki Nitelendirme
Uyuşmazlık, kadın aleyhine hükmedilen manevî tazminatın miktarı dışındaki hususlar kesinleşmiş olmakla, kadın aleyhine hükmedilen manevî tazminat miktarının hakkaniyete uygun olup olmadığı bozmaya uygun hüküm kurulup kurulmadığı noktasında toplanmaktadır.
2. İlgili Hukuk
6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu’nun (6100 sayılı Kanun) 369 uncu maddesinin birinci fıkrası ile 370 ve 371 inci maddeleri. 4721 sayılı Kanun'un 4 üncü maddesi ve 174 üncü maddesinin ikinci fıkrası. 6098 sayılı Türk Borçlar Kanunu'nun 50 ve 51 inci maddeleri.
3. Değerlendirme
1.Temyiz olunan nihai kararların bozulması 6100 sayılı Kanun'un 371 inci maddesinde yer alan sebeplerden birinin varlığı hâlinde mümkündür.
2.Temyizen incelenen Bölge Adliye Mahkemesi kararının bozmaya uygun olduğu, kararda ve kararın gerekçesinde hukuk kurallarının somut olaya uygulanmasında bir isabetsizlik bulunmadığı, bozmanın kapsamı dışında kalarak kesinleşmiş olan yönlere ilişkin temyiz itirazlarının incelenmesinin artık mümkün olmadığı gibi bozmaya uyulmakla karşı taraf yararına kazanılmış hak oluşturan yönlerin de yeniden incelenmesinin hukuken mümkün olmadığı anlaşılmakla davalı-davacı kadın vekilinin temyiz dilekçesinde ileri sürülen nedenler kararın bozulmasını gerektirecek nitelikte görülmemiştir.
VII. KARAR
Açıklanan sebeple;
Davalı-davacı kadın vekilinin yerinde görülmeyen tüm temyiz itirazlarının reddi ile usul ve kanuna uygun olan kararın ONANMASINA,
Adli yardımdan yararlanması sebebiyle başlangıçta alınmamış olan aşağıda yazılı karar ve ilam harcı ile temyiz başvuru harcının davalı-davacıya yükletilmesine,
Dosyanın İlk Derece Mahkemesine, kararın bir örneğinin Bölge Adliye Mahkemesine gönderilmesine,
28.09.2023 tarihinde oy birliğiyle karar verildi.